hayal etmek yaratmaktır, arzu etmekse çağırmak. Canavarı arzu etmek gerçekleri açığa çıkarır. Güçlü ve gizemli şeylere karşı meydan okunamaz. Sonuç ortada. Sen buradasın. Ait olduğum yeri kaybetmeye cesaret edebilir miyim? Evet. Metresin, cariyen, kölen, kadının olmaya cesaret edebilir miyim? Seve seve. Gwynplaine, ben senin kadınınım. Kilden bir kadınım, artık toprağa dönüşmek istiyorum. Aşağılanmak istiyorum. Bu bana ancak gurur ve mutluluk verir. Büyüklük, alt tabakadan gelir. Mükemmellikte birleşirler. Bugüne kadar küçümsenen sen, şimdi de beni hor gör. Bundan daha iyisini hayal bile edemem. Daima aşağılanan birinin beni aşağılayabilmesi. Ne büyük mutluluk! İğrenç tomurcuklar açayım. Beni ez! Böylece beni daha çok seveceksin, bundan eminim. Seni neden ilahlaştırdığımı anlıyor musun ?
Yüzü ışığa dönük bir süre bardağa baktı. Dibinde bir yudumluk kararmış çay artığı vardı. Bardağı ağzına götürürken gözlerini kapadı; durgun, bayat çayın kokusunu duydu; kadının dudaklarının izi sandığı yeri öptü.
Bir Latife olarak ifade edeyim. Müslüman bir ailede kadın hiçbir iş yapmaya mecbur değildir. Evin bütün vazifesini görmek, evin kazancınız temin etmek erkeğin vazifesidir.
Müslümanlıkta kadına kendi yaratılışına uygun görevleri yapmak tavsiye edilmiştir. O bundan fazlasını yaparsa bu onun ahirette mükafatını göreceği bir ilave çalışma ve lütuf olarak kabul edilmiştir. İslam'da kadının, ne Doğu'da ne de Batı'da erişemeyeceği çok büyük bir yeri vardır.
~√~
Erkek egemen düzende, feodalin toplumunda, kadının öyle bir yeri vardı ki ortalıkta, olup bitenler erkeklerin hatalarından ötürü olsa bile, yine kadın çıkıp özür diliyordu sonuçta.
Bir kadının benim için en can alıcı yeri gözleridir; gözleri o kadar sık özlerim, bende o kadar çok düşünce uyandırırlar ki, sırf kafadan ibaret olsaydım, kızlar da sırf gözden ibaret olsun, derdim.
Çok değişik, karmaşık bir mahluk çıkıyor ortaya. Hayal gücünde çok önemli bir yere sahip ;ama hakikatte tamamen önemsiz. Şiir sanatını baştan sona kadar istila etmiş ;her yerde var, ama tarihte yeri yok. Kurmacalarda kralların ve fatihlerin hayatlarına hükmediyordu; gerçekte ise anne babasının zorla parmağına yüzük geçirdiği, herhangi bir delikanlının kölesi. Edebiyatta en ilham verici kelimelerin, en yoğun düşüncelerin bazıları kadının dudaklarından dökülürdü ;gerçek hayatta ise kadın, zar zor okurdu, güçlükle hecelerdi ve kocasının malıydı.
Peygamberimiz buyururdu ki: "Kadın, Allah'ın kullarına en büyük hediyesidir. Allah'tan korkun, onlara zulüm ve eziyet etmeyin, onları ihmal eylemeyin."