Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Canım Kızım; Meğer sanaymış yolculuğum. Burgun kendime neden yasadığımı sordum; bir anlamı olmalıydı basımdan gecen onca şeyin; bir karşılığım olmalıydı hayatta.bu soruyu sorduğumda kendime yirmi üç yasındaydım. Ellerim yaslanmamıştı henüz ama soluk soluğa kalmış yorgun bir çocuktum, bildiğim her şeyden, herkesten uzaktaydım.. Yalnızlık,
Önce kaderimin beni sürüklemeye çalıştığı yola girmemek için elimden ne gelirse yapacağım... Artık beni nereye götüreceğini biliyorum ama onun götürdüğü yere gitmeyeceğim... Sonra da yepyeni yollar çizeceğim kendime... İçinde acı, keder, umutsuzluk, haksızlık, adaletsizlik ve yenilginin hiç olmadığı yollar... Onun için size daha fazla ihtiyacım olacak... Siz yanımda oldukça bazı şeyleri yapabilirim gibi bir umut var içimde... Beni bırakmayacaksınız değil mi?' -Ben hep buradayım Ala... -Öyleyse kork benden dünya! Yeter artık benim korktuğum, biraz da sen kork..
Sayfa 399Kitabı okudu
Reklam
İlk evladım Köksal 1969 yılında ikinci evladım Serdar 1971 üçüncü yavrum Hakan 1973 dördüncü oğlum da 1975 yılında dünyaya merhaba demişti. 13 Kasım Cumartesi 1976 gününden bir gün evvel Serdar'ın dişi çok ağrıyordu. Sabaha kadar ağlamış hiç yatmamıştı. En küçük oğlumu abisine (Köksal) bırakarak Serdar'ı dişçiye götürmeye karar verdik. Serdar
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
Zaman zaman bir şey yaşarken, olaya dışardan bakıp, o olayı yazmak için yaşadığım duygusuna kapılıyorum. O zaman içimden bir ses, "karşıdakine haksızlık ediyorsun", diyor. "Olmaz böyle şey" diyor. Olayın içine tümüyle girmeye çabalıyorum. O an da kendime haksızlık ediyormuşum gibi oluyor. Böylece kendim ve gözetimim arasında bölünüp, zamansızlığıma dalıyorum.
200 syf.
1/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Sıradan kişiliklerin ,sanki çok büyük işlere imza atmışlarcasına anlatıldığı bu kitabı okuyarak , kendime haksızlık ettiğimi düşünüyorum.
Felatun Bey ile Rakım Efendi
Felatun Bey ile Rakım EfendiAhmet Mithat Efendi · Dergah Yayınları · 201422,7bin okunma
Reklam
412 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İnanamıyorum... Bu kitabı sıraya koyduğumda, önceki sıradaki kitapların bitmemesini çok istiyordum. Sıradan, kapak satan( kitabı hediye almıştım ve kitabı hiç araştırmamıştım) bir kitap olduğunu düşündüm ve kitabın 412 sayfa oluşu, sanırım okumamı psikoljik olarak hep öteledi... Kitabı elime aldım ve küçük bir araştırma yapınca, kitabın
İyi Hissetmek
İyi HissetmekDavid Burns · Psikonet Yayınları · 201811bin okunma
639 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
(İnce Memed 1-2-3-4'ün genel incelemesidir.) Ah be İnce Memed sen ne güzel bir eserdin öyle! Hiç bitmeseydin. :) Çukurova'nın dağları, taşı toprağı, nehirleri, köyleri, çiçeği, böceği ve köylüleriyle upuzun bir yolculuğa çıkmışçasına kitabın içinde buldum kendimi. Kâh bir nehrin kenarında, akan suyun verdiği hoşlukla, İnce Memed çetesiyle
İnce Memed 4
İnce Memed 4Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202115,8bin okunma
Yanlızım çünkü; İnsanların egolarını okşamadığım için. Haksızlıklara hayatım boyunca göz yummayıp, mantıklı olan ne varsa savunduğum için. İnsanların her söylediğini savunmayıp, mantığımı ve duygularımı da gözler önüne sunduğum için. Etrafım ince düşündüğünü zanneden bir sürü kalın kafalılarla dolu olduğu için. Ve kendisinin samimi olduğunu, dürüst olduğunu ve daima farklı olduğunu iddia edenlerin karşısında olduğum için. Yalan yanlış duyguların mezesi ve malzemesi olmadığım için. Ben buyum. Sizin doğru bildiğiniz yanlışlara doğru bakmadığım için de ömrümün sonuna kadar yalnız kalacaksam şayet, bundan korkmuyorum. Bir söz okumuştum; ''Hakkı söylemeyen, haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.'' Yaşım 18. Hayatımın her anında kendime ait cümlelerim vardır. Her zaman hakkı savunur, hakka göre hareket ederim. Karşıma çıkan insanların kalitesi benim duruşuma hep aykırıydı. Mükemmel olduğumu iddia etmem ancak sıradan da değilim. Unutulmasın, doğru söyleyen dokuz köyden kovulur. Biz de kovulduk be, kovulduk. Olsun, dert değil. Râbbim bana yeter. Secde yaptım, yere fısıldadım. Ve arşı ala duydu. Bu rahatlık ve bu aşk bana yeter. Hiçbir şekilde bu bolluğun arasında benim yönümü şaşırtmayan Rabbime de şükürler olsun. O bana yeter. O kulum bittim dediği an yettim der. Elhamdülillah.
"Bazen bir şey yaşarken olaya dışarıdan bakıp, o olayı yazmak için yaşadığım duygusuna kapılıyorum. O zaman içimden bir ses, karşındakine haksızlık ediyorsun, diyor. Olmaz böyle bir şey, diyor. Olayın içine girmeye çalışıyorum. O zaman da kendime haksızlık ediyormuşum gibi oluyor. Böylece kendi özüm ve gözetimim(yazmak için) arasında gidip geliyorum."
Reklam
Üç arkadaşın öyküsü bu. Beyoğlu’nda büyümüş, Beyoğlu’nda yaşayan üç ayrı kişilik, üç ayrı kimlik, üç ayrı insan. Ölümsüzlük merakıyla başlayan ölümler. Her cinayetin ardında gizemli bir neden… Ve soruşturma boyunca adım adım, bina bina, sokak sokak Beyoğlu. O çoksesli, çokrenkli, çokdilli, çokkültürlü Beyoğlu. Günümüzün Babil Kulesi… İnsanın
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.