– Birisine iyilik etmek görevini üzerine almış olan adam, diye başladım, insan doğasına kıyar, merhamet dilenenin şerefini aşağılar. İntikam olarak, “toplumsal sadaka”nın teşkilatlanması ve kişinin özgürlüğü meselesi, birbirinden ayrı, fakat birbirini yok etmeyen iki şeydir. İyilik hareketi, varlığını koruyor. Çünkü insanın bir ihtiyacını karşılıyor. En yakını üzerine, doğrudan doğruya hayatî bir etkide bulunmak ihtiyacı! “Moskova’da, Alman ismi taşıyan bir general vardı. Hâlen, Anayasa Mahkemesi üyesi bulunan birinden” söz ediyorum. Hayatını, hapishaneleri ve suçluları ziyaret etmekle geçirmişti; Sibirya’ya gönderilecek olan her mahkûm kafilesi, Monde Muano’da bu ihtiyar tarafından ziyaret edileceğini önceden bilirdi. General, görevini ciddiyet ve merhametle yapardı. Gelir, etrafında sıra olmuş duran mahkûmların önünden geçer, her birinin önünde durarak ihtiyaçlarını sorar, hiçbir ine ahlak dersi vermeyerek hepsine zavallı dostlarım diye seslenirdi. Para dağıtır, en önemli ihtiyaçlarını karşılar, ayaklarını sarmak için bezler yollardı.