Kitabın ilk sayfalarında yine muhteşem bir hikaye okuyacağımı anladım.
Livaneli bu kitabında Ortadoğu gerçeğiyle yüzleştiriyor bizleri.Mardinli Hüseyin ile ISİD zûlmune uğramış ve tecavüzcüsünden kör bir kız çocuğu dünyaya getirmiş,Suriye göçmeni Ezidi bir kadının,Meleknaz’ın Aşk hikâyesi eşliğinde.
Keşke daha uzun yazsaydı çünkü kitap bende yarım kalmışlık hissi bıraktı.
Livaneli'in yaptığı röpartajda kitabın adına nasıl karar verdiğini bakın nasıl anlatıyor "Başlangıçta kitabın adı böyle değildi, bitirdikten sonra ‘Huzursuzluk’ demek uygun geldi.Haklısın,hepimizin içinde derin bir tedirginlik ve huzursuzluk var.İçinde bulunduğumuz gemi,fırtınaya yakalanmış,oradan oraya savrulurken,hiç kimsenin, “Ama benim kamaram iyi!” deme lüksü yok! Kaptan’dan miçoya kadar, hepimizin başı dönüyor ve HUZURSUZUZ..."
Zülfü Livaneli... Sesiyle,besteleriyle,yazarlığıyla harika bir insan ama özellikle karakteriyle iyiki böyle insanlar var dedirten bir ADAM !
Çok yaşasın,hep yazsın ve hep okuyalım