Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sokrates şöyle der: ‘Kim bilebilir, acaba yaşamak mı ölmektir, yoksa ölmek mi yaşamak? Olabilir, biz belki de sahiden ölüyüz; hatta bir defasında bilgelerin şöyle dediğini işitmiştim: Biz şimdi ölüyüz ve bedenimiz bizim mezarımız.’ Bu sözler, antikçağ düşüncesinde yaşam ile ölümün iç içe olduğuna dair inancı bize hatırlatırken, dünya yaşamını derinden kavramak isteyen zihinler için ölümü de derinden kavramak gerektiğini ima eder.
372 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Platon ve İdeal Devlet
Platon, her zamanki üslubuyla, Sokrates ve eşrafı arasındaki diyaloglarıyla, ideal devlet nasıl olmalı, nasıl kurulmalı, kim yönetmeli ve yönetenlerle yönetilenler nasıl niteliklere sahip olmalı, nasıl bir eğitim almalı bunu anlatıyor
Devlet
Devlet
kitabında.. İdeal devletin tüm ayrıntılarına tek tek bakıldığında, özellikle kadın ve çocuk konusunda
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201926,7bin okunma
Reklam
SOKRATES - O zaman özeni kimlere öğretebilir­sin? Bu insanların kim olduklarını açıkça belirt. İSKHOMAKHOS - Öncelikle içkiye meyilli insanlara özeni öğretemezsin, çünkü içki onlara ne yapmaları gerekti­ğini unutturur.
"Hep o adamsın, Apollodoros, durmadan hem kendini kötülersin, hem başkalarını. Sana göre galiba Sokrates'ten gayrı kim varsa bu dünyada, hepsi, kendin başta, zavallı kimselerdir."
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Sokratesin savunması
"Duyduğuma göre kentimizde paroslu bir bilge yaşıyormuş. Bir keresinde, sofistlere diğer herkesin ödediği miktarın toplamından daha fazla para harcayan biriyle, hipponikos'un oğlu kallias'la karşılaştım. Ona iki oğlu olduğu için şu soruyu sormuştum: ‘kallias, senin iki oğlun değil de iki tayın ya da iki buzağın olsaydı, onları yetiştirmek ve doğalarına göre en iyi hâle getirmek üzere bir bakıcı tutar, maaşa bağlardık. Bu bakıcı, ya bir seyis ya da bir çiftçi olurdu. Ama çocukların insan olduğuna göre, onlara bakmak için kimi tutmayı düşünüyorsun? İnsanlara ve yurttaşlara özgü erdemin bilgisine kim sahip olabilir? Oğulların olduğuna göre bu konuyu düşünmüş olman gerekir. Herhangi birini buldun mu yoksa bulamadın mı? ’buldum tabii, ’ diye yanıt verdi. ‘kimmiş, nereli ve ders için ne ücret alıyor? ’ ‘euenos’ dedi, ‘paroslu ve ücret olarak beş mna alıyor Sokrates. ’ bunun üzerine, bu zanaatı bildiği ve bu kadar iyi ders verebildiği için euenos'a gıpta ettim. Ben de bu zanaatı bilsem gurur duyar, kibirlenirdim. Ancak [maalesef] bilmiyorum atinalılar.
Sayfa 34 - Kültür yayınevi çevirmen hasan ali yücelKitabı okudu
Reklam
İnanılmaz derecede doğru konuşuyorsun Sokrates.
O hâlde varlıkları tanımak için -mümkün olduğunca- sadece düşüncesini kullanan ve düşünme sürecine görme duyusunu karıştırmayan, düşünme yetisini desteklemek için herhangi başka bir duyusuna başvurmayan kişi en arı bilgiye ulaşır. Bu kişi sadece arı düşünceyi kullanarak gözlerden, kulaklardan ve tek bir kelimeyle belirtmek gerekirse, ruhun algılarını körelterek gerçeklere ve sağduyuya ulaşmasını engelleyen bedenin tümünden kurtulmuş bir şekilde, yalıtılmış varlıkların herhangi birinin özüne dair bilgilerin peşine düşer. Söyle Simmias, böyle bir adam gerçeğe ulaşamazsa başka kim ulaşabilir? -İnanılmaz derecede doğru konuşuyorsun Sokrates.
Sayfa 100
Olanları Hatalı Kişinin Gözünden Görmek
" Biri sana yanlış davrandığında, hemen bunu yaparken içlerinde nasıl bir iyilik ya da kötülük düşüncesi olabileceğini düşün. Çünkü bunu gördüğünde içinde şaşkınlık ya da öfke yerine merhamet duygusunun uyandığını fark edeceksin. Belki de senin de içinde benzeri iyi ve kötü düşünceler var ve bunu fark ettiğin için bu seferlik karşındakini affedebileceksin. Ama artık aynı şeyleri düşünmüyorsan yaptığı hata için karşındakine daha da kibar bir şekilde yaklaşmaya hazır hissedeceksin." Marcus Aurelius, Kendime Düşünceler, 7.26 Belki de insanlık tarihinin en bilge kişisi olan Sokrates şöyle der: " Hiç kimse isteyerek hata yapmaz." Bunun anlamı şudur: Kimse bile isteye haksız olmaz. Hiç kimse hatalı olduğunu düşünmez. Öyle olsalar bile. Onlar haklı olduklarını düşünür ama aslında yanılıyorlardır. Öyle olmasaydı hala aynı şeyi düşünüyor olmazlardı. Yaşadığın saygısızlıklar ya da maruz kaldığın kötü şeylerin kasten yapılmamış olması sence mümkün müdür? Ya kendileri ve hatta senin için de doğru olan şeyi yaptıklarını düşünüyorlarsa ? Başkalarının hareketlerinin sadece iyi olan şeyi yapmaya çalışmaktan kaynaklandığını görebilseydin ne kadar toleranslı ve anlayışlı biri olurdun, kim bilir. Katıl ya da katılma ama bakalım başka zaman olsa saldırgan ve kavgacı bir yaklaşım olarak göreceğin şeyler, gözlerine takılan bu yeni lenslerle birlikte ne kadar büyük bir değişikliğe uğrayacak?
592 syf.
·
Puan vermedi
·
29 günde okudu
Kitap Sofie isimli 14 yaşında bir kızın okuldan eve geldiğinde bulduğu mektupla başlıyor. Mektuplarda ilk başta Sofie'nin kim olduğu ile ilgili sorular yazıyor. Sonraki süreçte bu mektuplar bir Felsefe derslerine dönüşüyor. Her mektupta yeni bir felsefi akım ve yeni filozoflardan bahsediliyor. En eski dönemden itibaren başlayan bu Felsefe dersleri oldukça bilgi verici. Her sayfadan kafanızda ki binlerce sorunun cevabını alıyorsunuz. Sonraki süreçte Felsefe öğretmeni ile Sofie görüşmeye başlıyor ve soru cevap şeklinde ilerleyen diyaloglar gerçekleşiyor. Hepimizin sormak istediği soruları Sofie öğretmenine soruyor. Bizlerde bu sayede cevapları alıyoruz. Kitapta bir çok ünlü Filozoftan bahsediliyor. Bunlardan bazıları hepimizin çok iyi tanıdığı; Platon, Descartes, Sokrates, Kant, Freud, Darwin gibi isimler. Kitap bir Felsefe kitabı olsa da inanılmaz akıcı ve merak uyandırıcı. Yazar felsefe bilgilerini bir roman şeklinde okuyucuya sunmuş. Hikaye oldukça ilginç ve sürükleyici. Asla sıkılmıyorsunuz. Okurken düşündüren, not tutturan, araştırma yaptırtan bir kitap. Kitap, Norveçli yazar Jostein Gaarder tarafından 1991 yılında yayımlandı. Ancak bugün hala dünyada en çok okunan kitaplardan biri. Kitabın en heyecanlı kısmını söylemesem de "Biz aslında kitap içinde bir kitap okuyoruz." diyebilirim.
Sofie'nin Dünyası
Sofie'nin DünyasıJostein Gaarder · Pan Yayıncılık · 202036,7bin okunma
Hem tanrılara inanmadığımı ileri sürüyorsun, hem de biraz sonra daimonlara inandığımı söylemekle tanrılara inandığımı kabul etmiş oluyorsun! Denildiği gibi daimonlar, tanrıların nymhalar ya da başka analardan doğma p*çleri iseler, tanrılar olmadığı halde, tanrıların çocukları olduğuna kim inanabilir? Bu, katırın eşekle atın yavrusu olduğuna, ama eşeğin de, atın da var olmadığına inanmak kadar yersiz olur.
Reklam
#Şubat2024 "Tek bir şeye özlem duyuyoruz; kayıp yarımızla yeniden bir araya gelmek. Bu yüzden sarıldığımızda kısa süreli de olsa rahatlarız, birkaç dakika boyunca kendimizi bütün ve iyileşmiş hissederiz." "Tamamlanmak isteriz ancak bu tamamlanma bizi daha iyi yapacaksa bunu isteriz." "İdeaları doğumunuzdan önce biliyor olmamız fakat o zamandan itibaren unutmuş olmamız. Aşık olduğumuzda da ideaları belli belirsiz hatırladığımızdaki o olağandışı durumdayızdır." "Güzellik içimizdeki tecrübeleri uyandıracaksa, güzelliğin tek temsilcisi insanlarsa, o zaman yoksunluğumuzun farkında olmak için aşık olmamız gerekir." "Güzelin görüntüsü ya da onunla sosyal bir bağın sağlanması, yeniden hatırlamaya yol açar. İşte bu yüzden gerçek aşk karşılığında aşka neden olur." "Bir ruh, bir başka ruh için her halükarda yeri doldurulamazdır." "Dünya algımız sevgi tarafından yönlendirilir, sevgi esastır." "Eğer aşkta sevilenin yeri doldurulamazsa sanat eserlerine aşık olmak mümkün değildir." "Aşkla karşılaştığınızda bir risk alırsınız ama risk olmadan iyi bir şey olamaz, değil mi?" "Bir şeyin yerinin doldurulamaz oluşunu, yokluğunun acısıyla fark edebiliriz." "Sevgi, sevdiğimiz kişi ile sohbet etme ve dünyayı birlikte anlama arzusudur." "Kim sevmeyi öğrenmek için ciddi bir adım atarsa sonunda sevmeyi başarır!"
220 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Tinsel Kopuş
Herkese Merhaba Bugün sizlere
Selami Çınarcı
Selami Çınarcı
kaleminden
Tinsel Kopuş
Tinsel Kopuş
kitabının yorumu ile geldim Şubat ayını artık yavaştan geride bırakmaya başladığımız şu günlerde 215 sayfadan oluşan macera, aksiyon, felsefe, tasavvuf içerikli harika bir kitap ile devam ediyorum. 𖠋Affan; itilmişliğin, sevgisizliğin, görmezden gelinmenin intikamını sapanıyla alan,
Tinsel Kopuş
Tinsel KopuşSelami Çınarcı · Kitap Müptelası · 202378 okunma
Madde-Karanlık Madde-Karanlık Enerji
***** Cahile kızıyor kendini bilgili gören, hem her şeyi biliyor hem de ne bilmediğini bilmiyor diye. Aslında bilgili de fark etmiyor ki, onu cahilden tek ayıran özelliği, belki belki ne bilmediğini bilmemesi. Çünkü bilgili de ne bildiğinden emin konuşuyor çoğu zaman. Peki en sonunda Sokrates'in söylediği: "Tek bildiğim hiçbir şey bilmediğimdir.'' e geleceksek; O zaman kim cahil, kim bilgili? Herkes bildiğinden emin, ama aynı herkes hem ilk defa yaşadığı bu anın, hem de bu anı deneyimleyen kendinin cahili...
608 syf.
·
Puan vermedi
Geniş Özet
Tanrı'yı ve dinleri akademik bir çevrede konuşmak ne kadar mümkün ve doğrudur, bilemiyorum. Bilim bazı inanç temelleri üzerinde yükselmiş ve bunlar yıllar içinde birbirine öylesine kenetlenmiştir ki artık bunun dışında söylenen bir şey'in imkanına dair düşünmemek gerektiğine dair bir algı vardır.  Armstrong'un bir kaç eserini daha
Tanrı'nın Tarihi
Tanrı'nın TarihiKaren Armstrong · Pegasus Yayınları · 20171,638 okunma
661 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.