Yaşamamızı sağlayan yerçekiminin merkezini kaybediyoruz. Bir süreliğine kayıbız. Birden insana aşın değer biçilmesinin insanda yarattığı tüm enerjiyle karşıt değer biçmelere dalıyoruz.
Artık her şey baştan aşağı yanlıştır, sırf “kelimedir”, kaotik, güçsüz veya ölçüsüz:
a) Kimi bu tür dünyevi çözümlere teşebbüs eder ama aynı anlayışla —yani gerçeğin, sevginin ve adaletin muhtemel zaferine dair anlayışla (Sosyalizm: “kişinin eşitliği”);
b) Kimisi aynı zamanda ahlak idealini de muhafaza etmeye çalışır (bendi olmayan, kendini inkâr edenin üstünlüğü, istencin reddedilişiyle);
d Kimisi “ötesini” muhafaza etmeye çalışır—sadece bir tür mantık karşıtı “x” işareti bile olsa—ama bunun hemen öyle bir biçimde yorumlar ki içinden bir tür eski moda metafizik rahatlık türetilebilir,
d) Kimisi olaylarda eski moda kutsal bir hükümet bulmaya çalışır.
ödüllendiren, cezalandıran, eğiten ve iyileştiren nesneler dizisi;
e) Kimileri hâlâ iyi ve kötüye inanır ve iyinin zaferini ve kötünün yok edilişini bir görev olarak tecrübe eder.
fl “Doğal” olan şeyleri, arzuyu, egoyu küçümseme: En yüce tinselliği ve sanatı şahsilikten uzaklaşmanın ve ilgisini kaybetmenin bir sonucu olarak anlamaya çalışmak;
g) Kilisenin hâlâ onlan kutsamak ve onlara daha büyük bir anlam vermek için önemli tüm tecrübelere ve bireysel yaşamın ana noktalarına girmesine izin veril mektedir Hâlâ “Hıristiyan devlet”, “Hı
ristiyan evliliği” var.
Kimi insan az sever, kimisi de çok uzun,
Kimiler aşkı satar, kimiler satın alır;
Kimileri de yapar bu işi gözyaşıyla,
Kimilerinde aşka serin kanla kıyılır:
Hemen herkes bir türlü öldürür sevdiğini,
Ama bundan ötürü herkes asılmamıştır.
Kim gider ölümüne utandırılırcana
Kapkara günlerini yaşarken hayatının,
Kimsenin idam ipi dolanmamış boynuna,
Ne maske örtülmüştür üstüne suratının,
Ve ne de hiç kimsenin ayağının altına
Boşluğu serilmiştir döşeme kapağının.
Kimi insan az sever, kimisi de çok uzun, Kimiler aşkı satar, kimiler satın alır;
Kimileri de yapar bu işi gözyaşıyla,
Kimilerinde aşka serin kanla kıyılır:
Hemen herkes bir türlü öldürür sevdiğini,
Ama bundan ötürü herkes asılmamışdır.
Dünya büyüsüne kapıldı herkes
Aldanış içinde geçti bir ömür
Çokları kendine geldi son nefes
Şeytan edeceğini etti bir ömür
Mü`minler de garip haller içinde
Bir yol tutmuş herkes kendi keyfince
Kimisi dince kimisi bence
Sürüden çoğunu kurt kaptı. Kimisi yaylaların görünüşte tatlı, gerçekte zehirli otlarına kapıldı. Kimi kuzular da kurt kesildi. Ama bütün bunlar olağandır. Başka türlü olamazdı. En tehlikeli dönemeçlerde dolaşış, en başdöndürücü nağmeleri dinleyiş, bu kafilenin kaderiydi. Sahte ve taklitçi kavallar da karışacaktı olaya. Kimileri de yalçın yamaçlardan başaşağı yuvarlanacaktı.
Şimdiden sezdiğimiz bir gelecekle henüz bütün bütüne kopmadığımız eski içgüdülerimizin anıları arasındaki mücadele, cinsel aşkla tanrısal aşk arasında hepimizin geçirdiği mücadele buradan kaynaklanır. Kimi erkek bu ikisini tekleştirir, kimisi ise bundan kaçınır; bazıları önceki isteklerini doyurmak için bütün kadın cinsi arasında dolanır, bazıları ise bütün evrenin özetlendiği tek bir kadında bunu idealleştirir; kimileri maddi hazlarla manevi hazlar arasında kararsız bir şekilde gidip gelirken, başkaları ise, teni manevileştirip veremeyeceği şeyi ondan isterler.
Sancaktan gelip tahta çıkan son şehzadedir. (...) Uzun bir aradan sonra ve III. Murad Türbesi'nin yapım masrafları nedeniyle bakır para (mangır) kesimi de III. Mehmed dönemindedir. Yine, gayrimüslimlerin, belli koşullarla köle ve cariye edinmelerine -gümrük gelirini artırmak için- izin verilmiş; Fransa, İngiltere, İspanya, Hollanda, Venedik