Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aslında ne sevinç, ne aşk, ne ışık Ne güven, ne huzur; ne de acının çaresi var Karanlığa gömülen bir ovadayız sanki
Sayfa 236Kitabı okudu
Ayetler Kitabı
1. Ben varım. Vardım. Ve var olmaya devam edeceğim. Sonsuza kadar ve sonsuzdan öte var olacağım! 2. Üzmez beni, sevmeyenlerimin ve cahillerin taktıkları isimler. Aksine, tüm ihtişamımı koyar ortaya onlar. Benden ve adlarımdan gelir, bütün ilerletici ve asil ve başkaldırıcı duygular. Albız benim; Mara benim; Seth benim; Loki derler bana;
Sayfa 229Kitabı okudu
Reklam
"Ah, sevgilim, dürüst olalım birbirimize karşı! Çünkü önümüzde bir düşler diyarı gibi uzanan bu hengameli, bu güzel, bu yeni dünyada aslında ne sevinç, ne aşk, ne ışık, ne güven, ne huzur; ne de acının çaresi var. Karanlığa gömülen bir ovadayız sanki. Vurdumduymaz ordular geceleri vuruşurken, aklımızda mücadele ve kaçış fikirleri.."
"Sofokles uzun zaman önce işitmişti bu nağmeyi Ege sahillerinde Ve insan acılannın bulanık gelgitini Anımsatmıştı bu ona. Bize de bu uzak kuzey denizinde Bir şeyler anlatabilir elbette. İnanç Denizi de bir zamanlar Böyle kabarmıştı ve sarmalamıştı Dünyanın tüm kıyılarını parlak, fırfırlı bir kuşak gibi. Fakat şimdi sadece ağır ağır çekilen dalgalarin Hüzünlü gürültüsü geliyor kulağıma. Gece rüzgarının nefesine katıyorlar Geniş, kasvetli kıyılardan topladıkları çıplak çakıltaşlarını. "Ah, sevgilim, dürüst olalım birbirimize karşı! Çünkü önümüzde bir düşler diyarı gibi uzanan Bu hengameli, bu güzel, bu yeni dünyada Aslında ne sevinç, ne aşk, ne ışık Ne güven, ne huzur; ne de acının çaresi var Karanlığa gömülen bir ovadayız sanki Vurdumduymaz ordular geceleri vuruşurken Aklımızda mücadele ve kaçış fikirleri."
( Erilliğin Farklı Yüzleri ) _Kahraman, gelişen Ben’in libidosunun bir sembolüdür. Kahramanlar genelde gezginlerdir ve gezginlik asla nesnesini bulamayan bir arzunun, yitik anneye duyulan bir özlemin sembolüdür. Kahramanlar sürekli yer değiştiren güneşe benzer. Buradan kahraman mitinin bir güneş miti olduğu sonucuna varılır. Bu, bizim için daha
Zaman mekân, anımsanan bu gençlik hatıraları, gökte parıldamaya başlayan birkaç yıldız, bu ıssız sokakların kasvetli uykusu, girişilen bu korkunç maceranın sonunun yaklaşması alacakaranlıkta, söylediğimiz gibi ince ruhlu bir şair olan Jean Prouvaire'in ağzından alçak sesle dökülen bu mısralara dokunaklı bir tını katıyordu. Bu arada, küçük barikatta bir fener, büyük barikatta ise bir meşale yanıyordu, Büyük Perhiz'in arifesindeki şenliklerde Courtille'e maskelileri taşıyan arabalarda öne takılan, o balmumundan meşalelerden biriydi bu. Bu meşaleler söylediğimiz gibi Saint-Antoine Mahallesi'nden geliyordu. Rüzgârdan korumak için üç yanı kaldırım taşıyla çevrili meşale tüm ışığını bayrağın üzerine yansıtacak şekilde yerleştirilmişti. Karanlığa gömülen sokak ve barikatta neredeyse, devasa ve soluk bir lambayla aydınlatılan kırmızı bayraktan başka bir şey görünmüyordu. Bu ışık bayrağın kırmızı rengine ürkütücü bir kızıllık ka nyordu.
Sayfa 442Kitabı okudu
Reklam
Deniz toprak gibi gökyüzünden ayrı değildir; göğün renkleriyle daima uyum içindedir, en ufak ton farkından bile etkilenir. Güneşin altında ışık saçar ve her akşam güneşle birlikte adeta ölür. Güneş yok olduğunda deniz onu özlemeye devam eder, tekdüze bir karanlığa gömülen toprağın aksine güneşin ışıklı hatırasını bir süre korur. Bu denizin hüzünlü yansımalarının saatidir, tatlılığıyla kalbimizi yumuşatır, eritir sanki. Hava tamamen kararmak üzereyken, simsiyah toprağın üzerinde gökyüzü koyulaşmışken deniz kim bilir hangi muamma, dalgalarının altına gömülmüş hangi parlak gündüz kalıntısı sayesinde hâlâ hafifçe parlamaktadır.
Sayfa 3 - YKY Yayınları, Hazlar ve Günler XXVIII
sevgilim! dürüst olalım birbirimize karşı çünkü önümüzde bir düşler diyarı gibi uzanan bu hengameli, bu güzel, bu yeni dünyada aslında ne sevinç, ne aşk, ne ışık ne güven, ne huzur; ne de acının çaresi var bizler burada karanlığa gömülen bir ovadayız sanki vurdumduymaz ordular geceleri vuruşurken aklımızda mücadele ve kaçış fikirleri. Matthew Arnold
168 syf.
8/10 puan verdi
·
22 günde okudu
“Deniz toprak gibi gökyüzünden ayrı değildir; göğün renkleriyle daima uyum içindedir, en ufak ton farkından bile etkilenir. Güneşin altında ışık saçar ve her akşam güneşle birlikte adeta ölür. Güneş yok olduğunda deniz onu özlemeye devam eder, tekdüze bir karanlığa gömülen toprağın aksine güneşin ışıklı hatırasını bir süre korur. Bu denizin hüzünlü yansımalarının saatidir, tatlılığıyla kalbimizi yumuşatır, eritir sanki.” Marcel Proust; her gün gördüklerinize, yaşadıklarınıza farklı bir gözle bakmanızı sağlıyor. İnsanın ufkunu açıyor. Güneş daha parlak, geceler daha karanlık, yağmur daha puslu, renkler daha belirgin bir hal alıyor. “Yaşamak” diyorsunuz, “işte bu!”
Hazlar ve Günler
Hazlar ve GünlerMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20201,346 okunma
Deniz;
"...göğün renkleriyle daima uyum içindedir, en ufak ton farkından bile etkilenir. Güneşin altında ışık saçar ve her akşam güneşle birlikte adeta ölür. Güneş yok olduğunda deniz onu özlemeye devam eder, tekdüze bir karanlığa gömülen toprağın aksine güneşin ışıklı hatırasını bir süre korur. Bu denizin hüzünlü yansımalarının saatidir, tatlılığıyla kalbimizi yumuşatır, eritir sanki. Hava tamamen kararmak üzereyken, simsiyah toprağın üzerinde gökyüzü koyulaşmışken deniz kim bilir hangi muamma, dalgalarının altına gömülmüş hangi parlak gündüz kalıntısı sayesinde hâlâ hafifçe parlamaktadır."
25 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.