Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
''...Beni anlamıyorlardı zararı yok. Zaten beni daha kimler anlamadı...''
…“Cezalı. Okulda kimler intihar eder diye bir soru sorulduğunda, “İsviçre’de yaşayanlar” diye cevap vermiş.”
Reklam
Dostoyevski'nin Suç ve Ceza romanının konusunu bir gazete haberinden aldığını biliyoruz. Aynı gazete haberini ondan başka daha kimbilir kimler okudu. Ama onu roman formuna oturtan bir o çıktı.
Sayfa 41 - İz Yayıncılık 2002 BaskısıKitabı okuyor
Mobbing Bank Diyor ki;
Kim Verdi Kalemi Elime Kelamı Dilime? İç organizasyonun daha tozunu aldık birikmiş kiri öylece üzerlerine yapışmış duruyor. Kendilerini kendileri temizleyene kadar seyredecekler! Ne kadar sürecek dersiniz? Bir pisliğin ortadan kaldırılma süresi ya da son tüketim tarihi nedir? Bu soru çok mu zor oldu? Ürettikleri her ürünün üzerine son tüketim tarihi yazmak yasal zorunluluk değil mi? Bu hariç mi? Ya da yasa dışı bir ürün mü? Kim ne zaman neden ve nerede üretti bu ürünü? Kimler ne zamandan beri yiyorlar son tüketim tarihine dikkat etmeden? İbreti yaşatan tufanda yaşattıkları zulmü yaşamadan ölmeyecekler kim dedi onlara? Bilinci hak getire size! Getirir mi? Bir insanı yaratan kaç kere us ve duyunc ile donatır? Birinin değerini bilmeyen ikinciyi talep etmeye neden utanmaz? Önder Karaçay
Beni anlamıyorlardı. Zarar yok. Zaten beni, daha kimler anlamadı.
Mezarları seyredince düşündüm: Kimler çekip gitmemişti ki bu dünyadan? Yan yana uçan kuş çiftleri gibi, dalları iç içe geçmiş ağaçlar gibi birbirine sonsuza dek aşk sözü vermiş olan erkek ve kadınlar bile günü geldiğinde birbirinden bu şekilde ayrılıyordu.
Reklam
"Xezebo... Xezebo... Ma vesnayme çêvesayî... Söyle Beyaz Dağ, gözlerin bunca yası neden kuşanmış? Neden böyle içli, hüzünlü kirpik uçların? Neden damla damla akıyorsun yamaçlarına? Hangi karanlık eller kıydı yıldızlarına? Kimler kanattı kır çiçeklerini? Sanki ağlarken dahi güzeldin, ne oldu sana böyle? Nergisleri doğururken ne de mutluydun. Sana sığınanlara kol kanat olamamanın yası mıdır suskunluğun? Ey masum sevdaların yuvası, ey eşsiz acıların tanığı, ne olur boynunu böyle büküp bakma bana. Ciğerimi parçalama, ne olur hıçkırıklarını gizleme benden. Kaç bebeğin taze kanıyla sulandı berfinlerin. Şimdi bu tarifsiz yaralarını kim saracak? Söyle Beyaz Dağ, kim acına ortak olacak? Kim gözyaşlarını silecek, kim? Ey Beyaz Dağ! Bak şu çıldırmış rüzgârla esen kan, et ve kemik kokusuna. Şu delirmiş kara kara akan bulutlara ve dilsiz uçurumlara. Öyle sessiz sessiz ağlama benim gibi, ses ver bana, el ver acılarıma..." Daha fazla sürdüremedi ağıdı, yalnızca "Xezebo... Xezebo" diye diye boğazı kurudu, tıkanıp kaldı, durdu...
–Sanırım yolda kayboldular – Kimler – Mutlu günler Görmek/Saramago
Kimseciker kalmamış bağlarda bahçelerde Sokaklar öyle yıkık Sıvalar öyle Dökük Kapılar yaslı Kimler ölür böyle hergün Ne tükenmez gözyaşı bu Gelenlere sevinmeye vakit yok Gidenlere diz dövmekten.
Kimler böyle:)
"Eve neşe, sevinç içinde gelirdim. Bizimkilere, 10 yıllık hasretten dönmüş gibi sarılırdım."
Reklam
"Beni anlamıyorlardı. Zararı yok. Zaten beni, daha kimler anlamadı."
Sayfa 81 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Ressamlar, bilim insanları ya da müzisyenler arasındaki en büyük dahilerin kimler olduğunu tartışabiliriz, bu da yine kendi değerlerimize ve bakış açımıza bağlıdır
Bir çok işletmenin yaşadığı gibi , farklı olmadığını iş yerini açınca göreceksin. O yüzden işletmeyi açmadan önce birincisi , ne sattığımızı bileceğiz; ikincisi ürün ya da hizmeti kimler alıyor, o müşteri bu alışverişten ne bekliyor, şu anda bu ürün ya da hizmeti kimden satın alıyorlar.
Sayfa 55 - Ceres yayınlarıKitabı okuyor
Hele bir de TR şartlarında...
Tüketicinin ilgilendiği tek konu; hangi ürünün, hangi koşullar altında, nerede ve kimler tarafından üretildiğinden çok, istediği ürünü en ucuza kolayca nerede satın alabileceği !
“…ıssız adanın kimsesiz sakini, mağarasının içinden dışarıya doğru başını uzattığı vakit hiç sönmeyen bir liman fenerinin yeşil ve kızıl ışığını görüyor. Bu benim ümidimin ışığıdır. Benim ümidim... Yağını nereden alıyor? Fitilini kimler tazeleyip yakıyor? Bilmem, bilmem... Fakat, bu umut benim tek gıdamdır. Bu umut benim yaşama gücümün en son parıltısıdır. O söndügü gün... İşte, bunu tasavvur edemiyorum.”
Sayfa 109Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.