-O kız sana bakar mı bilmiyorum.
-Bakmaz abi, ben biliyorum
+Neden bakmazmış ki?
-Çünkü o kız Adam Smith falan işte
+Anladım, sen ise Karl Marx, Friedrich Engels filan. Aynen bakmaz.
Herkese merhaba, az önce bitirdiğim Marx’ın Kayıp Estetiği isimli kitaptan bahsetmek istiyorum. Genel olarak Alman edebiyatı, özel olarak da Heinrich Heine uzmanı olan Margaret A. Rose’un kaleme aldığı bu kitap, 19. yüzyıl Avrupa’sındaki görsel sanatlar, estetik teoriler ve sanat politikalarıyla ilgili Marx’ın orijinal görüşleri üzerinde duruyor.
Bizim istediğimiz yalnızca, işçinin sırf sermayeyi artırmak için yaşadığı, sırf egemen sınıfın çıkarının gerektirdiği kadar yaşadığı mülkiyetin bu rezil karakterini ortadan kaldırmak.
Eskimo kültürünün ayırt edici özelliği, sosyal ve ekonomik anarşidir. Toplumda lider, şef ya da patron yoktur ve hiçbir Eskimo bir başka Eskimo için çalışmaz, ama birçok Eskimo genelde birlikte çalışır. Egemen hiyerarşiler insan türünde doğuştan değildir, egemen davranış öğrenilir... Eskimolar beş bin yıldan uzun süredir Karl Marx'ın prensiplerini uygulamış ve bu zaman zarfında herhangi bir tür egemen hiyerarşiye başvurmadan, alışılmamış bir biçimde varlığı sürdürülebilir ve istikrarlı bir kültürü devam ettirmiştir.
Karl Marx tarihi ve iktisadi ekolünden olan kimseler, bugün Türkiye'nin geçirmekte olduğu tarihi devreye, burjuvazinin (burçlu-şehirli sınıfı, orta sınıf, sanat ve ticaret erbabı) oluşumu namını vermektedir. Osmanlı tarihinin bir iki asırlık devresinde, Türk orta sınıfı, dünyanın iktisadi gelişmesiyle orantılı ilerleyemediğinden, yok derecesinde önemsiz kalmıştı; bu açıklığı gayrimüslimler, Rumlar, Ermeniler, Yahudiler, yabancılar dolduruyordu. Ve bu, bir toplum için çok tehlikeli bir vaziyetti ki, tehlikeli işlerini son çeyrek asırda hepimiz bariz ve feci bir surette gördük.
Karl Marx "Din kitlelerin afyonudur" dediğinde Hristiyanlık ve Kilise dışında hangi dini tecrübeden gerçek manada haberdardı? İslam'ı ne kadar biliyordu?