Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tamircilerin motora bakışı, ..
İzleyici kılavuzlarıydı bunlar. Bu biçimde düzenlenmişlerdi. Her satırda sezdirilen düşünce, "İşte, zamanda ve uzayda, evrendeki başka her şeyden soyutlanmış bir makine. Onun sizinle, sizin onunla, bazı düğmeleri çevirmek, voltaj düzeyini korumak, hataları kontrol etmek dışında hiçbir ilişkiniz yoktur..." falan. İşte bu kadar. Tamircilerin motora bakışı, aslında bu kılavuzların motora bakışından ya da benim onu tamirhaneye getirdiğim zamanki yaklaşımımdan farklı değildi. Hepimiz izleyiciydik. .
Sayfa 32 - AyrıntıKitabı okudu
...motosiklet üzerinde, izleyici değil, sahnedesinizdir ve fırtına da kesinlikle sahnenin bir parçasıdır.
Sayfa 26 - Ayrıntı yayınları 4. BaskıKitabı okudu
Reklam
Öfke ve Düşmanlık
Bazı kişiler ise diğer insanların sorunlarıyla özellikle ilgilenirler; kimin derdi olsa, nerede bir acı yaşansa orada belirirler. Normal insanın yardımseverliğinden farklı olan bu tür tutumlarda üstü kapalı bir sadistlik öğesi bulunur ve kişi diğer insanları zor durumda ya da acı çekerken görmekten ötürü dolaylı bir doyum sağlar. Bazen bu mekanizma bir başka biçimde işler ve kişi bilincinde olmaksızın diğer insanları zor durumda bırakacak bir ortam sağlar ve onların bocalamasını gözlemekten sinsice bir haz duyar. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana, açık saldırganlığı konu alan filmlerin yanı sıra, deprem, yangın, kaza, vb. İçerikli filmlerin çok sayıda izleyici bulabilmesi ve bu tür filmlerin sayısının giderek artması da oldukça anlamlıdır.
Sayfa 63 - MetisKitabı okudu
“Kendi yalnızlığımızı kucaklayanmazsak diğer kişi yalnızlığa karşı sadece bir kalkan görevi görür. İnsan herhangi bir izleyici olmadan da bir şahin gibi yaşayabilirse bir başkasına aşkla bakabilir, ancak o zaman diyenin varlığının gelişmesine umursar.”
Sayfa 380Kitabı okudu
"ister sanatçı olunsun, isterse izleyici, dinleyici ya da okur, el-duende bulunduğu zaman, insan, dansın, müziğin, sözcüklerin, sanatın altındakini görür, duyar, okur, hisseder; orada olduğunu bilir. el-duende orada olmadığı zaman, olmadığını da bilir."
"Herkes hayatın yükünden, ıstırabından ve kargaşasından şikâyet ediyor, ancak hiç kimse daha iyi hale getirmek için bir şey yapmak istemiyor. Sanki hepimiz hayatta dışarıdan bir tür izleyici gibiyiz ve her birimiz olan biten her şeyin yargıcı bizmişiz gibi davranıyoruz."
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
Duygularımızı başka insanlara açmak eğer yalnızlığımızı azaltıyor ve bizi toplumsal ağlara eklemliyorsa iyi, ama bizi kabul eden bir izleyici kitlesi yoksa ve boşluğa konuşmuş oluyorsak, kendimizi kötü hissediyoruz.
Sayfa 149
Teşhircilik giderek yaygınlaşan bir ruh haline dönüşüyor. Teşhirci arzularını denetleyemeyenler, sanal bir izleyici kitlesiyle duygusal bağ kurdukları yanılsamasına kapılıyorlar. Yabancılar önünde kendi ruhunu açmak, kendi yaralarını göstermek, kendini pazarlamanın yeni bir yöntemi olarak yürürlüğe sokuluyor
Sayfa 149
Eğer insan bir sanat eserine, o eser ve sanatçısına otorite uygulamak için yaklaşırsa, bu şekilde o eserin hiçbir sanatsal yönünü göremez. Sanat eseri, izleyeni hükmü altına almalıdır, izleyen sanat eserini değil.İzleyicinin görevi verilen mesajı almaktır. İzleyici, ustanın çalacağı keman gibi olmalıdır. Kendi mantıksız görüşlerinden, sanatın ne olup olmaması gerektiğine dair tuhaf fikirlerden ve aptalca önyargılarından ne derece kurtulursa, söz konusunu olan sanat eserini de o derece anlayacak ve takdir edecektir
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.