Sürya: (Göksel Tanrılar) Güneş yuvarlağını belirtir, güneşi simgeleyen tanrılar içinde en belirli olanıdır. Sürya'ya on kadar ilahi sunulmuştur. Sürya'nın gözünden, çeşitli yerlerde bah sedilirse de o, daha çok *Mitra ve *Varuı;ıa'nın, *Agni'nin ve başka tannlann gözü olarak anılır. O, her şeyi ve her yeri gö rendir; bütün
GarmJa: Yarı insan yarı kuş mitolojik bir yaratıktır. *Ve dalar'da güneşe bir iki kere Garutmat diye seslenilmiştir. Veda sonrası dönemde ise, olasılıkla bu ada dayanarak Garuqa tü retilmiş ve bu kuş, tanrı *Vişı�u'nun binek hayvanı (VişQ.u ratha) olmuştur. Garuqa kuşların kralıdır (Khagesvara). *Kas yapa ve *Dakşa'nın kızlarından biri olan Vinata'dan türemedir. Yılanların baş düşmanıdır (Sarpiirati). Başı, kanatları, pençe leri ve gagası, kartal gibi, vücudu, elleri ve ayaklan ise insan gibi düşünülmüştür. Yüzü beyaz (Sitanana), kanatları kırmızı (Raktapakşa), vücudu ise altın sarısıdır (Suvan�akaya). Sam pati adında bir oğlu, Unnati (veya Vinayaka) adında bir karısı vardır.
Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş
niye kimseler izin vermez yollarına
kuş konmasına?
"Öyle güzelsin ki
kuş koysunlar yoluna"
bir çocuk demiş.
Sayfa 60Kitabı okudu
İlla tumturaklı, şatafatlı, heybetli mutluluklar mı lazım? Şunlar olmaz mı?
Kırmızı ışığa denk gelmeden işe geldim diye o günü şanslı gün ilan etsen. Otoparkta park yeri buldum diye sevinsen. Çay bardağının içine iki tane çay kaşığı koymuşlar diye, “Ooo şanslı günümdeyim!” desen. Elinde poşetlerle kapıyı açmak için uzanmışken, biri kapıyı arkadan senin için açsa örneğin. İçi tıka basa dolu çantandan telefonunu bir seferde bulsan. Tam başını gökyüzüne kaldırdığında, bir kuş sürüsü geçip gitse gözlerinin önünden. Ağaçtan bir yaprak rüzgârın etkisiyle süzüle süzüle inse yere, durup izlesen, olmaz mı? Bir sıcak ekmeğin kıyısını koparıp atsan ağzına yolda, yetmez mi? Bir kitabının içinden eski bir fotoğrafın çıksa mesela, nerede çekildiğini bildiğin ama orada olduğunu yıllardır unuttuğun... 3 lira 20 kuruşluk bir alışveriş için elini cebine attığında tam da 3 lira 20 kuruş çıksa cebinden mesela... Tam da canın çok tatlı istediğinde, bir arkadaşın bir tabak kekle çalsa kapını... Sabah güneş ışığıyla uyansan, gündüz bir buluta takılsa gözün, gece bir yıldız kaysa gökyüzünden ve sen buna şahit olsan...
Sayfa 18
Kendisini çağıranlar, bu üç katlı ve ahşap binada olmalıydılar. Allah nasip ederse bu defaki tahmini daha isabetli olacaktı. Yine de, sol taraftaki mezar taşlarının yanından geçerken içinde bir şüphe yok değildi. Açık bırakılmış kapıdan içeri girdiğinde kendini, tavandan sarkan avizedeki onsekiz kandilden çok, kelimelere dökülmesi gayrı kabil bir
Bitkiler nasıl evcilleşti?
Hangi mağara adamının ya da kadınının aklına bir bitkiyi evcilleştirmek geldi ve bu iş nasıl başarıldı?
Kuşkusuz ilk çiftçiler aldıkları sonuçlara ulaşmak için moleküler genetik yöntemlerini kullanmadılar. İlk çiftçilerin yeni ürünler geliştirmelerine modellik edecek mevcut hiçbir ürün yoktu. Bu yüzden de ne yapmakta olduklarının farkında
"Sen ellerinle çiçekler toplayıp verirken sevmişler seni ne tatlı, ben ayaklarınla benim çiçeklerimi çiğnerken de sevdim. Senin en iyi halini sevmişler ne büyük devrim, ben senden her kötülüğü beklerken de sevdim. Sen kuş sütünü eksik etmezken sevmişler ne yazık, ben bir bayat ekmeği önüme koymazken de sevdim, sen kırmızı halılarla karşılarken sevmişler seni ne acı, ben çok uzun ve çetrefilli yıllardan geçip düşe kalka geldiğim karlı bir kış gecesinde kapını yüzüme kapatılırken de sevdim...
Yirmi yıl sonra o pire kadar tohumdan, cinsi Türkiye'de bulunmayan otuz beş metrelik bir ağaç çıkardı. Örneğin, yaprak bolluğuyla orman üzerine orman olan sarı kırmızı çiçekli bir ''Grevillea Robusta''. Ağaç kuş cıvıltısıyla yüklenir, ağacın
tepesi ise, gökyüzünde bir bulutun hayatını yaşardı. Ne severdim onları, bir dalı kırılsa, sanki kolum kırılırdı.
Sayfa 200 - bilgiKitabı okudu
Niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına...
Gulyabani/ Bunlardan Birini Görürseniz Kaçın
Elleri kürek benzeri veya Arap bıçağı gibi kavislidir ve ellerini toprak kazmak için kullanırlar. Kırmızı gözleri vardır ve yüzlerinin yerinde karanlık bir boşluk bulunur,
bazı tasvirlerde mumyaya benzerler ve yavaş hareket ederler.
Bu varlıklar Mısır da cinlerin kötü bir sınıfı olarak hayvan veya canavar suretinde,
Fasta bazen keçi ayaklı dişi bir varlık bazen de çölde yaşayan siyah yüzlü vahşi bir hayvan olarak tasvir edilir.
Arabistan'dan derlenen bazı tasvirlere göre gul adli varliklar insan, kuş ve deve karışımı, tek gözlü, eşek veya deve kuşu ayaklı; bazen de baykuş, kedi, at veya alaca bir köpek gibi hayvanların karışımı bir varlıktır.
Bu demonik varlıkların tasvirlerindeki bu karmaşa onların yarattığı etkiyle de alakalıdır.
"Öyle güzelsin ki
kuş koysunlar yoluna"
Niye izin vermiyorsun
yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum
yoluma kuş konmasına
‘niye kimseler izin vermez
yollarına kuş konmasına?
...
Ne bir ağaç vardı avlularında, ne bir ötücü kuş kafesi ne de pencere kenarında bir kırmızı karanfil saksısı, bir fesleğen tenekesi
"öyle güzelsin ki, kuş koysunlar yoluna."
Sayfa 60Kitabı okuyacak