teninde dağılır, ruhunu dağıtır, yeniden toparlarız bu şehrin hiçlik duygusunu.. avuçlarında bir kelebek yaşatır, elinde yeşeren sarı çiçeklere de beyazıyla gururlu yalnızlıklar dökeriz.. ikimize ait bir evi hayal edebilmenin ustasıyız sevgilim, bahar renklerinden bir duvar, kahve fincanlarından bir sabah, gözlerinden bir balkon, ağaç uğultularından odalarımıza doluşan ikircikli bir huzur.. gün doğar elbet taşarız sokaklarında, kuş kokusundan kırmızı bir kazakla üzerinde, hürriyetinde kahvaltılar ederiz bu semtin.. sen sevmezsin öyle kalabalık sofraları, bilirim sadeliğine inanırsın sevginin de aşkın da; eh iki zeytin ağırlığında buluruz anlamını belki yaşamanın.. içimizi çeker, pencereyi açar çocukluğuna sarılırız gün gelir..
akasya ağaçlarının beyaz çiçeklerini döktüğü
bir yoldan geçerdi kız çocuğu
tanımadığı insanların
acıya aşina yüzlerinden geçerdi.
hava soğuktu...
bir ayaza savururdu düşlerini.
yağmurun izlerini silerdi ,
çarpık düşüncelerin
"Besmele ile kesilen kuş, sığır ve küçük baş hayvanların etlerinden ve besmelesiz kesilen aynı hayvanların etlerinden numuneler alarak özel laboratuarlar da mikroskopik incelemelerini yapmaya koyulduk. Bazı icraatlarla her iki numune etleri kuru bir ortamda 48 saat beklettik, 48 saatlik zamanın sonunda Besmele ile kesilen hayvan etleri numuneleri açık kırmızı gül rengi alırken, besmelesiz kesilen et numuneleri ise, siyaha yakın koyu kırmızı bir renk aldı. Buna ilaveten Besmeleli etlerde herhangi bir mikroba da rastlanmadı. Besmelesiz etlerin teşhisinde ise, sürekli çoğalan büyük ölçüde zararlı mikrop ve bakteriler tespit edildi. Ayrıca ikincisinin dokularındaki kanlarda iltihaplı akyuvarlar ve alyuvarlar tespit edilirken birinci grup et dokularında ise, buna benzer herhangi bir tespit yapılmadı."
Enes
@enesbir
·
14 Nisan 19:22
Araştırma metot ve tekniği konusunda da grubun başka bir üyesi, Şam Üniversitesi Eczacılık eski dekanı Prof. Dr. Nebil Şerif de şu açıklamada bulundu:
Günün henüz ağarmaya başladığı saatlerde çayır çimen kırağıya yenik düşerdi. Güne normalden biraz daha erken başlayan köylü kadınlar telaşla ahırlara giderken, içeriden sabırsız inek sesleri gelirdi. Belki yavrusuna kavuşma heyecanı, belki özgürlüğe kavuşma ümidiydi o sesleniş.
Kıyafetlerini dâhi bazen eşlerinin, bazen evi çekip çeviren
"Ey sevgili! Seni sevmekten ve düşlemekten asla vazgeçmedim. Sen benim Diego Riveramsın. Yıldızlarsın sen, ay ve bulutlar, haberlerdeki F-16'lar, kırmızı yatağımdaki o koca bedensin. Çekmecemdeki son sigara, beni sarmalayan o koca, kadife, yeşil, ceketsin. Bir kuş misali uçarak gitmek istediğim adamsın. İran'sın, Suriye'sin. Habur'da nöbet tutan askercik, Mezopotamya'daki en vahşi kıpkırmızı gelincik, üzerine yattığım uçsuz bucaksız boz bir vadisin. Marlon ve Brandomsun. Küvetimde yatan şişman bir melek, sevincim, acılarım, tüm arzularım, tiyatrodaki, İstiklal Caddesi'ndeki eşim, Gabriel Garcia Marquez'in son mektubusun. Ve ben de o Zorba'daki her tarafından şehvet fışkıran o şişman kadınım.
Kim uçurdu acaba kafamı? Ben kafam olmadan da yaşarım. Çünkü elim, kolum, bacaklarım var sana ulaşmak için ve bir de bir el bombası gibi fırlatıp tüm kahrolası sınırları havaya uçuracak bir kalbim."
- Gitmek: Benim Marlon ve Brandom (2008) yön. Hüseyin Karabey
KUŞ SADECE BİR KUŞTU / FÜRUĞ FERRUHZAD
kuş dedi: oooh! nasıl da mis koku, nasıl da güneş!
bahar gelmiştir
ve ben kendi çiftimi bulmaya çıkacağım
kuş taraçanın kıyısından uçtu
bir ileti gibi uçtu
kuş küçüktü
kuş düşünmüyordu
kuş gazete okumuyordu
kuşun borcu yoktu
insanları tanımıyordu kuş
kuş havada
ve kırmızı tehlike ışıkları üstünde
ve habersizlik yükseklerde uçuşuyordu
ve mavi anları
delice deniyordu
kuş, ah sadece bir kuştu.
TÜRKÇESİ: Haşim Hüsrevşahi
Ay düşünce denize
seni hatırlarım
İnce ince yağan
yağmur,iskeleye
yanaşan vapur
Haydarpaşa garı
seni hatırlarım
Ay düşünce denize
kalbim çarpar,telaşlı
Bir kuş olur siyahlar
içinde bir kadın
Ve yakasında ipiri
kırmızı bir gül
Seni hatırlarım
Ay düşünce denize
söylenmemiş sessiz
Bir şarkıydım,tozup
giden bir ilk kar
olgun begonya
Kalkmak üzere bir tren
seni hatırlarım
Behçet Aysan
Öperek uyandırdım bu sabah ayrılığı.
Fırından yeni çıkan bekleyişler satın aldım.
Kırmızı mavi ekoseli yalnızlığımı serdim masaya.
Manzaraysa ayrılığa sıfır! İşte her şey hazır.
Acılarımla iki lafın belini kırdık.
Yokluğunda bir kuş sütü eksik.
Yalnızlığım ve ben; seni çok bekledik...
(Satır sonlarında yazanlar bitirme tarihi ve saati)
2023 kitapları : 307
OCAK
1. Charles Bukowski - Kapalı Bir Kapıdır Cehennem 01.01.2023
2. Charles Bukowski - Bana Aşkını Getir 02.01.2023 18.26
3. Can Yücel - Maaile 04.01.2023 19.30
4. Can Yücel - Portreler 05.01.2023 18.35
5. Edip Cansever - Ben Ruhi Bey Nasılım? 05.01.2023 23.36
6.
Otoyol şarkısı
Işık şeridi
Işık geçidi
Renkli gölgelerde
Gündüz gece hiç bitmeyen bir oyun
Bitmeyen içki
Çıplak rüzgarda
Teninde Kızılderili dans ettiren