Her kim, ne olursa olsun ;
Eğer birinin gitme vaktinin geldiğini görüp de avcunda ki bir kuşu salar gibi özgür bırakıyorsa...
Size yazık olmuş aşıksınız demektir.
Ama mis gibi aşık mis..
M.🍁
"NEREDESİN YANAN ALNIMI MÜŞFİK AVUÇLARINDA DİNLENDİRECEK MEÇHUL DOST?"
Jurnal..
Bir nevi ihbar yazısı ; kişinin kendini, içindeki ben 'i ihbarı. Yeri geldiğinde gayet aklı başında, ölçülü kelimelerle, yeri geldiğinde çığlık çığlığa.
Cemil Meriç' le ilk tanışmamız ve kaleminin azametinde bütün ön yargılarımın ve tabularımın gümbür
BEN MELAMET HIRKASINI KENDİM GİYDİM EYNİME
AR NAMUS ŞİŞESİNİ TAŞA ÇALDIM KİME NE ?
Ey insan, bu kitabı okuman için yalvarıyorum sana ! Dostoyevski,Raskolnikov,Osman ve bu kitabı okuyup seven herkes hep birlikte yalvarıyoruz sana !
“Modern hayat ölümü unutturur” demişti Tanpınar. Ey modern insan, bir gün ölümü hatırlarsan etrafına dikkatlice bak
Herkese merhaba arkadaşlar.
Gelenekselleşmeye doğru giden İstanbul buluşmalarımızın ikincisini yapmış bulunmaktayız. İlk toplantıya oranla katılım daha fazlaydı. Yeni arkadaşları aramızdan görmekten çok mutlu olduk. Toplantımıza Moskova’dan gelerek katılan Metin ağabeyimize de (
"Yaşamının sorumluluğunun bilincine varmış bir insan, kültür robotu olmak yerine bir şahsiyet olmayı hedefler. Bu kişi anlam çerçevesini kendisi oluşturmuştur ve bilinçli yaşar."
Okurken düşündüren, düşünürken sorgulamaya vesile olan fikirle bütünleşmiş muhteşem bir eser. Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu'nun ilk romanı... Her okuyan kimin romanı olarak okudu ama aslında bu benim romanım, senin romanın yani bizim romanımız.. İçinde kendimizi bulduğumuz, bizi anlatan bir eser.
"Kim" günlük yaşadıklarını arkadaşına mektup olarak yazıyor . Aşkını,kavgasını, derdini.. kısacası yaşamayı deniyor. Gençliğin vermis olduğu çıkmaz sokakların kapısını aralayıcı, ben kimim sualine cevap verir nitelikte.
"Kavga nedir?
Değişen şartlarla mücadele değil mi?
Tabiatla mücadelesini yapamayan karınca ölüme mahkumdur...
Kavgasını yapamayan düşünce, silinmeye mahkum.
Kendi nefsini korumaktan, idealini yürütmeye kadar döğüşerek yapılan kavga; senin yuva kurma kavgan gibi...
Velhasıl Hayatın kendisi kavgadır"
__
Es-Selam
Arthur Schopenhauer, 1851’de yayınladığı “Parerga ve Paralipomena: Kısa Felsefi Denemeler” adlı eserinin 396. bölümünün bir kısmında, kirpilerin soğukta kaldığı anlarda karşılaştıkları ikilemi anlatıyor: “Soğuk bir kış sabahı çok sayıda oklu kirpi, donmamak için birbirine bir hayli yaklaştı. Az sonra, oklarının farkına vardılar ve ayrıldılar.
Bu kitabı çok beğendim ve şimdiye kadar kitaptan anladığım kilit meseleleri bu incelemede paylaşmak istedim.
Öncelikle bilmemiz gereken alışkanlıklar tamamen ortadan kaldırılamıyor, bunun yerine bir başka alışkanlıkla değiştirmek icap ediyor. Alışkanlık üç temel unsuru barındırmakta: İşaret, rutin, ödül.
Eğer işaret ve ödülü aynı tutup kurtulmak
Sorunsuz yetilere sahip olan bizler, sadece bağışlanmış kişileriz, Melody birçok şeyi anlayabiliyor, iletişim kurabiliyor ve bunu kendisi için hiçbir şeyin doğru düzgün işlemediği bir dünyada yapıyor. Gerçekten dâhi olan o!”