Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nietzsche'nin saldırdığı, insanın gücünden değil, zayıflığından kaynaklanan sevgidir. O "Komşunuzu sevmeniz, kötü bir kendinizi sevmedir. Kendinizden komşunuza kaçarsınız ve bir erdem yaratmak istersiniz bundan. Ama özgeciliğinizin iç yüzünü bilirim ben..." dedikten sonra kesinlikle ekliyor: “Kendinize katlanamıyor ve kendinizi yeterince sevmiyorsunuz." Nietzsche'ye göre, birey "çok büyük bir önem taşımaktadır.” “Üst-insan", almak için vermeyen, iyi yürekli davranarak yükselmeyi istemeyen, -gerçek iyilik örneği diye, bir öncül olarak kişinin zenginliğini 'saçıp savurmayan', gerçek iyiliğe, soyluluğa ve ruh yüceliğine sahip olan kişidir." Nietzsche bu düşüncesini Böyle Buyurdu Zerdüşt (Thus Spake Zarathustra) adlı kitabında da "Kimi kendisini aradığı için gider komşusuna, kimi de kendisini yitirmek istediğinden..." tümcesiyle dile getirmektedir.
"Eski, terk edilmiş bir cinayet evi; sigara içmek ve atıştırmalık yemek için mükemmel bir yer."
Reklam
200 syf.
7/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Yazar bir aile dramını, karakterlerin hepsine sırayla içlerini dökmeleri için fırsat vererek bölüm bölüm aktarmış. Amaaaaa. Bana biraz zayıf bir kurgu, alışılmış bir konu gibi geldi, ve pek de edebi değildi. Yazardan ilk kitabım. Kötü değildi. Ama doyurucu da değildi. İyi okumalar...
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20234,579 okunma
Her insanın içinde iyi ve kötü,yan yana durur. Hangisini beslersen o galip gelir.
Hepimizin kendi deneyimlerinden bildiği üzere, kararlarımızı ve hareketlerimizi şekillendirirken hislerimiz çoğu zaman düşüncelerimize baskın çıkar. Salt zekâya, yani IQ’nun ölçtüğü şeye verdiğimiz değer ve önemde çok aşırıya gitmişiz. Duygular bize hâkim olduğu sürece, zekâ –iyi ya da kötü– hiçbir yere varamaz.
Sayfa 30 - Varlık Yayınları
❝ Bir Kalbiniz Vardır, Onu Hatırlayınız..
İsmet Özel’in çok sevdiğim bir şiiri şu dizelerle bitiyor: “Herkesin bir bahanesi var, senin yok / biraz bekleyebilirsin, daha sonra / burada kalamazsın, başa dönemezsin / ama dön / eve dön! şarkıya dön! kalbine dön! ... Ev deyince hepimiz yanından dere akan, yaz kış bacası tüten o tek katlı yapıyı resmediyoruz hâlâ. Eski şarkılarımız yenileri
Sayfa 18 - E-KitapKitabı okuyor
Reklam
Tarih nasıl araştırılmalı ?
Karl Popper'in geliştirdiği bilim metoduna göre, bir teoriyi doğrulamak ya da doğrulayacak veriler kadar, yanlışlayabilecek veri ve süreçlerin de dikkate alınması gerekir. Ancak sabit fikirle ve ideolojik olarak hareket edenler buna dikkat etmezler. Kafalarındaki şablonu ortaya koyup, daha sonra buna uyacak verileri alt alta sıralarlar. Osmanlı tarihine veya başka tarihleri övmek veya karalamak için bakanların aslında bilimsel anlamda birbirlerinden farkları yoktur. Bu anlayıştakiler baştan iyi veya kötü diye nitelendirdikleri olayları, kişileri, düşündükleri kalıp içerisinde göstermek için tarihten delil toplarlar ve bunları analiz etmeden teorilerine dayanak yaparlar. Bir hadise hakkında gösterilen binlerce delil, onun kesin ve genel olduğunu veya olmadığını göstermez. Binlerce örnekle yapılacak genellemeler her zaman aksi bir örnekle yanlışlanabilir. Bilimsel bir temele dayanan araştırmada önce hadise anlaşılmalı, daha sonra ise izah edilmelidir. Eğer izah edilemiyorsa, niçin izah edilemediği izah edilmelidir.
336 syf.
5/10 puan verdi
Şuan gerçekten bu kitap hakkında ne hissetmem gerektiğini bilmiyorum. Bir yandan çok rahatsız edici bir içerik okudum gibi hissediyorum bir yandan da son ana kadar merak ettiğim bir olay örgüsü okudum. Gerildim diyemem, o hissi hissedemedim ama evet Lia ikilemlerinin gerçeğini çok merak ettim. Ve sürpriz, tam olarak öğrenemedim. Nerede bittiğini de pek anlamadım kitabın. Üçleme olduğunu düşünürsek güzel bir taktik aslında. O konuda bir sorun yok ama tecavüzü güzellemek ve bunu dark temaya mal etmek kısmı bana pek ilgi çekici gelmiyor. Ben bu türün insanı değilim ki bunu daha önceleri giriştiğim okumalards gördüm. Bir kesim Adrian için kötü kimliğinin altında sıcak kalpli bir insaj yattığını ima etmiş ama bana sorarsanız Adrian düpedüz manipülatif ve tacizci bir sapkın. Winter için aynı seyleri diyemem, hayatını okurken ve yaşadıklarını anlatmaya çalışırken içim ezildi. Bir de şu var, Winter'ın Adrian'a hayatının dönüm noktasından bahsettiği sahne neden bu kadar yavandı? Dümdüz okuduk ve öylece bitti. Yarım sayfa bile sürmedi. Ben çok fazla iyi roman okumuşum sanırım, o kadar yükselmiş ki çıta, artık her yazılan cazip gelmiyor demek ki. Beğendim demek isterdim ama ilk kitap için pek beğendiğim bir kitap olmadı. Serinin ikinci ve üçüncü kitapları da var, dolayısıyla onları da yakın zamanda okuyup Yalan Üçlemesini tamamlayacağım.
Yalanın Yemini
Yalanın YeminiRina Kent · Ren Kitap · 2023784 okunma
Neden böyleydi? Gerçekten en merhametsiz çağa mı düşmüştük? Bir insana tüm iyi niyetimizle yaklaşsak bile süre sonra onun için en kötü insan oluyorduk. Belki de en hatalı olan kişi oluyorduk. İnsan bencilde ve öyle de kalacaktı.
sürece. Bir keresinde James'i kötü ısırdım ama John, 'Hayvana iyi davranmayı dene,' dedi ve James, beklediğim gibi beni cezalandırmak yerine, kolu sarılı, yanıma gelip, kepek lapası getirdi ve okşadı. O günden sonra onu hiç ısırmadım, ısırmayacağını da."
Reklam
Felsefeyle siyasetle ve ekonomiyle ilgilenen kişiler ö kadar bahtsız insanlar ki diğer bilim ve sanatla uğraşanların maruz kalmadığı davranışlara maruz kalır. Çünkü diğer bilimlerde ve sanatlarda insan bir konuyla ilgili bir şey bilip bilmediğini daha kolay farkedebilir ve kendini frenleyebilir. İş soyutlaşmaya başladıkça insanın bunu farketmesi daha da zorlaşıyor. Mesela tarih ile ilgili konuşulacağı zaman, Malazgirt savaşının kimle kim arasında olduğunu, nerede olduğunu tarihini vs. ya bilir ya bilmez, ona görede karşı tarafın bilgisine saygı gösterir. Fakat iş felsefeye, siyasete gelince yani bilim ve sanat soyutlaşmaya başladıkça insan ahmaklaşmaya başlar. Çünkü kişi felsefik bir sorunu düşünebiliyordur ve onun hakkında fikir yürütebiliyordur, bu dallarda kişinin bilgisizliğini farketmesi daha zordur, çünkü yapabildiğini zannettiği bir şeyler vardır. Mesela iyi ve kötü kavramları üzerinde konuşurken, felsefede önceki filozoflar bu konuda neler söylendiğini bilmeden, bir argüman nasıl çürütülür ya da nasıl bir argüman oluşturulur bunun eğitimini almadan, mutlaka bir fikri öne sürebilir. Çünkü bunu yapabiliyordur. Basit bir şekilde ifadesi budur, bu durumun. "Çünkü yapabiliyordur." söylediği argümanın kalitesi ve yöntemi mühim değildir, çünkü mühim olduğunu bilmiyordur. Bunu da çoğu zaman anlatamazsın karşı tarafa, çünkü tekrar ediyorum "yapabiliyordur". Ah ah Türkçe'de hep anlatırlardı -e bilmek eki diye, hiç bahsetmediler -e bilmenin insanda ne gibi ahmaklıklara yol açtığını.
Zaman, başarı ve başarısızlık arasındaki boşluğu büyütür. Zamanı neyle besierseniz zaman onu katlar. İyi alışkanlıklar zamanı müttefıkinize dönüştürür. Kötü alışkanlıklar ise düşmana.
"En iyi nasihat iyi örnek olmaktır." Malcolm X
Mevlânâ şu öğütlerde bulunur: "Kime öğüdün güzel kokusu fayda vermezse, muhakkak o, kötü kokulara alışmıştır. Sen de nurdan, öğütten, iyilik ve güzellikten nasîbini al!.. Burnunu pisliğe sokma da, mayıs böceği olma! İnsan ol, insan!”
Bakara 170Kitabı okuyor
"Güçlü bir hafıza, ağır bir cezadır ve işin kötüsü: iyi anları nadiren, kötü anları sıklıkla hatırlatır."
Sayfa 252Kitabı okudu
112 syf.
4/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Küçük Prens
Uzun zamandır kitap okuyamama sorunu yaşıyordum. O yüzden kısa bir kitap seçtim ve Küçük Prens'i okudum. İyi ki kısacık kitaplar yazılıyor da Reading Slump dönemlerinden çıkabiliyoruz. Kitabı daha önce hiç okumamıştım. Çizgi filmlerini de izlemedim. Yani ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ara sıra denk geldiğim animasyon
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Ephesus Yayınları · 2017235,2bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.