Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
LAURA Eğer mali durumuz iyi değilse, bunda kabahatli ben değilim herhalde. YÜZBAŞI Bunu hesaplar kesin olarak gösterecek işte. LAURA Kiracımız kirasını ödememişse bu kabahat benim mi oluyor? YÜZBAŞI Kiracıyı hararetle kim tavsiye etmişti? Sen. Böy­le, en hafif deyişle, ahlaksız bir insanı niçin tavsiye et­tin? LAURA Peki, böyle ahlaksız bir insanı sen niye kabul ettin?
·
Puan vermedi
Hem eğitici hem eğlenceli :)
Stephen Hawking hayatını kaybettikten sonra, ölmeden önce verdiği röportajları veya konuşmaların birleştirilmesiyle yazılan kitaptır. Kitap günlük hayatta düşündüğümüz şeylere cevap vermektedir. "Tanrı var mı, her şey nasıl başladı, evrende bizden başka canlı varmı,zamanda yolculuk mümkün mü, uzayda koloni kurabilir miyiz, yapay zeka insanlığa üstün gelecek mi?" Gibi başlıklar bulunmaktadır. Gerçektende öyle değil mi her yerde her zaman aklımıza gelir bu sorular ben neden varım, tanrı kim ve var mı, robotlar dünyayı ele geçirmebilirmi? Gibi fantastik düşüncelere tuvalette yatakta okulda banyoda her yerde dusunebiliriz. İşte bu kitap bu sorulara eğlenceli ve anlaşılmasi kolay bir üslupla cevap veriyor (Tanrı var mı gibi konularda kesinlik içermiyor kitap belirsizlik olduğunu söylüyor) ve sonrasında bize soru yöneltiyor ve bizim cevaplamamizi istiyor. Kitabı okuma fırsatım oldu ve sevdim size de tavsiye ederim.
Büyük Sorulara Kısa Yanıtlar
Büyük Sorulara Kısa YanıtlarStephen W. Hawking · Alfa Yayıncılık · 20182,064 okunma
Reklam
Cenabı Hak: Ya Davud! Ben bir kulunu sevdim mi o bir kere sübhanallah dese bu mizan dolar. peki Mevla Teala kim sever? "(Habibim! Ehl-i Kitap, müşrik veya Müslüman; Allah'ı sevdiğini iddia eden herkese) de ki: "Eğer siz Allah'ı seviyor olduysanız, bana hakkıyla uyun ki Allâh da sizi sevsin(; sizden razı olup sevap versin) ve sizin için günahlarınızı örtsün. Allah (Kendisini sevenlerin günah- larını çokça bağışlayan bir) Ğafûrdur, (Habibine uyarak sevgisini kazananlara da çok acıyan bir) Rahîm'dir."" (Al-i Imran Süresi: 31) İşte Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve sellem)'e tabi olduk mu bir kere "Sübhanallah" demekle terazi dolar.
kim bakar ardına? sen mi, ben mi?
·
Puan vermedi
Varacağını bilmediğin yola çıkar mıydın? Merhaba, ben Seyyah. Herkesin bir gün çıkmak istediği ama çıkamadığı bir yolculuğun başından yazıyorum bunları. Ve herkesin içine atıp anlatamadığı o şeyleri yazdığım yolculuğuma davet ediyorum sizi. Ve gidiyorum iyi insanların yaşadığına inandığım yerlere. Gitmekle geçecek mi bilmiyorum ama sanki geçecekmiş gibi gidiyorum işte. Kendinizi satırlarımın arasına bıraktığım boşluklarda hissedeceksiniz. Ve okudukça beni kendiniz sanacaksınız. Sanki ben değil, siz gidiyor gibi hissedeceksiniz. Kim bilir belki de gelmesini beklediğiniz sevda, bu satırlarda sizi bekliyordur...
Eyvallah 2
Eyvallah 2Hikmet Anıl Öztekin · Yakamoz Yayınevi · 20165,5bin okunma
Yalnızlık insanın başına gelecek en kötü şey mi yoksa en iyi şey mi? Bu sorunun yanıtı, yanında olanın kim olduğuna bağlı. Bazen insanın yanında kimsenin olmaması daha iyi oluyor...
Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Pragmatist olmak zorunda olan canlılarsınız,bu denli değişken,seçenek ve ihtimal dolu bir dünya ve bunun yarattığı rekabet içerisinde de çıkarlarınızı en iyi sağlayan insana doğru istemsiz bir meyil oluşmak zorunda.Şuan basit olarak mentalitesiyle içindeki pragmatist dürtü seni rahatsız ediyor ve bir eş istiyor. Bunu dışarı yansıtmak istemenin
Herkes övüyormuş zamanında:))
İnsanları borsa ayağına aldatandan daha aşağılık kim olabilir.... Roket olur dediler.. Uçacak dediler... Abi mantıklı ve makul kazanmak diyince neden soğuyor insan...🤔 Acelen ne bekle? İki yıldır Ereğli 'nin yükünü çekiyormuş... Temettü diye inandın değil mi sende? Yeni yeni yürüyor... Benim öyle zamanında parlamış şeylerde gözüm yok! Ben zamanında doydum ve kalktım...
TOPLU CEVAPLAR İddiaların aksine: 1- Said Nursî'nin İstanbul'a geliş yılı 1907 2- Said Nursî'nin Nutuk'u 1908'de basıldı 3- Said Nursî, A.Hamid'e hakaret etmedi 4- Said Nursî, SultanReşat'tan para almadı 5- SaidNursî, Urfa'ya giderken Ankara'ya uğramadı (Fesubhanallahil-azim; onca yalana bunca insan
Dr. Adnan Bütün kabine toplantılarında bulunmaya mecbur oluyor, bundan başka da Mustafa Kemal Paşa’nın çağırdığı hususî toplantılara gidiyordu. Bu günlerde, nadiren gece yarısından önce gelir, bazan da sabahın beşlerine kadar dışarıda kalırdı. Mustafa Kemal Paşa’nın anormal denilecek bir enerjisi olduğu için, sabahleyin uyurdu. Fakat, Dr. Adnan
Reklam
sadece bir aşk umudu…
Oyun bitti artık; aşk benim için bir hastalık oldu; kendimde bir tutkunluğun başladığını hissettim; sen daha düşünceli, daha ciddi oldun; bütün boş zamanlarını bana verdin; sinirlerin gerginleşti, huzurun kayboldu. Şimdi korkuyorum ve anlıyorum ki bu gidişi durdurmak, kendimizi toparlamak için harekete geçmek benim görevim. Evet, seni sevdiğimi söyledim. Sen de beni sevdiğini söyledin. Ancak aradaki ahenksizliği fark etmedin mi? Etmedin değil mi? O halde sonra edeceksin; ben uçuruma düştüğüm zaman. Bak benim halime, düşün benim kim olduğumu. Beni sevmen mümkün mü? Beni seviyor musun? Dün ‘Seviyorum, seviyorum, seviyorum’ dedin; ben de kesin olarak söylüyorum: Hayır, hayır, hayır. Beni sevmiyorsun, ama şunu hemen belirteyim ki yalan da söylemiyorsun. Beni aldatmıyorsun. Hayır denecek yerde evet diyecek insan değilsin. Benim sana anlatmak istediğim, duyduğun şeyin gerçek aşk değil, sadece bir aşk umudu olmasıdır.
SAHİP OLMAK YADA OLMAK “Biliyorum ki ben, Tatlı bir sevgiyi, küçük bir sevinci tattığım anlar dışına, Hiçbir şeye sahip değilim.” Goethe Eğer sevdiğim halde, karşımda bir sevgi doğuramıyorsam, yani sevgim bir karşı sevgi üretmiyorsa; yaşamımı seven bir insan olarak dışa vurmam beni sevilen biri haline getirmiyorsa, sevgim güçsüz
Ey insanlar!.. Eşek gibi ahıra kapanmayın! Ahırın kapısını açın da içeriye bilim güneşinin ışıkları dolsun. Hayır, öyle demiyor. «Kapıyı açın, görüşünüz de dünyaya açılsın. Hapsolduğunuz kendi zindanın nıztan kurtulsun.» İşin doğrusu, büyük adam da her adam gibi can çekişirken bunalmış, nefes darlığından kurtulmak için «Açın kapıyı!» demiş. İşte bu. Ölünce, öbür dünyaya gider gitmez, ilk işim Goethe'yi bulup sormak: —    Sizi son nefsinizi verirken «Perdeleri açın, biraz daha, biraz daha ışık!» demişsiniz? Bu büyük sözün anlamı nedir? Goethe'nin gülerek şu karşılığı vereceğini biliyorum. —     Kim? Ben mi? Ben mi «biraz daha ışık...» demişim? Gözlerimin feri sönüyordu. Çevremdekileri görmek için demişimdir herhalde...»
TEKİN YAYINEVİKitabı okuyor
ben dünyanın önde gelen saatçisi, ölemem; şu çeşit çeşit parçalar ve türlü türlü çarklar aracılığıyla hareketi ayarlamayı beceren ben! Sonsuzluğu kesin kurallara bağlamadım mı ben, ve ona egemen olarak istediğim gibi kullanamıyor muyum? Usta bir el, yüce bir deha gelip şu başıboş saatlere düzenli bir biçimde sahip olmadan önce insanoğlunun alınyazısı ne büyük bir belirsizliğin içine gömülüp gitmişti! Yaşamda olup bitenler hangi kesin harekete bağlanabiliyordu? Ama siz, insan ya da şeytan, kim olursanız olun, bütün bilimleri yardıma çağıran, bütün insan varlığını sarıp sarmalayan ve insan yaşamının kuramlarına ve uygulamalarına altedilmez bir biçimde karışan sanatımızın yüceliğini hiç düşünmediniz mi yoksa! Hayır hayır, Zacharius Usta ölemez! Çünkü, zamanı ben düzene soktuğuma göre, zaman da benimle biter, dehamın koparıp uzaklaştırmayı becerdiği o sonsuzluğa geri döner ve hiçliğin dipsiz kuyusunda geri dönüşsüz biçimde yitip giderdi. Hayır, yasalarıma boyun eğen bu evrenin yaratıcısı kadar ölümsüzüm ben; ona denk oldum, onun kudretini paylaştım: Tanrı sonsuzluğu yarattıysa Zacharius Usta da zamanı yarattı.
İthaki Yayınları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.