Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sıçrayan karıncanın sadece tek bir çift kromozomu vardır ve bu sa­dece dişiler için geçerlidir; bu türün erkekleri haploittir ve sadece tek bir yalnız kromozoma sahiptir. Diğer yaratıklar içerisinde mey­ve sineklerinin dört çift ve domateslerin on iki çift kromozomu vardır. Denizyıldızının on sekiz çift. Yunusların yirmi iki çift kro­mozomu vardır, neredeyse bizle aynı. Atların otuz iki, tavukların otuz dokuz ve köpekbalıklarının kırk bir çift kromozomu vardır. Karadut yüz elli dört çift kromozom ile hepimizi geçer. Ama birin­cilik kürsüsü, on altı bin adet çok ama çok küçük kromozomu olan Oxytricha trifallax adlı tek hücreli bir protozoaya aittir.
"... Gerçek cesaretin ne olduğunu, cesaretin bir insanın eline bir silah alması anlamına gelmediğini görmeni istedim. Daha başlamadan yenileceğini bildiğin hâlde başlamak ve ne olursa olsun sonuna kadar devam etmek demektir cesaret. Nadiren olsa da bazen kazanırsın. Bayan Dubose verdiği savaşı kırk sekiz kilosunun kırk sekiziyle de kazandı. Ona göre hiçbir şeye ve kimseye bağımlı olmadan öldü. Hayatımda tanıdığım en cesur insandı."
Reklam
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
Bir kadınla ya da erkekle seviştikten sonraki an ansızın, ona olan ilgin artık kaybolur; en azından yirmi dört saatliğine. Ve bu senin yaşına bağlıdır; yaşlandıkça kırk sekiz saat, yetmiş iki saat….
Serena Breglio’nun Ruslar sayesinde boyanan kahverengi saçları değiştirmediğini fark ettim. Sanırım renk hoşuna gitmişti. Nessa’nın ona neden kaçırıldığım ve sonra aniden tekrar ser­best bırakıldığını ne kadar anlattığını bilmiyordum. Serena'nın Nessa'nın en iyi arkadaşlarından biri olduğunun farkındaydım ve bu değişmedi. Bu yüzden suçluluk duygusuyla Serena'nın öğrenci kredisini isimsiz olarak ödedim. Kırk sekiz bin dolar­dı. Benim bir haftada kazandığımdan daha azdı ama Serena’nın dansçı maaşını tamamlamak için birçok kafede çalışıyordu. Birkaç ay önce olsa boğazını kesip bir çukura atmadığımız için şanslı olduğunu söylerdim. Şimdi Noel Baba oldum. İşte, bu kadar yumuşadım.
Sayfa 313
Seneler geçti, sevgili Manuel Valadares. Bugün kırk sekiz yaşındayım ve bazen kendimi hasrete öyle kaptırıyorum ki hâlâ çocuk olduğumu zannediyorum. Her an ortaya çıkıp bana sinema yıldızı kartları ya da misketler getireceksin sanki. Hayatın şefkatli yanını bana sen öğrettin, sevgili Portuga. Bugün çocuklara misketler ve kartlar dağıtmaya çalışan benim, çünkü şefkat olmayınca hayatın pek değeri kalmıyor. Şefkat göstermek beni bazen mutlu ediyor, bazense yanıltıyor, ki bu ikincisi daha sık oluyor. O günlerde, yani beraber geçirdiğimiz günlerde, henüz hiç duymamıştım, uzun yıllar önce bir Budala Prens' in gözlerinde yaşlarla bir sunağın önünde diz çöküp ikonlara sorduğu şu soruyu: "KÜÇÜCÜK ÇOCUKLARA HER ŞEYİ NEDEN ANLATMAK GEREK?" Hakikaten de sevgili Portuga, bana her şeyi çok erken anlattılar. Hoşça kal! Ubatuba, 1967
Sayfa 183 - ZezeKitabı okudu
Reklam
Biz evvelâ kelimeleri öğreniriz; sonra yaşadıkça teker teker mânalarını. O güne kadar ben de herkes gibi ıstırap, yeis, biçarelik kelimelerini kullanmıştım. Fakat galiba, bu geceden sonra kırk sekiz saat içinde onların hakiki mânasını ölçebildim.
Sayfa 315
544 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Çalıntı Sözler
Çalıntı Sözler
Çalıntı Sözler
Ashley Jade
Ashley Jade
O, herkesin peşinde olduğu yetenekli bir kötü çocuktu. Bense herkesin nefret ettiği önemsiz, asosyal bir kızdım. O güneşti; hepimizi kendine çekiyordu. Bense bir kara deliktim; evrende sadece yer kaplıyordum. Onun kaderinde yıldız olmak vardı. Benim kaderimde ise değersiz ve geride kalan olmak... Ta ki beni özel olduğuma
Çalıntı Sözler
Çalıntı SözlerAshley Jade · Pukka Yayınları · 2023182 okunma
Son itiraf
Seneler geçti, sevgili Manuel Valadares. Bugün kırk sekiz yaşındayım ve bazen kendimi hasrete öyle kaptırıyorum ki hala çocuk olduğumu zannediyorum. Her an ortaya çıkıp bana sinema yıldızı kartları ya da misketler getireceksin sanki. Hayatın şefkatli yanını bana sen öğrettin, sevgili Portuga. Bugün çocuklara misketler ve kartlar dağıtmaya çalışan benim, çünkü şefkat olmayınca hayatın pek değeri kalmıyor. Şefkat göstermek beni bazen mutlu ediyor, bazense yanıltıyor, ki bu ikincisi daha sık oluyor. O günlerde, yani beraber geçirdiğimiz günlerde, henüz hiç duymamıştım, uzun yıllar önce bir Budala Prens' in gözlerinde yaşlarla bir sunağın önünde diz çöküp ikonlara sorduğu şu soruyu: "KÜÇÜCÜK ÇOCUKLARA HER ŞEYİ NEDEN ANLATMAK GEREK?" Hakikaten de sevgili Portuga, bana her şeyi çok erken anlattılar. Hoşça kal! Ubatuba, 1967
Sayfa 183 - Can YayınlarıKitabı okudu
Suç İşleme Olasılığı ve Cinsiyet Faktörü
Eğer belirli bir gen grubuna sahipseniz, bir şiddet suçu işlemeniz olasılığı yüzde sekiz yüz seksen iki oranında artar. Bu genleri taşıyorsanız, ağır saldırı suçu işleme olasılığınız diğerlerine göre sekiz kat, cinayet işleme olasılığınız on kat, silahlı soygun yapma olasılığınız on üç kat ve cinsel saldırı suçu işleme olasılığınız da kırk dört kat fazladır. Bu tehlikeli gen grubu siz de olasılıkla adını duymuşsunuzdur. Topluca “Y kromozomu” olarak anılır. Ve eğer siz de bir taşıyıcıysanız. “Erkek” olarak isimlendirilirsiniz.
Sayfa 162Kitabı okudu
Reklam
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
Kırk sekiz saat... Kırk sekiz saat olmuştu ve hiç kimse benim için gelmemişti.
Sayfa 9 - Martı YayınlarıKitabı okudu
157 syf.
7/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
1940 yılında henüz küçük bir çocukken âşık olduğu sarı lâcivert renkler ve Fenerbahçe sevdası ile dolu bir ömür süren Rıdvan Özdin'in anılarını kaleme aldığı eser, arşivlik bir hatırat niteliğinde. Özdin, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş takımları arasındaki hem rekabet hem de dostluğun bir arada sürdürüldüğü harika zamanları özlemle yâd ederken; Ogün Altıparmak, Lefter Küçükandonyadis, Can Bartu, Ziya Şengül, Cihat Arman gibi efsaneleşmiş isimlerle olan anılarının yanı sıra kültür ve sanat dünyasında tanınan Gönül Yazar, Ajda Pekkan, Leyla Sayar, Tuncel Kurtiz, Fikret Hakan, Fecri Ebcioğlu, Adnan Şenses, Münir Nurettin Selçuk gibi yıldız isimlerle Fenerbahçe taraftarlıkları vesilesiyle yaşadığı ilginç ve kayda değer hatıralarını da sıcak bir sohbet havasında aksettiriyor okura. Kitabın benim için en önemli ve manevi açıdan paha biçilemez olan yanı ise artık aramızda olmayan Rıdvan Özdin'in Yüksek Divan Kurulu Üyesi şahsi kartvizitinin yanı sıra kitabı Faruk Neşet Yalçın'a imzalamış olması. Sahaflardan kitap almanın en güzel taraflarından biri de böyle sürprizlerle karşılaşmak olabiliyor bazen.
Fenerbabçe İle Kırk Dört, Aziz Yıldırım'la Sekiz Yılım
Fenerbabçe İle Kırk Dört, Aziz Yıldırım'la Sekiz YılımRıdvan Özdin · Yeni Çizgi Yayın Dağıtım · 20051 okunma
Ait olunan yaş grubunun işaretlenmesinden de nefret ediyordu. Son derece çekici olan 30-39 yaş aralığını geride bırakıp çekici olmayan 40-49 grubuna geçmişti artık çünkü. Kırk yaşına ne ara geldiğini anlamamıştı. Otuz sekiz, otuz dokuz yaşına geldiğini fark etmişti de kırk yaşına geldiğini fark etmemişti.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.