Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Burjuvalar kocaman duvarlarla Çevirmişler avlularını Ama bir kiraz ağacı gördüm geçen gün Dışarı uzatmıştı en çiçekli dalını
ŞİİRLİ DÜŞÜNLER Belli belirsiz ama duyuluyor; Loreena Mckennitt yorumunda, Night ride across the caucasus çalıyor; bahar akşamının insanın ruhunu okşayan Ilık rüzgarında... Yine, ağaçlar kıştan yeni çıkmışa benziyor, Ne dersin? Yeşil mi dersin yaprakları, pembe mi hala çiçekleri, mor mu, Ne dersin? Erik ağacı mı, kiraz ağacı, yoksa
Reklam
Yaralı bir serçenin yoldaşı olduysam Kalbimi yollara vurduysam Sustuysam sana Durulduysam... Değmiyorsa ayaklarıma mavi köpüklü sular İzmarit diplerinde kaldıysa anılar Kıyıya vuran ölü bir balıktır artık aşk. Bir kiraz ağacı altında uykuya daldıysam Sana bir daha uyanmadıysam Düşümde bile sarmadıysam Ayrılık şarkılarında anılsın adımız...
Artık bir başka yaz daha bekleyemezsin kemiklerine kadar deniz mavisi, Ne de nehirlerin yön değiştirip seni yeniden analarına götürmelerini. Ne bir kez daha başka kiraz ağaçları öpebilirsin, Ne de karayelin sırtına binebilirsin. Dünü ve yarını olmayan kayalara çakılı, Fırtınanın taradığı saçlarınla kayaların tehlikeleri içinde Elveda diyeceksin çözümsüz bilmecene.
Tonino birileri seni sevdiği sürece ölünmez bunu unutma.
Saçlarım düşler görüyor Rengârenk uçan balonlar havalanıyor her telinden Saçlarımda kiraz bahçeleri Salıncak kuruyor dallarına çocuklar Hep ben düşüyorum, hep ben,
Reklam
"Bense, uzun uzun düşündükten sonra, dedemin dediği gibi, birileri seni sevdikçe ölünmeyeceğine ikna olmuştum. Ölen insanı göremeyeceğimize göre başka bir şeye dönüşüyor demekti. Ve eğer bir dönüşüm söz konusuysa, eskiden çok hoşuna giden bir şeyi seçiyordu."
Silkelenen bir dut ağacının altında serginin ucundan tutup gülen çocuklar, üzerinden pagan çizgi film kahramanları geçen küllenmiş hikayelerin arasında kalmıştır. Ne bir kiraz ağacı ne de bir böğürtlen dikeni.. Meyve AVM'den koparılır. Açık ayran plastik ambalaja yenik düşmüştür. Süt pastörize, yoğurt vakumlu, yumurta seri üretim...
Sayfa 73 - Mgv yayınlarıKitabı okudu
Saat bir çekirge gibi, tıkırdıyor, hışırdıyor ateş fırın kuru, faaliyette mi yoksa? Al ipek yanıyor. Fareler kemiriyor hayatın zayıf temellerini, bir kırlangıç, bir de benim kızım, çözüyorlar küçük kayığımı. Yağmur mu tıpırdıyor damda? Siyah ipek yanıyor - Ama kiraz ağacı duyacak Denizin altındaki vedalaşmayı. Masumdur çünkü ölüm ve hiçbir şey gelmez elden, kalp kalıp nerdeyse bir bülbül sıcaklığında.
Yeteneklerimi, sevgisizlik yüzünden boşuna harcamıştım: resim yapmayı becerebildiğim halde, resmini yaptığım şeyi bir türlü sevemediğim için, resimler biçimsiz olmuştu, yarım kalmıştı. Tabiatı sevdiğimi göstermek için, medeniyetten kaçan insanların görünüşüne bürünebilmek için bu Allahın belası ıssız yerde bahçeli bir ev tutmuştum; fakat bahçeyi otlar sarmıştı. Hiçbir ağaç çiçek filan yetiştirememiştim buraya geldiğimden beri. İki kiraz ağacı da kurumuştu bu arada. Bir saksı bile koymamıştım ne eve ne de bahçeye. Gösterişten ibarettim.
Reklam
O bomba hiçbir şeyi yıkmayacakmış. Evler olduğu gibi kalacak. Okul olduğu gibi kalacak, sokaklar ve ağaçlar oldukları yerlerde kalacak, bahçedeki kiraz ağacı da olgunlaşacak, sadece biz orada olmayacakmışız.
Tabiatı sevdiğimi göstermek için, medeniyetten kaçan insanların görünüşüne bürünebilmek için, bu Allahın belası ıssız yerde bahçeli bir ev tutmuştum; fakat bahçeyi otlar sarmıştı. Hiçbir ağaç çiçek filan yetiştirememiştim buraya geldiğimden beri. İki kiraz ağacı da kurumuştu bu arada. Bir saksı bile koymamıştım; ne eve, ne de bahçeye. Gösterişten ibarettim.
Sayfa 64 - Korkuyu Beklerken
Şu bodur elmanın meyvesi kalbi kararmışlara, şu kara kiraz merhametten maraz olanlara, şu sulu şeftaliler ibadetten taattan beri duranlara, şu zerdaliler muratlarına ermemiş gün yüzü görmemişlere, şu ballı incirler de mal hırsından gözü dönmüşlere, diye diye her bir ağacı ziyaret ettik.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.