Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir kadının korunmaya değil, Değer görmeye ihtiyacı var.
ve gidemeyecek... gidecek bir yeri yok...
Sayfa 44 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Belki bazı erkeklerimizin hoşuna gitmeyebilir..
Bir Latife olarak ifade edeyim. Müslüman bir ailede kadın hiçbir iş yapmaya mecbur değildir. Evin bütün vazifesini görmek, evin kazancınız temin etmek erkeğin vazifesidir. Müslümanlıkta kadına kendi yaratılışına uygun görevleri yapmak tavsiye edilmiştir. O bundan fazlasını yaparsa bu onun ahirette mükafatını göreceği bir ilave çalışma ve lütuf olarak kabul edilmiştir. İslam'da kadının, ne Doğu'da ne de Batı'da erişemeyeceği çok büyük bir yeri vardır. ~√~
Dinimizde kadının yeri yükseklerdedir. Saygıya ve hürmete layıktır.
Çok değişik, karmaşık bir mahluk çıkıyor ortaya. Hayal gücünde çok önemli bir yere sahip ;ama hakikatte tamamen önemsiz. Şiir sanatını baştan sona kadar istila etmiş ;her yerde var, ama tarihte yeri yok. Kurmacalarda kralların ve fatihlerin hayatlarına hükmediyordu; gerçekte ise anne babasının zorla parmağına yüzük geçirdiği, herhangi bir delikanlının kölesi. Edebiyatta en ilham verici kelimelerin, en yoğun düşüncelerin bazıları kadının dudaklarından dökülürdü ;gerçek hayatta ise kadın, zar zor okurdu, güçlükle hecelerdi ve kocasının malıydı.
Nûr Sûresi / 31.Ayet 31. Mü’min kadınlara da söyle: Gözlerini (harama istekle bakmaktan) sakınsınlar, mahrem yerlerini korusunlar. Ziynetlerini/ziynet sayılan yerlerini meydana çıkarmasınlar/göstermesinler. Ancak (kendiliğinden) görünen (el, yüz) bu emrin dışındadır. Başörtülerini, yakalarının üstüne kadar (boyunlarını örtecek şekilde)
Sayfa 352Kitabı okudu
Reklam
Yüzü ışığa dönük bir süre bardağa baktı. Dibinde bir yudumluk kararmış çay artığı vardı. Bardağı ağzına götürürken gözlerini kapadı; durgun, bayat çayın kokusunu duydu; kadının dudaklarının izi sandığı yeri öptü.
Sayfa 37 - YKYKitabı okudu
Erkek egemen düzende, feodalin toplumunda, kadının öyle bir yeri vardı ki ortalıkta, olup bitenler erkeklerin hatalarından ötürü olsa bile, yine kadın çıkıp özür diliyordu sonuçta.
Kadına dair müthiş bir yazı. Okuyunuz !..
Türkiyeli kadının mânâ ve maddesi çağlarüstü mutlak fikirden koparıldığımızdan beri zalim batıcı düzen tarafından insafsızca sömürülmektedir. Değeri kalmamıştır artık Türkiye'de kadının... Çünkü batıcı düzen kadına bir mal gözüyle bakmakta ve onu her gün biraz daha kadınlığından uzaklaştırmaktadır. Köledir kadın on yıllardan beri Türkiye'de... Genelevlerde kadın tüccarlarının kölesi, bar, pavyon ve gazinolarda eğlence yeri(!) kral(!)larının kölesi, fabrika ve mağazalarda 800 lira maaşla patronların kölesi, kıyafetiyle modanın kölesi, 19 Mayıs bayramlarında esir pazarlarına çevrilen stadyumlarda şehvetli bakışların kölesi, okullarda zalim eğitim düzeninin kölesi, köle... köle... köle... Allah'tan gayri herkes ve herşeyin kölesi..."
Sayfa 119 - "Elif Betül, "Kadınlar Üzerindeki Zulme Son", Gölge Dergisi 5 (1976)Kitabı okudu
“Böyle zamanlarda kadının yeri kocasının yanıdır.”
Reklam
Bir yatağın yatak dışında her şey olduğuna, bir kadının gövdesinin bir haz yeri dışında her şey olduğuna nasıl inanabilirim?
Sayfa 67 - Can Yayınları
Nasıl da öğretmişler bize aşkın fedakarlık olduğunu, erkeğin şiddetle, baskıyla, kadının ise sessiz ve sitemsiz sevmesinin, yeri gelince kenara çekilmesinin doğal olduğunu...
toplumda kadının yeri
“Hiçbir yere gitmedim. Hep kapalı kavanozdaydım. Kavonozdan da doğru kocaya gideceğim.
Sayfa 465
Martha Sharp
Zengin ya da fakir, akıllı veya aptal Olman hiç farketmez Bu köhne dünyada bir kadının yeri Bir erkeğin parmak ucundadır. Kadın olarak doğmuşsan Kaderinde incinmek vardır. Çiğnenmek için,yalan söylenmek için Aldatılmak için Ve pislik muamelesi görmek için Yaratılmışsındır. ~~~~~~~~~~ youtu.be/xXMap-Vyo2w
Sayfa 11 - Altın Kitaplar Yayınevi
Mary Wollstonecraft ‘Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi’ piyasaya sürüldüğünde başarılı oldu; ancak Wollstonecraft’ın popülaritesi uzun sürmedi. 1797 yılında öldüğünde, kocası William Godwin, Wollstonecraft’ın fırtınalı aşk hayatını ve intihar girişimlerini ayrıntılarıyla anlattığı ‘Kadın Haklarının Gerekçelendirilmedi Kitabının Yazarının Anıları’ adlı bir eser yayımladı. Niyeti sevdiği kadının hatırasını ve itibarını korumaktı; ancak tam aksine, kitabın ve Mary Wollstonecraft’ın toplumdaki yeri lekelendi. Mary, etkisi sadece saygın kadınlara zarar verebilecek ahlaksız bir yaratık olarak gösterildi ve eğitimciler on yıllarca, Wollstonecraft’ın maruz kaldığı düzeyde hakaret görme korkusuyla onun çalışmalarından uzak durmaya çalıştılar.
Sayfa 42 - Doğan Burda DergiKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.