Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
XIV Eğer Merhamet tümüyle unuttuysa beni, Kalbim Sadakatten vazgeçmez yine de, Aksine, karşılıksız hizmet etmeye çalışır Onun acımasız yüreğine. Ve benim gibi hissedenler, inanır buna; Ama kim görür (elbette hiç kimse), Aşk'ın yüceliğinden bir tin verdiğini bana, Ölen, bedene bürününce? Çünkü iç çekişlerini başlatana kadar Bedenimi sardığında zevk, Âdeta kalbime Tatlı bir sevgi yağar Ve şöyle derim: "Hanımefendi, tümüyle size aitim."
"Onu tanımadan önce, sanki karanlıklarda uyuyordum; fakat o ortaya çıktı, beni uyandırdı ve ışığa doğru yöneltti. Etrafımı çevreleyen her şeyi sonsuz bir iple birbirine bağladı sonra onları rengarenk bir dantel gibi ördü ve hemen can yoldaşım, yüreğimin en yakın, en anlayışlı, en sevgili dostu oldu. Dünyaya karşı beslediği karşılıksız sevgi beni büyüledi, zor günlerimde bana güç kaynağı oldu."
Reklam
Seninle bir alakası yok bu gidişin, ha belki gidiş bile değil, iki gün sonra süt dökmüş kedi gibi kuyruğu kıstırıp bu güvenli limana geri gelirim, ama belki de gelmem sen kendini gelmeyecek duygusuna alıştır.
Sayfa 10 - İnkılâp YayıneviKitabı okudu
Birinci kural yaradana hangi kelimelerle tanımladığımız kendimizi nasıl gördüğümüze aynı tutar şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak utanılacak utanılacak bir varlık geliyorsa aklına demekki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla yok eğer tanrı dendi mi evvela aşk merhamet ve şevkat anlıyorsan sen de bu vasıflardan bolca mevcut
Sevginin özünde karşılıksız verme, özverili olma, kötülüğe bile iyilikle karşılık verebilme, empati yapma gibi soylu duygu ve düşünceler yer almaktadır.
2007
Bir ülkenin devletini ve topraklarını o ülkeye yalnız vatandaşlık bağı ile bağlı olanlar değil, karşılıksız kanı ve ruhu ile bağlı olanlar en iyi savunur. Siz bir ülkeye işte o karşılıksız sevgi ile bağlı olan asli unsurun ortadan kaldırılmasına seyirci kalırsanız, devletimizi ve yurdumuzu kamuoyunda empoze edilmeye çalışılan kozmopolit ulusalcılık anlayışıyla asla çok uzun süre ayakta tutamazsınız. Asli unsurun ağırlığını gerektiği gibi hissettirememesinin bir başka nedeni de konuya vakıf ilgili ve bilgili kişilerin meselesi kaynağında tespit edecek ve karşı tedbir alacak teşhis ve beceriyi gösterememesidir. Bu zaafın sonucunda tabiatıyla sağda ve solda yuvalanan bölücü akımlar, bugün hayret ettiğiniz tehlikeli seviyelerine geleceklerdir. Türk'ün binlerce yıllık tarihini ve kültürünü göz ardı ve ihmal edenler, şimdi bir kısım ABDAL Türkler de dahil, birçok insanımızın bu hain akımlara verdiği destek karşısında şaşkınlıklarını ve kızgınlıklarını gizleyemiyorlar... Ne kadar trajik bir durum değil mi? Ne verdiniz ki bu kişilere, bunlardan bir şeyler bekliyorsunuz? Yine bu öfke ve şaşkınlık psikolojisiyle, devletin tepesinden zaman zaman, temel özellikleri korumak için yapılan söz ve icraatlarda artık çok yetersiz kalmaktadır.
Sayfa 150 - Bilge KarıncaKitabı okuyor
Reklam
Sarı krizantem karşılıksız sevgi anlamına geliyordu.Tıpkı açelyaların imkansız aşı temsil edişi gibi
Sayfa 267Kitabı okudu
Sırça bir nesnenin yere düşünce parçalandığı gibi parçalanır aşklar. Aşk camdan bir nesnedir. Çok kolay kırılır ve insanı kolaylıkla kırılganlaştırır, elemde bırakıp acı çektirir. Aşk acı çekmektir. Bu kadar masum bir duygu, an olur insanın en temel acı kaynaklarından biri haline gelir. Aşkı taşımak zordur. Aşk sadece yoğun bir sevgi değildir, aşk karşılıksız yapamayan yoğun bir sevgi halidir çünkü.
Sayfa 76
Karşılıksız sevgi
Karşılıksız sevgiler de vardır elbet... Mesela çiçeği sevmek... Yok yok! Çiçeği sevmek de koşula bağlıdır. O çiçeğin rengine, kokusuna, dokusuna; sende yarattığı müspet duygulara bağlıdır. Yoksa dikeni de gülü de aynı nispette severdin. Bu da olmadı! Bir de sevmenin, karşıdaki insanı olduğu gibi kabul etmekle birlikte yapıldığını savunanlar var! Hadi canım! Eğer o insan yaratıldığı fıtrata tek bir aykırılık göstermiyorsa; tamam, kabul ediyorum! Fakat kusursuz insan var mıydı? Yoktu sanırım! O zaman bu madde de şimdiden elendi.
Beyaz'ın aşkla ilgili söylediklerini düşündü. "Sırça bir nesnenin yere düşünce parçalandığı gibi parçalanır aşklar. Aşk camdan bir nesnedir. Çok kolay kırılır ve insanı kolaylıkla kırılganlaştırır, elemde bırakıp acı çektirir. Aşk acı çekmektir, Mavi. Bu kadar masum bir duygu, an olur insanın en temel acı kaynaklarından biri haline gelir. Aşkı taşımak zordur. Aşk sadece yoğun bir sevgi değildir, aşk karşılıksız yapamayan yoğun bir sevgi halidir çünkü." Beyaz'ın aşka dair söylediklerinde Kırmızı'ya yardımcı olacak şeyleri aradı zihni. İçinde belli belirsiz bir umut ışıdı, kara bulutlar az da olsa dağılır gibi oldu.
398 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.