Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fakat derin bilgileri ve dirayetleri olmayan nice insanlar davet işi ile meşgul olmaktadırlar. Bunlar dine iyilik değil, kötülük yapmaktadırlar. Bunlar içerisinde kusurlarına üs­tünlük taslamayı ve başkalarının ayıplarını sayıp dökmeyi karıştıranlar da vardır. Bu kusurlar ileri boyuta ulaşmıştır. Nitekim eğitimli in­sanlar arasında öyle insanlar gördüm ki, bunların düşündü­ğü İslam, erkeğin yüzündeki sakal, kadının yüzündeki peçe, kağıt üzerinde bile olsa fotoğrafı reddetme, önemli vesileler­le ve hoş sözlerle bile olsa şarkı ve musikiyi kabul etmeme gi­bi şeylerden ibarettir! Ben bu gibi hususlarda belli bir hüküm ortaya koymak, onun üzerinde karar kılmak istemiyorum. Benim istediğim bunların dindeki değeri ne ise onun aşılmaması ve bu görüşe kapılanların bunları dinin zirvesi sanmamalarıdır. Zira bun­lar detay kabilinden ve dindeki yeri belli hükümlerdir. Bun­lardan dolayı kavgaya tutuşmak, İslam'ı yok etmek ve İslam ümmetini parçalamaktır.
Keşke anne babalar böyle söylemese...
"Evlenmiş kadının yeri kocasının yanıdır. Sen bu evden çıktın artık."
Reklam
Ne kadar korkunç...
Zengin ya da fakir, akıllı veya aptal Olman hiç fark etmez. Bu köhne dünyada bir kadının yeri Bir erkeğin parmak ucundadır. Kadın olarak doğmuşsan Kaderinde incinmek vardır. Çiğnenmek için, yalan söylenmek için Aldatılmak için Ve pislik muamelesi görmek için Yaratılmışsındır. -Sandy Posey, "Born a Woman"
Alışkanlık, her gece aynı yatağa gireceğini bilmenin heyecansızlığı yanındakinin arzulanır bir beden olduğunu bile duyurmuyor insana. Ağır olduğu için yeri değiştirilemeyen bir dolap, bir gömme banyo küveti gibi oluyoruz birbirimiz için. En ufak bir gizlilik, en ufak bir bilinmeyen yok.
Sayfa 160Kitabı okudu
Eller, kalbin aynasıdır.
Kumar sırasında özellikle elleri insanı daha da açık biçimde ele verir. Çünkü tüm kumarbazlar ya da hemen hemen tamamı, çok geçmeden yüzlerindeki ifadeyi kontrol altına almayı öğrenirler; Gömlek yakalarının üstünde vurdumduymazlığın soğuk maskesini taşırlar, ağızlarının etrafındaki kıvrımları yok etmeye çalışır ve heyecanlarını sıktıkları dişlerinin altına iterler, gözlerinde açıkça görünen endişeyi saklarlar ve yüzlerinde belirginleşen kasları yapmacık bir kibarlık edası içinde duyumsamazlıkla gizlerler. Fakat tam da bütün dikkatlerini, bedenlerinin en görünür yeri olan yüzlerine verdikleri için ellerini unuturlar ve etraflarında sadece bu ellere bakarak üst kısımda gülümseyerek kıvrılan dudakların ve kasıtlı olarak kayıtsız gibi görünen bakışların neleri gizlediğini anlayan insanlar olduğunu unuturlar. Fakat el, onların en gizli sırlarını hiç utanmadan açığa vurur. Çünkü öyle kaçınılmaz bir an gelir ki, zorlukla zapt edilen ve uyur gibi görünen parmaklar ansızın o asil vurdumduymazlıklarından uyanırlar. Rulet topunun küçük deliğe girdiği ve kazanan numaranın ilan edildiği o parıldayan saniyede yüz ya da beş yüz el istemsizce tamamen kişiye özel, tamamen bireysel ve içgüdüsel olarak bir hareket yapar.
Kadının önemi ve yeri
Alevi Bektaşilerde kadının çok saygıdeğer bir yeri vardır. erkeğin yani başında ,bütün merasimlere katılır ve bir bacı ,arkadaş olarak görülür.
Reklam
Bir Nükte "Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına şöy­le..." mealindeki âyet güzel bir nükteye işaret eder. Bu nükte de şudur: Da­vet ancak, davetçi o davete kendinden ve aile fertlerinden başlarsa meyve verir, İşte şer'î örtünmeye, peygamberin eşleri ve kızları ile başlanmasının sırrı budur. Kadınların
Eski Orta Asya Türk toplumlarında kadının yeri, çağdaşı diğer toplumlardaki kadınlara kıyasla oldukça ileri bir seviyededir. Bu durum sadece aile içerisinde değil toplum hayatında da kendini gösterir. Kadınlar hiçbir zamanın erkeklerden ayrı, onlara kıyasla daha az hakka sahip, diğer bir deyişle toplumda ikinci plana atılan bir konumda olmamış, aksine her zaman erkeklerle eşit görülmüştür. Kadınların gerek kendi toplumu içindeki erkeklerden, gerek yabancı erkeklerden kaçmadığı, kendilerini onlardan gizleme gereği duymadığı İbn Fazlan'ın Seyahatnamesinde hayretle dile getirilmiştir. Kadın toplumun her alanında erkek ile beraber yer almış, onunla aynı faaliyetlerde bulunmuştur. Hatta daha çok erkeklere özgü eylemler olarak kabul edilen at binme, silah kullanma ve avcılığa dahi kadınların erkeklerle eşit oranda katıldığı gözlemlenmiştir. (...) Hatta bu nedenlerle bazı Türk toplumlarında kadınların erkeklerden daha güçlü bir yapıya sahip oldukları bile dile getirilmiştir.
Sayfa 20
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.