Annem... Hiç kendine ait hobisi var mıydı? Kendine hiç zaman ayırıyor muydu? Yapmak istedikleri, umutları ve hayalleri var mıydı? Ona en azından teşekkür etmek isterdim ama hiçbir zaman doğru kelimeleri bulamadım. Ucuz görünür diye ona çiçek bile almadım. Neden küçük de olsa herhangi bir şey yapmadım? Küçücük bir jest bile... Sonunda bu dünyadan ayrıldığında ise hayretler içinde kalmıştım. Öleceği aklımın ucundan bile geçmemişti.
Kedilerin arasında olmak çok iyidir. Kendini kötü hissediyorsan kedilere bakar ve kendini çok daha iyi hissedersin, çünkü onlar her şeyin olması gerektiği gibi olduğunu bilirler; öyle fazla heyecanlanmak ya da üzülmek için bir neden yok. Onlar bunu bilirler. Kurtarıcıdır kediler. Ne kadar çok kedin varsa o kadar uzun yaşarsın. Yüz kedin varsa on kedin olduğunda yaşayacağının on katı daha uzun yaşarsın. Bu gerçek bir gün keşfedilecek ve herkesin binlerce kedisi olacak ve kimse ölmeyecek. Gerçekten çok saçma.
Neden bu kadar çok soru var hayatımızda? Neden en mutlu olunabilecek anlarda bile geçmişten çaldığımız bir meşalenin geleceğimizi yakmasına izin veriyoruz?
Neden bu kadar çok soru var hayatımızda? Neden en mutlu olunabilecek anlarda bile geçmişten çaldığımız bir meşalenin geleceğimizi yakmasına izin veriyoruz?
Eğer kulaklarınızı oynatabiliyorsanız, siz evrimi ispat ediyorsunuz demektir. Kafa derimizin altında kulaklarımıza bağlı üç kas vardır.
Çoğu insanda bunlar kullanışsızdır, fakat bazı insanlar bunları kulaklarını oynatmak için kullanabilirler (ben şanslı olanlardan biriyim, her yıl evrim dersinde, öğrencilerin tiye almalarını göze alarak, bu üstün yeteneğimi sergilerim). Bunlar kediler ve atlar gibi diğer hayvanların seslerin yerini saptamalarına yardımcı olmak için kulaklarını hareket ettiren kasların aynısıdır. Bu türlerde kulakları hareket ettirmek yırtıcılarını algılamak, yavrularının yerini saptamak ve benzeri işlere yardımcı olur. Fakat insanda bu kaslar sadece eğlendirme işi için iyidirler.