Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
SÜRVEYAN HEKİM “Doktordan satılık araba” diye ilan verirler, çok doğru aslında. Ne o arabayı kullanacak vakit bulursunuz, ne de düzenli bir hayatınız olur. Hele bir de cerrahsanız, o uyku denen tatlı şeyle bir türlü buluşamazsınız. Ben de Güneydoğu’da görev yaparken hem uykudan, hem de arabamdan mahrum kaldım. Zaten kullanmaya vakit
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-3/Kitabı okudu
Allah`ın Çocuklarının Mal Varlığı
-Yaz kış giydiğimiz tek örnek bir pijama üstü ve bir kot pantolon. “Bu iyiliğimi unutmayın “ diyen bir müteahhit tarafından hediye edildi. Çocuklarının eskileriymiş. Başka eskiler de veriliyor, saklıyoruz onları üzerimizdekiler giyilmez hale gelene kadar. -Kemerimiz yok ama ipimiz var. İpleri kaldırım kenarında bulduk. Kemer de bulabilirdik
Sayfa 164 - Kerasus Kitap
Reklam
Tam Metin
(Çok uzun bir sessizlik) Ama senin dostların var. (Uzun bir sessizlik) Çok dostun var. Onların sana bu kadar koltuk çıkmaları için ne veriyorsun onlara?
Tam Ankara’ya gitmek üzere yola çıkacaktı... Karsisina bir kadin dikildi. Esmerdi.Kara kasli kara gözlûydü. Simsiyah elbise giymisti.Simsiyah pantolon giymisti.Çizmeleri simsiyahti. Kemerinde simsiyah kama vardi.Kamçisi simsayhti. 34 yasindaydı Erzurumlu’ydu Binbasi esini Sarikamis’ta kaybetmisti. Erzurum Kongresi’nde denk getirememis üç gün at
Sayfa 9495Kitabı okudu
Kara Fatma
Esmerdi. Kara kaşlı kara gözlüydü. Simsiyah elbise giymişti. Simsiyah pantolon gitmişti. Çizmeleri simsiyahtı. Tüfeği simsiyahtı. Kemerinde simsiyah kama vardı. Kamçısı simsiyahtı.
Ben dünyamın yok olduğunun farkındaydım; bozuk bir fotoğraf filmi gibi yaşamıma sabitlenen o boşluk yüzünden.
Reklam
HAFIZA ve GERÇEKLER...
- "... Otele giden yol ormanlık bir alandı. Karıncalara da, baykuşlara da, köstebeklere de yer vardı o ağaçlık alanda. Henüz sezon açılmadığı için yoldan araba da geçmiyordu. Elimde içine tişört, diş fırçası, temiz bir çift çorap koyduğum BİM poşeti ile sallanarak yürürken işte otel gözükmüştü. Otel değil sanki saraya benziyordu gördüğüm bina. Yanımda bana refakat eden garsonla otelin beşinci katına çıkarken bir Türk filmi sahnesiyle karşılaşacağımı hiç beklemiyordum. Koltuğun arkasından sadece kafası gözüken adamın biri içeri girmemize rağmen 1-2 saniyede olsa bize dönmeyip pencereden denizi seyretmeye devam etti. Bize doğru döndüğünde ise ilk bakışta anladı sanırım; ne benim bu oteli satın alacak paraya sahip olduğumu, ne de bedava verse bile devasa oteli işletemeyeceğimi. Bir fincan çay ikram ettikten sonra pazarlık bile etmeden garsonuna emir verdi. “Bülent’i otelde bir gezdirin, sonra da kumsala bir insin.” Ama bana Bülent Bey demedi. Ben bütün suçu bana mahcubiyet duygusunu yüzüme geren BİM poşetine attım. “Keşke yanımda o poşeti hiç taşımasaydım” diye söylenerek. Garson bütün oteli gezdirmedi, kumsalı gezerken artık yanımda bile durmaya tenezzül etmedi. Hafıza gerçek olanı hatırlar... Hâlbuki gerçek, bize hiçbir zaman lazım olmadı!.."
“Annem dün öldü, yıllar önce, dün. Biliyor musun, gidişinin ertesi günü beni en çok şaşırtan, hareket etmeyi sürdüren arabalarla, benim dünyamın kısa süre önce yok olduğundan kesinlikle habersiz görünerek yürüyen yayalarla dolu yolların, kenarlarındaki binaların, hala yerinde durmasıydı. Ben dünyamın yok olduğunun farkındaydım; bozuk bir fotoğraf filmi gibi yaşamıma sabitlenen o boşluk yüzünden. Çünkü, sanki bir saniye içinde bütün yıldızlar düşmüş ya da sönüvermişler gibi, ansızın kentin sesleri kesilmişti.”
Sayfa 80 - Can YayınlarıKitabı okudu
''Beklenti Etkisi'' Kendini Gerçekleştiren Kehanet
Ama geçen gün bizim kızlarla bir falcıya gittik. Sana şu kadarını söyleyeyim. Hiç öyle genel şeyler söylemedi. Söyledikleri hep detaydı ve önemli bir kısmı gerçekleşti biliyor musun? Yani bilmediğimiz şeylerde var aslında dedi. Tesla konuyu uzatmak istemiyordu çünkü karşısındakini ikna etmek çok zordu. Bu durumda yapması gereken tek şey konuyu
Sayfa 51 - ELMA YAYINEVİKitabı okudu
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.