Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İlk şiirim :)
Anlatamıyorum.. Ne kadar yazsam olmuyor. Bu düzeni bozuk aşka iki satır yazayım diyorum; Beceremiyorum. Zulamda üç kırık cigara ,yaksam yanıyorum yakmasam ölüyorum. Yutkunamıyorum, boğazım düğüm düğüm.. Sevmek neydi ha söyle? Senin gibi çekip gitmek mi, yoksa benim gibi arsızca sevmek mi ? Kokuşmuş küflü ranzamın paslı demirinden soğuk
Yalnız kalmak istediğinde bir banka oturup, izleyebileceğin bir deniz kıyısı olmalı şehir dediğin. :))
Reklam
Içimi acıtan şey hayalkırıklığıydı... O genç adamın o denli itaatle gitmesinin verdiği hayalkırıklığı, beni durdurmak,yanımda kalmak için hiçbir girişimde bulunmaması, oradan ayrılıp gitmesi konusundaki ilk arzuma minnetle ve saygıyla boyun eğmesi, beni kendine çekmek için birşey yapmak yerine,beni yoluna çıkan bir azize gibi görmesi sadece, ve beni görmemesi, Bir kadın olarak hissetmemesi.
Sayfa 55 - Türkiye Iş bankasıKitabı okudu
Bir süreliğine yalnız kalmak tehlikelidir ve bağımlılık yapar. Çünkü ne kadar huzurlu olduğunu görünce artık insanlarla uğraşmak istemezsin.
Anton Çehov
Anton Çehov
#Kendi Kalemimden#
"Bir fısıltı var; çok inceden duyduğum Sönük bir fısıltı, tam olarak duyamadığım ama tanıdık bir ses sanki daha önceden konuşmuştuk. Yok yok aslında hiç konuşmadık, tanımıyorum kendisini ama hiç yabancı da değil. Sanki böyle içimde ve ona ihtiyacım olduğunda hemen bana sesleniyor... Aslında bu çok farklı bir şey; Nası anlatsam böyle, bazen gece yarısı eve döndüğüm oluyor. Sokaklar boş yapayalnız yürüyorum. Bazen de onunla birlikte yürüyorum.. Kimsin diye hiç sormadım. Durmadan benimle konuşuyor, fısıldıyor, benimle yürüyor, benimle büyüyor... Hani delice gibi gelecek, belki de deli diyeceksiniz bana; bazen onun fısıltısını duymak için yalnız kalmak istiyorum. Gece Geç saatlerde eve dönmüyorum. Benimle yürüsün diye en ıssız caddeleri seçiyorum. Galiba benim olmayan beni seviyorum.. Evet evet seviyorum ve özlüyorum.. Bu bende çok ciddi bir saplantı oldu,galiba deliriyorum..." ...Senden sonra ne mi oldu? Bir soğuk rüzgar esti, tüylerim ürperdi ve sonra sessizlik uzun, uzun süren bir sessizlik, gömdüm seni sayfaların arasına kapadım! Ve bir daha hiç...
Sen yalnız kalmak istedikçe, peşini bırakmazlar ama elini uzattığın zaman da yüzüne bile bakmazlar, bu da böyle sürüp gider.
Sayfa 371
Reklam
"Kitap okurken göz kapaklarınız ağırlaşır ya yavaş yavaş kitabı kapatıp kanepenin kenarına kıvrılırsınız ve son okuduğunuz cümleyi düşünürken uykuya dalarsınız, işte benim en huzurlu hissettiğim an bu ve ben hep o anda kalmak istiyorum."
Geceleri sabahlara kadar okumayayım da ne yapayım? Ben, el ayak çekildikten sonra odamın kapısını sürmeleyip kitaplarımla baş başa kalmak saatini dört gözle beklerim. Çünkü, bu ömrümün bütün hazin sergüzeştini ve yaşadığım anın ağır sıkıntısını unuttuğum tek saattir. O vakit bu çıplak ve yalçın oda, gerçek dünyadan daha geniş, daha ferahlı bir âlemin munis, sevimli ve her biri sihir ve füsunla yoğrulmuş mahlûkları ile dolmağa başlar.
Sayfa 21
Eskisi kadar konuşasım yok, ne hissettiğimden bahsedesim yok, hiç kimseyi merak etmiyorum, hiçbir hararetli konuşmayı dinleyemiyorum, hiçbir şey ilgimi çekmiyor. Kendimle yalnız kalmak iyi gelecek ama kendimi de bulamıyorum.
Annenizi mi özlediniz?
- Ben geldim annem. - Hasretine dayanamadım ve sana geldim. - Seni çok özledim biliyor musun? - Senden ayrı olmak kor gibi yakıyor yüreğimi. Gözyaşlarım serinletmiyor beni anne. - Ne olur rüyalarıma gelsen olmaz mı? - Bana bir sarılsan, öpüp koklasan, dertlerime derman olsan. - Akşamları yatarken seni arıyor gözlerim. Seni göreceğim umuduyla
Reklam
Ölmek istiyorum. Güzel kalmak için yapabileceğim tek hareket bu.
Sayfa 15 - iletişim yayınları
Tanıştığıma hiç memnun olmadığım kimselere, durmadan, ''Tanıştığıma memnun oldum'' demek beni öldürüyor. Ama hayatta kalmak istiyorsanız, ille de bu zırvaları söylemek zorundasınız.
İnsan bütün hayatını, sonunda yalnız kalmak için yaşıyor sanırım.
Sayfa 38 - Kırmızı Kedi Yayınevi /5. BasımKitabı okudu
Arka kapak yazısı
Hiçbir çocuk kötü olarak dünyaya gelmez. Yetiştirilme biçimi, yaşadıkları, çevresi ve travmaları şekillendirir davranış ve yaşam biçimini. Dolayısıyla, kötü veya suçlu olarak adlandırabileceğimiz insanların büyük bir bölümü bu şekilde gelmez dünyaya. Daha bebekliklerinde bile gelişmeye başlar, ilerleyen süreçte nasıl biri olacağı. Aile veya kardeşler arasında konumlandırıldığı yer, okul çevresi, sosyal çevresi gibi ikili ve çoklu ilişkileri, kişinin hayatta kalma ve varlığını gösterme biçimini belirler. Kiminin karakteri eksik kalmıştır, kiminin eğitimi. Kiminin doğruları yanlıştır, kimi de yetiştiği karanlıkta kendi karartmıştır doğrularını; hayatta kalmak için. "İnsan 7 yaşında ne ise, 70 yaşında da odur" Tembelliğini bir kenara bırakırsak, bu kadar çeşitli psikiyatrik ve karakteristik vakayı tek tip bir uygulama ile, yani sadece dört duvar arasında bir süre hapsedip sonra serbest bırakarak düzeltmeye çalışmak ne kadar faydalı? Bence saf kötülüğü temsil ederek müebbet cezayı hak edenler dışındaki suçlular, ceza almanın yanı sıra rehabilite edilmeli. Edilmeli ki tekrar topluma karıştığında ne tehdit olsun, ne de tehdit olarak görülsün.
https://ritimsanatyayinlari.com/urun/selahattin-tomar-islahat/Kitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.