Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Kendine iyi bak; ben burda kendimi hiçte iyi hissetmiyorum konuşmak için anca seni bulabildim, sen beni dinledin veya dinler gibi yaptın, ama olsun telefonda birisiyle yüzüm kızarmadan ellerim titremeden konuşabildim."
Kendine iyi bak.Bir daha hiçbir ana doğurmaz seni.Bir daha hiçbir cihan bulamaz seni.
Reklam
"Kendi değerini başkaları sayesinde hatırlayanlar yalnızlığa mahkûmdur."
"Bugün günlerden 26 Nisan Cuma günü. Saat 03.26 ve yazdığım vakitle beraber daha da ilerlemeye devam ediyor. Bu satırları neden yazdığımı inan bilmiyorum. Daha önce seninle vedalaşmak için çokça fırsatım olmuştu ama hiçbirinde bunu yapabilecek cesaretim yoktu. Ne oldu da şimdi o cesarete sahip oldun diye sorarsan bana, susmak dışında bir şey
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
Telefonda kısa bir sessizlik oldu. Ne o bir şey söyleyebildi, ne ben. Tam o sırada gözüme masada duran mavi bilye çarpıverdi. Hüzünle gülümsedim. Ayağa kalktım ve mavi bilyeyi elime aldım. "Ama bilyen yanımda.." diyerek sırt çantamın fermuarını açtım, bilyeyi en ön göze koyup fermuarı kapattım, "Belki bana şans getirir oralarda.'' "Umarım." dedi Aziz Ata. Sesi artık daha ciddiydi. Sanki sesinin tınısından bir şeyler eksilip gitmiş gibiydi, bir şeyler kaybolmuştu.. "Her şey için teşekkür ederim Aziz Ata." dedim, "Kısaydı ama güzel bir arkadaşlıktı. Kendine çok iyi bak. Belki bir gün kaldığımız yerden devam ederiz. Döndüğümde bir şeyler değişmemiş olursa tabi... Kim bilir." Aziz derin bir nefes aldı. "Rica ederim," dedi, ismimi bile söylemedi, ''Sen de. Sen de kendine çok iyi bak..."
Reklam
Gözlerinden öperim. O güzel burnuna yıldızlarca öpücük… Kendine iyi bak. Bir daha hiçbir ana doğurmaz seni. Bir daha hiçbir cihan bulamaz seni. Tekrar öperim. Senin
175 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Ölüm oyunu Toplaşın agata Christy eseri yorumluyorum Bütün eserlerini okumuş olmayı ve artık eserlerine bir sırlama yapmayı çok isterdim ama maalesef eserlerini uzun bir süre daha okumaya devam edeceğim. Gene de okuduklarım kadarı ile ölüm oyunu ilk ona girer derim. Benim Agatha eserlerin de en çok sevdiğim olay tam sona gelirken “ah bak işe tahmin ettiğim kişi çıktı.” Derken ters köşe yapması o yüzden ayrı keyfi alıyorum. Polisiyeyi bana sevdiren yazar diyebilirim şimdi iyi kitaplar ve iyi polisiyeler bulmak için gözümü dört açıyorum. Kitabın konusunu aşağı alıntı olarak bırakıyorum. Keyifli okumalar dilerim. Tavsiye de ederim. Kitapla kalın Kaptan Roger Angmering bundan iki yüzyıl kadar önce, Leather Combe Körfezindeki adaya bir ev yaptırdığı zaman, herkes bunu garip karşılamıştı. Onun gibi köklü bir aileye mensup bir adamın kendine uygun bir yer satın alması daha doğru olmaz mıydı? Örneğin, bahçesinden küçük bir dere geçen, etrafı ağaçlarla çevrili büyük bir köşk?
Ölüm Oyunu
Ölüm OyunuAgatha Christie · Altın Kitaplar · 19981,646 okunma
"İnsanları anlamakla ilgili dediğin doğru. Ben annemden niçin gittiğini bildiğim için nefret ediyorum. Biliyorum, çünkü o benim içimde." Cal'in başı eğik, sesi kırıktı. Li ayağa fırladı. "Sakın." Dedi sertçe. "Duydun mu? Sakın bir daha görmeyeyim. Elbette içinde taşıyor olabilirsin. Herkes taşır. Ama ötekini de taşıyorsun. Bak! Kaldır başını. Bana bak dedim!" Cal başını kaldırıp bitkin bir tonda "Ne istiyorsun?" dedi. "Ötekini de taşıyorsun içinde, dinle beni, öyle olmasan taşıyor muyum diye merak bile etmezdin. İşin kolayına kaçma sakın. Kendine atalarını mazeret göstermek çok kolaydır. Sakın ha. Senin böyle bir şey yaptığını görmeyeyim. Şimdi bana dikkatle bak ki unutmayasın. Her ne yaparsan yap sen yapmış olacaksın. Annen değil." "Buna inanıyor musun Li?" "Evet. İnanıyorum. Sen de inansan iyi edersin. Yoksa kemiklerini kırarım."
İri, güçlü, kimyasal yalanlar dökülüyor yürüdüğüm sokaklara.Amacı ne sevindirmek ne de üzmek olan yalanlar. Kimsenin sırtını ağrıtmayan, kimsenin mumlarını yatsıya kadar yakmayan yalanlar. Biraz önce bir falcıdan çıktım. Sol avcumda yalan, sağ avcumda seni gördü. Elimi ona uzatır uzatmaz, birkaç iyi dilek yuvarlandı yere. Hani şu "kendine iyi bak" "lütfen mutlu ol" sözcükleri. Falcı üzgün bir sesle " bu aşk seni yalancı yapmış" dedi. Şimdi gel de bozabilirsen boz bu büyüyü... Nasıl anlatılır bilmiyorum, belki de hiç konuşmamak lazım. Kalem kutularımı asfalta döküp, sinek vızıltısı çıkaran panolara doğru yürüdüm. Amacım unuttuğum bir gerçek varsa onu hatırlamaktı. Işık dolu kafeslere yaklaştım. "Ben özgürüm, ben yalancıyım, ben pisim...... iyi çalışmalar Türkiye."
Reklam
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
23.04.2024
Bugün seni içimde bitiriyorum. Kendime kızabilirim ama senden nefret etmeyeceğim, kin duygusu olan biri değilimdir, senden intikam almayacağım, ne kadar bağırmak istesem de sana bağırmayacağım. Bağırmak istesem çıkarım kimsenin olmadığı bir dağın başına avazım çıktığı kadar bağırırım. Sana ağlamayacağım, ne kadar sele kapılsa da gözlerim sana ağlamayacağım, yanında söz geçiririm gözyaşlarıma ama yine sana ağlamayacağım. Ne kadar sorsalar sorsunlar kimseye hakkında en ufak bir şey anlatmayacağım. Senin hakkında kötü tek bir şey düşünmeyeceğim. Bu günleri de atlatacağım. Bir daha asla yanında olmayacağım, bir daha asla yanımda olmayacaksın. Bugün seni içimde bitiriyorum. Bilekliğimi bugün yaktım. Kendine iyi bak...
ANNEYİ ÖLDÜRMEK SURETİYLE KARISINA DERS VERMEK
Qingshan komününde dört kişilik bir aile yaşıyordu: Anne Wang, oğul Wang, karısı Tarçın Çiçeği ve küçük oğulları. Bay Wang, bölgenin tarım makineleri fabrikasında çalışıyordu. Anne Wang ile gelini Tarçın çiçeği arasındaki ilişkiler, havadaki pozitif ve negatif elektrik yükleri arasındaki ilişkiye benziyordu. Bir araya geldiklerinde şimşekler
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.