Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Onu korumak ister gibi bir duyguya kapılırdım, ama kimden, neden koruyacağımı bilmeden. Kendiside söylemezdi bunu. Ruhu bir şeyin baskısı altındaydı; epeydir sürüyordu bu hali."
Bir resim bir ressamı ağlatır bir yerlerde Bir eşya bir hamalı Ben hâlâ öğütülen anılarıma değil Değirmene inanırım Bu derin aldanış kimden kalmadır Bu uzaklık, bu diba Söyle bana hindiba
Reklam
Bu zulüm sana kimden geldi, kelimesiz ve dilsiz, böyle feryat ve figan nedendir; ey ney?.. O cevap verdi: "Beni bir şeker dudaklıdan kesip aldılar, onun için nale ve feryatsız yaşamak nedir bilmiyorum!.."
Nale: inleme.Kitabı okudu
Herşey gelip geçtikten, ziyaretçilerin arkası alındıktan sonra da sıra, kimden ne geldiğinin muhasebesini yapmaya gelir, etli firik pilâvı gibi baştan savmalara verip veriştirilirdi. Bu kentte oldum olası evlenme, nişan, sünnet kutlamalarının şenlikleri yanında, doğum ve ölüm gibi doğa olaylarının da yemek, içmekle yaşanma zorunluluğu vardı sanki.
"Etrafını bu kadar iyi tanıyan, karşısındakinin ta içini bu kadar keskin ve açık gören bir insanın heyecanlanmasına ve herhangi bir kimseye kızmasına imkan var mıydı? Böyle bir adam, önünde bütün küçüklüğü ile çırpınan birine karşı taş gibi durmaktan başka ne yapabilirdi? Bütün teessürlerimiz, inkisarlarımız, hiddetlerimiz, karşımıza çıkan hadiselerin anlaşılmadık, beklenmedik taraflarınadır. Her şeye hazır bulunan ve kimden ne gelebileceğini bilen bir insan sarsmak mümkün müdür?"
Sayfa 19 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Mektuplar birikti. Kendimi bu dağ başında bulduğumdan beri ardımı bırakmayan, gidip gelenlerin, yolu buraya düşenlerin, yollarını şaşı­ranların getirdiği mektuplar. Yanlışlıkla gelen mektuplar. Başkalarına yazılıp bana gönderilenler. Bana yazılıp kimden geldiğini bilmediklerim.
Sayfa 175 - Sel Yayıncılık, Yirmi İkinci Baskı: Ağustos, 2013Kitabı okudu
Reklam
"Hükümetin nerede olduğunu kestirmenin olanaksızlaştığı bu büyük kargaşada kim kimin ne olduğunu kimden yana olduğunu da bilmiyordu."
Kurgu…
Demek ki benlik de tıpkı uluslar, tanrılar ve para gibi hayali bir kurgudur. Her birimizin önemli olmayan deneyimleri buruşturup bir kenara atan karmaşık ve gelişkin bir iç sistemi vardır. Önemli deneyimlerse izlediğimiz filmler, okuduğumuz romanlar, dinlediğimiz konuşmalar ve keyfini sürmek istediğimiz birkaç hayalin birleşiminden oluşur. Bu hikaye bize kimi seveceğimizi, kimden nefret edeceğimizi ve kendimizle nasıl baş edeceğimizi söyler. Bu hikaye uğruna, gerekirse canımızı bile feda ederiz. Her birimizin kendine özgü bir rolü vardır; kimi trajediyi yaşar, kimileri sonu gelmeyen dini bir dramada rol alır, bazıları hayatı aksiyon filmi misali sürdürürken pek de azımsanmayacak bir grup da bir komedideymişçesine yaşar gider. Sonuçta hepsi birer kurgudur.
Sayfa 316
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.