Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

t

t
@justasoul
Öğretmen
24 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Pencere bana dar geliyor,dışarının gürültüsüne ise bir türlü anlam veremiyorum.
Reklam
Bir ev nedir?diye düşündüm:kardan yağmurdan korur insanı,penceresi vardır,dışarıya bakarsın,ama dışarıda değilsin,hem hayata aitsin,hem kendi fanusundasın. Yine de bir ev nedir? Neden büyük ağabeyim N. niye oturayım evde,deli miyim ben demişti? Okyanusun içinde kendi soluğunu tüketerek kaybolan bir denizaltıdır ev,canlılar geçer pencerenin önünden,su götürür yeryüzünü.
En çok yaşamış olan insan en çok yıl saymış olan değil,yaşamı en çok hissetmiş olandır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Eski şapkalarımız,ayakkabılarımız,elbiselerimiz gün geçtikçe bizden bir parça olmazlar mı?Onları sık sık değiştirmek isteyişimiz de bu yüzden değil midir?Yeni bir elbise giyen adam az çok benliğinin dışına çıkmışa benzer:Kendinden uzaklaşmak,ona bir değişikliğin arasından bakmak ihtiyacı,yahut “Ben artık bir başkasıyım!”diyebilmek saadeti.
Kim maziyi değiştirmeden anlatabilir ki?Kelimeleşmeyen zevk-i tahattur, bir rüya kadar soluk ve fâni. Ama yaşayan insanla, hatırlayan insan aynı mı?
Sayfa 292Kitabı okudu
Reklam
Murdar bir halden muhteşem bir maziye kanatlanmak gericilikse,her namuslu insan gericidir. IV. Murat’a,Süleyman devrine dön!diye haykıran Koçi Bey’den Reşit Paşa’ya kadar Osmanlı Devleti’nin bütün ıslahatçıları gerici.Dante yaşadığı çağdan iğrenir.Balzac eserini iki ezeli hakikatin ışığında yazar:kilise ve krallık.Dostoyevski maziye aşık.Dante gerici,Balzac gerici,Dostoyevski gerici! Gerici,ilerici...Düşünce hürriyeti bu mülevves kelimelerin esaretinden kurtulmakla başlar,düşünce hürriyeti ve düşünce namusu.
“Varoluşuna en mükemmel anlamını ancak bu şekilde verebilirdi çünkü hayat,ne yapmak için donanımlıysa en çok onu yaparken zirvesine ulaşır.”
“O gece sevginin karşılıklı oturup birbirinin yüzüne bakmak olmadığını,bilakis yan yana oturup aynı noktada ortak bir hedefe bakmak olduğunu anlamıştım.”
Gözlerim yaşardı.Sadece bir kez olsun kardeşime sarılabilmek ve babama onu sevdiğimi söyleyebilmek isterdim.Bir makine üzerinden değil,gerçek kelimelerle.
“Acı çekmeyi anlayabilmem mümkün değil.Acı çekmek kötüdür,çirkindir,karanlıktır.Çağımızın acıya duyduğu sempatide hastalıklı bir şeyler var.İnsan yaşamın renklerine,güzelliğine,coşkusuna sempati duymalı.Hayata dair yaralardan ne kadar az bahsedersek,o kadar iyi.” -Lord Henry-