Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
''Siz İrlandalılar hep çok konuşursunuz. Sonra da herkesin başını belaya sokarsınız.'' ''Ya siz İtalyanlar..'' ''Ben baba tarafından Amerikalıyım.'' ''Seni Amerikalı İtalyan piçi!'' ''Adi İrlandalılar!'' İşte İrlandalıyla ilişkisi aynen böyle ve gayet iyi başlamıştı. O, Kasper'dan, Kasper da ondan iki milyon dolar kadar çok hoşlanmıştı. Michael tam bir orospu çocuğuydu ve Kasper böyle adamları severdi.
- Dünyada birçok insan topluluğunun olduğunu söylüyorlar. Bunlar bir kısmı Almanlar, bir kısmı Yahudiler, bir kısmı İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar, Tatarlar diye ayrılıyor. Ben bunlara inanmıyorum. Benim gözümde iki çeşit halk vardır. Çünkü yeryüzünde iki çift halk vardır. Bunlara zenginler ve fakirler denir. Bu iki grup hiçbir zaman anlaşamazlar. Giyim kuşamları, konuşmaları da birbirine benzemez. Büyük olarak bildiğimiz insanların da fakir insanlara nasıl davrandıklarını gördükçe canımız iyice sıkılıyor.
Sayfa 160Kitabı okudu
Reklam
Oysa insanlar sanki her şeyi önceden biliyormuş gibi bir tavırla kedere özel bir yer ayırmayı alışkanlık haline getirmişler. Kederi akılla, erdemle, bilinçle donatıyorlar. Ne aptalca ve çirkin bir süsleme! İtalyanlar akıllıca düşünüp ona "kötülük" demişler. Çünkü kederli olmak, her zaman zararlı, her zaman delice bir varoluş tarzı.
320 syf.
7/10 puan verdi
İlber Ortaylı, sıra dışı bir isim. Kendine has bir üslubu var. Ancak gerçek bir tarihçi ve eskilerin tabiriyle tam bir ilim deryası. Ortaylı, Osmanlı tarihi konusunda dünyaca ünlü bir uzman. Çok sayıda lisan bilen ve uluslar arası üniversitelerde oldukça saygın bir yeri olan bir hoca. Türklerin Tarihi, Ortaylı ile yapılan nehir röportajlardan
Türklerin Tarihi
Türklerin Tarihiİlber Ortaylı · Timaş Yayınları · 20157,4bin okunma
“Zaman! Zaman! Zaman nedir? İsviçreliler onu imal eder. Fransızlar onu stoklar. İtalyanlar onu arar. Amerikalılar onun para oldugunu söyler. Hindular onun var olmadığını söyler. Benim ne dedigimi bilmek ister misin? Ben zaman bir hırsızdır diyorum.” <Beat the Devil>
"Amerika" gibi bir ismi bize getirmek istiyorlar. Bu ülkeye "Türkiye" ismini biz vermedik. 12. yy'da İtalyanlar tarafından verilmiş. - İlber Hoca
Reklam
"Bir araştırmaya göre, trafik ışığı kırmızıdan yeşile döndüğünde İtalyanlar ortalama beş saniyede, İspanyollar altı, Almanlar ise yedi buçuk saniyede korna çalıyormuş," dedi Ali. "Türkler?" diye sordu Burhan Turhan. "Türkler araştırmaya dahil edilmemiş çünkü bu araştırmadaki ölçü saniye. Salise değil."
Sayfa 186
128 syf.
8/10 puan verdi
Bir prensin yönetime gelmesi ve yönetimde kalması için yazdığı eser oldukça tartışmalı, özellikle etik yönden. Bence yazarın gözlem yeteneği muazzam, tespitleri oldukça akılcı, verdiği örnekler akılda kalıcı ve açıklayıcı daha önemlisi sonuçlarını neden sonuç ilişkisi bağlamında oldukça net olarak gösterdiğinden bilimsel de... Ancak prens sadece prensliğini korumayı düşündüğünden ve buna göre hareket ettiğinden tabii ki halkı memnun etmenin yolu korkutmaktan ve aldatmaktan geçiyor. Dolayısıyla halk güdülmesi gereken koyunlardan daha fazla bir şey ifade etmiyor. Ayrıca Machiavelli'nin verdiği örneklerden anlıyoruz ki İtalyanlar halk için değil mevki makam için başa geçiyorlar. Buna rağmen Machiavelli yine de Lorenzo de’ Medici’ye halkı kurtarması için yalvarıyor. Sonuç olarak prens kimseye güvenmemeli, insanlar iyinin kıymetini bilmedikleri ve özlerinde kötü oldukları için prens de böyle olmaktan çekinmemeli ve asıl önemli olanı, yani konumunu, korumak için insanlığı ikinci plana atıp nesne gibi yaklaşmalı. Böylece prensliğini talihin de yardımıyla sürdürebilecektir.
Prens
PrensNiccolo Machiavelli · Remzi Kitabevi · 201414,7bin okunma
"Durum bizim lehimize. manevi üstünlük bizde. İtalyanlar korku içindeler. Garnizonlarından burunlarını çıkartamıyorlar. yerel halk akın akın bize katılıyor." Enver Paşa
Haydut Karokep Jarvinen konuşmasında Haydut Karokep’in hayatını hatırlattı: -Efendiler! Bundan yirmi beş yıl önce bütün Finlandiya’yı heyecan ve dehşet içinde bırakan Johan Karokep ismini hatırlıyor musunuz? Karokep, bir hırsız ve hayduttu. Büyük şehirlerdeki bankaları, işyerlerini ve kiliseleri soyardı. Hırsızlık yaparken âdeta polise
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.