Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Cehennem, sadece yargılayanlar ve yargılanmayı kabul edenler için kötüdür. Cennetin ve onu meşrulaştıranların tersine cehennem, özgür ruhun meskenidir."
"Mahkemede, suçlu sandalyesinde, bilerek ya da işledikleri suçları bilmek zahmetine katlanacak kadar dahi düşünmediklerinden bilmeyerek, eziyet eden, hor gören, aşağılayan, ihmal eden, aldırmayan, unutan, kötüleyen, alay eden, ıstırabı paylaşamayan, insanlar arasına duvarlar çeken, küçümseyen, çaresiz bırakan, yalnız bırakan, terkeden, baskı
Reklam
O inkarcılar diyorlar ki: 'Eğer bir gün Kur'an'a iman edenler onu sadece değerli bir eşya olmaktan çıkarırlar da hayatlarının temel öznesi olarak kabul ederlerse, işte o gün sonumuz olur. Artık hiçbir güç bu Kur'an toplumunun önünde duramaz ve insanlar kitleler halinde vahyin sesine kulak verir.'
Salih İnsanları Sevme ve İlahlaştırma...
Nuh Suresi, 21 - 23. Ayetler: "Nûh, 'Rabbim, dedi, doğrusu bunlar beni dinlemediler, malı ve ço­cuğu kendi ziyanını arttırmaktan başka bir şeye yaramayan kimseye uydu­lar." "Onlar çok büyük tuzaklar kurdular." "Dediler ki: 'Sakın ilâhlarını­zı bırakmayın; hele Vedd'en, Suvâ'dan, Yeğus'tan,
Sünni ve Şii..
Islam'da Sünniler ile Şiiler arasındaki ilk bölünme farklı inançlar­ dan değil, politikadan ve toplumdaki liderlik rolü sorunundan kaynaklandı. Sorunun merkezinde, Muhammed'in ölümünden sonra Müslüman toplumunu kimin yöneteceği sorusu vardı. Muhammed, ölümüne sebep olan hastalık ile boğuşurken, namaz esnasında toplumu yönetmesi için en yakın arkadaşı Ebu­ bekir'i (573-634) görevlendirmişti. Muhammed'in ölümünden sonra yoldaşlarının birçoğu, toplum liderliği görevinin, bu göreve en uygun olan kişiye verilmesi gerektiğini düşündüler. Aralarında görüşmeler yaptılar ve yaşlılar arasındaki görüşmeler ve anlaşma­lar konusundaki islami öğretilere uygun olarak Ebubekir'i seçtiler. Ebubekir'in görevlendirilmesini kabul eden kişilere Sünni (Mu­ hammed'in geleneğini takip edenler) denmeye başlandı. Toplumun diğer üyeleri, Müslüman devletinin liderliğinin Mu­ hammed'in soyunda, onun ailesinde kalması gerektiğini düşündü­ler. Özellikle de Muhammed'in damadı Ali'nin toplumun yeni lideri olarak görevlendirilmiş olması gerektiğini düşünüyorlardı. Bu grup, Şiatül Ali (Aii'nin destekçileri) olarak adlandırıldı. Politik bağlılıkları ve gittikçe derinleşen karşılıklı güvensizlik sebebiyle Şii Müslüman­ lar, islam'ın bazı uygulamalarını reddettiler ya da değiştirdiler. Sünni Müslümanlar, sadece bağlayıcı olmayan fikirler sunan hukukçuları ya da alimleri tanıyarak resmi din adamlığı rütbesin­ den uzak durdular. Bunun a ksine Şii Müslüman liderlerinin papa benzeri bir otoriteleri vardı.
Sayfa 154Kitabı okudu
Bu surdan çıkan her zerre nötronmu protonmu zerremi insanmı toprakmı gezegenmi ne olacağını kendisi seçti.Kimisi imtihanı kazanamam dedi başka birşey istedi kimisi başka.Kalu belada itiraz edenler oldu biz cehennemlik değiliz diye.İmtihan olarak buraya gönderildiler.Allahütala yine sonucu biliyorda.Yani ona döndürüldüğümüzde ben bunu kabul etmedim deme şansın olmayacak.Ruh herşeyi bilip geliyor nefis burada öğreniyor.Ruh üst beyine nefse hatırlatamadığı için bilmiyorsun
S

S

@Leibniz__0
·
24 Mart 21:31
"Sur borozan şeklinde bir yapı.Bunun bir ucundan nur enerji verilerek genişlediğini diğer taraftan çıkan o nurun bütün alemleri,galaksileri,evrenin tümünü oluşturur.Siccimler nötron proton atomlar kaderlerini kendi seçmiş ve yazılanı yapmak üzere harekete geçerler.Sura üfürüldüğünde bütün galaksiler surun içinde kaldığından hepsini dürüp geri çekecek.Geri çekildiğinde bütün galaksiler milyarlarca yıldız o surun üzerinde belki bir atom tanesi etmeyecek. İlk Sura üfürüldüğü an dünyada kıyamet kopacak, başka yerde de hayatlar başlayacak.Biz kabir hayatındayız.Daha cennet cehennem olayları yok.Sözgelimi Marstaki hayat bizden önce son buldu, oranın kıyameti koptu buraya hayat kuruldu. Sonra da bizden güneşe daha yakın olan yere yine hayat kurulacak. zamanla güneşin solduğunu düşünün. güneş samanyolu galaksisinde bir nokta. Daha Milyarlarca farklı samanyolu galaksileri var. İçinde de bir sürü güneşler, sistemler var. Bütün bunların hepsi, bütün yaşamların hepsi bitecek. En son 2.sura üfürüldüğü zaman tamamı çekip alınacak.Tüm kainat tek bir bir mahşere uyanacak."
Reklam
Eskiden bizim kültürümüzde, ziyaret edilen de, ziyaret edenler de en eski kıyafetlerini giyer, sürekli ağlarlar, durmadan dövünürlerdi… Aksi halde üzülmemiş sayılıyordunuz. Şimdi tertemiz, şık kıyafetlerle gitmek ve karşılanmak çok daha iyi tabii… Sessiz bir kabul, gidene saygı…
Sayfa 169 - Doğan KitapKitabı okudu
Demek ki, halklardır kendilerini teslim edenler, daha doğrusu ken­dilerini ezdirenler; çünkü kulluk etmeye son verdikleri an üstlerindeki bu yükten de kurtulmuş olacaklardır. Kendi kendini kulluklaştıran, kendi boğazını kesen halk, özgürlük ve kulluk seçeneği karşısında bağımsız­lığını terk edip boyunduruğu kabul etmiş ve bu kötü duruma razı olmak şöyle dursun, onu arzulamıştır.
Dinler Tarihi Meğer Çok Oynakmış Satır aralarına en değerli ilmi sır bilgileri yazmak bu yazın ustasının en değerli hüneridir. Tarihi olan kültürü olan ve sır taşıyıcıları tarafından değiştirilmesine asla izin verilmeyen bir tek Türkler var. Zaman zaman devleti yöneten gafletler yüzünden yaşanır gerilemeler. Dijital peygamberler dinler
Motivasyon olsun :)
İnsanlar hiç bir zaman iyi tarafına bakmazlar. Her zaman kusurunu , ayıbını , yanlışını, hatalarına bakarlar. Oysa ki ne kendi yanlışları, kusurları , ayıpları , hataları onlara yetti. Onlar kendi kusurlarına göz yumuyor iken , neden sen kafaya takiyorsun? Kalk içinde geleni yap. seni olduğun gibi kabul edenler ile beraber ol. seni kusurların için rencide eden insanlar ile değil .
Reklam
Şu an la' kısmına bastırarak ve kelime-i tevhid ile kelime-i şehadet arasında koşturarak bağıra bağıra can vermek isterdim. Allah'im elli yaşıma kadar disiplinli ve düzgün bir Müslüman olarak yaşayamadm. Haklısın. Her zamanki gibi. Sinemin özünü bilirsin. Ama son bir yildır Resulullah efendimizin gönül iklimine yaslanıyor ve seherlerde sana yaklaşabilmek adına uyumuyorum. Bu son bir yılımı tüm ömrüme yayarsan ve ihlâsla yapmış olduğum tövbeleri kabul edersen ben de belki son nefesimi "ey iman edenler, Allah'a karsı, O'nun azamet-i ilahiyesine göre takva üzere olun ve ancak Müslümanlar olarak can verin," emrini yerine getirmiş bir kul olarak verebilirim. Bir ömür bu son nefes için hazırlanan insanlar var. Omür boyunca "son nefes" tandanslı yaşayan insanlar arasına beni de kabul et. Elli yılımı siviler. Son bir yılımı elli yılıma örtüver. Beni affet. Ben ölüyorum. Öldüğüme inanamayarak ölüyorum. Inanmayarak ölmüyorum ama.
6.cilt
1."Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Elbette bundan tiksinirsiniz. O halde Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir." Hucurât sûresi(49), 12. Öncelikle ve özellikle müslüman bir toplum meydana
İçki ve Kumar
"Sana içki ve kumardan soruyorlar. De ki: 'İkisinde de insanlar için hem büyük bir günah hem de menfaatler vardır. Fakat günahları faydalarından daha büyüktür.' Ayrıca sana, neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki: "İhtiyaçtan fazlasını." Allah sizin için ayetleri işte böyle iyice açıklar; umulur ki düşünürsünüz."
Atsız'ın Dostları ve Ziyaretçileri: Türk milliyetçiliğinin "uyutulma dönemi"nde Atsız'ın da faaliyetleri sınırlıdır. Günleri, yollarda ve Süleymaniye Kütüphanesi'nde geçmektedir. Tanıdıkların, kendisini merak eden Türkçülerin ziyaretlerinin de ardı arkası kesilmemektedir. Ya bilhassa öğle tatillerinde kütüphanede, ya da
Atsız Tekrar Süleymaniye Kütüphanesinde: Atsız aleyhindeki konuşma ve yayınlar nihayet 1952 Mayıs'ında semeresini (!) verecektir. Olaylar şöyle gelişir: "Türk Milliyetçiler Derneği, 3 Mayıs kutlamalarına katılması ve bir konferans vermesi için Atsız'ı Ankara'ya davet etti. Konferansın konusu 'Devletimizin Kuruluşu'
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.