Cüssesi kadar kocaman yüreğe, cüssesine ters olan korkuya sahip John Coffey'nin ( coffee gibi söyleniyor ama farklı ) Yeşil Yol`a doğru attığı ürkek adımların şahidi olacaksınız.
Kitabı E bloğunun baş gardiyanı Paul`ün dilinden dinliyorsunuz. İlk başta biraz sıkıcılık yarata bilir ama ortalara doğru kesinlikle kendinize hakim olamıyorsunuz.
İnsanın kitabın içine girip, o kocaman devi kucaklayası, "yalnız değilsin John." diyesi geliyor.
İyinin bazen ne kadar kötü, kötünün bazen ne kadar iyi olabileceği, görünüşün aldatıcı kısımlarına takılmamamızı, insanın tüm ürkütücülüğüne rağmen saf kalabileceğini açıklıyor bize Kocaoğlan..
Sonunun bildiğim gibi bitmemesi için, geriye kalan 10 sayfayı 3 gün erteledim.
Hayatıma yeşil ve siyah bir renk katan gözü yaşlı dev seni özleyeceğim...
Sonunda büyükten küçüğe her insanın duyduğu, duymasa bile bir yerden kulağına çalındığı o efsane kapanış söz:
"Yoruldum, patron.Yollarda yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yoruldum.Yanımda hiç arkadaş olmamasından bıktım. Nereye gideceğimizi, nereden geldiğimizi söyleyecek biri. İnsanların birbirine kötü davranmasından bıktım. Her gün dünyada hissettiğim ve duyduğum acılardan bıktım. Çok fazla var, sanki her an için kafama cam parçaları batıyor. Anlıyor musun?
Karanlıktan korkuyorum patron lütfen ışığı kapatma…”
Kesinlikle okuyun..
Yeşil YolStephen King · Altın Kitaplar · 20218bin okunma
Uzun zamandır ağır ağır gömebileceğim bir kitap elime geçmiyordu ki Destek Yayınları yine dünyanın en gereksiz kitabıyla bu ihtiyacımı giderdi... Öncelikle şunu söyleyebilirim zilyon tane kişisel gelişim kitabı okumuş biri olarak yerli ve yabancı ayırmadan söylüyorum:
KİŞİSEL GELİŞİM KİTABI YAZAN İNSANLARIN HEPSİ SİZİ APTAL YERİNE KOYAN VE
Bi yerden sonra annemin endişelenip biraz güneş yüzü gör bari bahçeye çık, markete bile gitmiyorsun diye hayıflanması
Evde otur otur kafayı yer insan diye 728282 Nutuk çekmesi
Benim çıkmamam
Ne halin varsa gör cümlesi
Kapanış.
Ebru Ince 'in düzenlemiş olduğu etkinlik sayesinde bu sözü, "Mart ayı, Aziz Nesin ayı" na evirmiş bulunuyoruz. Dertse dert, hüzünse hüzün, mizahsa mizah, yergiyse yergi, edebiyatsa edebiyat...Hepsi en sağlamından, temeline kadar!
Ne mutlu ki, bu ay, platformda sağımız, solumuz,
Unutulmuş Kitaplar Mezarlığı serisinin 4. ve son kitabı Ruhlar Labirenti; zihinde görselleştirmeyi sağlayan büyülü anlatımı, serinin diğer kitaplarında geçen bağımsız olduğu düşünülen olaylar arası kurduğu şaşırtıcı bağlantıları, vurucu sonu ve iz bırakan karakterleri ile sıradışı bir serüvene etkileyici bir kapanış sunuyor. Çeviriden