Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ne eski bir tango melodisi, ne de siyah önlüklü bir mektepli kız resmi, hayır beni on sekiz yıl evvelki o tatlı hatıraları alemine atan, gazetede götürdüğüm iki satırlık, kupkuru, alalade bir kiralık ilanı oldu. o anda pendik sahilleri birden gözümde canlanıverdi. o köşk...o köşkün bizim bahçeye bakan penceresi...ve o pencereden mahinur...sarı
...kendimi duyumsuyorum. ama sadece içine kirpik kaçan göz, şişmiş parmak veya çürük diş kendini duyumsar, bireysel varlığının bilincine varır. sağlıklı göz veya parmak ya da diş varlarmış gibi görünmezler. yani gayet açık, değil mi? kendi kendinin bilincine varmak hastalıktır.
Reklam
''Burasının gürültülü olduğunu söyledi söylemesine ama ben onun sesinden başka hiçbir şey duymuyordum. Tek bir gürültü gelmiyordu kulağıma. Onun sesini, gözlerini kırparken çıkan kirpik sesini, kalp atışlarının sesini -kendi kalbimin sesiyle de karıştırıyor olabilirim emin değilim ama ortada muhakkak bir kalp çarpıntısı sesi vardı-, damarlarında akan kanın sesini bile duyuyordum ama etraftaki hiçbir sesi duymuyordum. Ondan gelen sesler bir gürültü değil de hayat sevinci gibiydi.''
kirpik
Peki, tamam yazmayacağım, ama önce sen; O kirpiklerinin nasıl bir tesadüfle cennetten gelmişcesine dizili olduğunu açıkla...
Bilemedim, bir kirpik nasıl bunca uzağa düşer. Sevmesin senden sonra beni kimseler..
Biri gelişin, dünyayı isteyen sorular Öteki gidişin, kırılmış kirpik tufanı İki ölümle besleniyor kalbim. Şiirden başka bağışlayanım yok..
Reklam
Uyandım.. Yaşadığıma bir daha şükrettim. Birazdan kalkacaksın. Odan can bulacak. Eşyalar kirpik kirpik uyanacak. Aynan bayram yeri. Su değil parmakların akacak musluktan. Terlikler ayaklanacak. Giyindiğin her şey teninle sarhoş. Pencere, korunun rüzgârıyla öpecek ensenden. Işık, ışığa karışacak. Ben, bütün bunların ortasında, titreyerek bakacağım sana. İnsan nasıl ağlamaz bu büyük masala. Günaydın, beni doğuran sabah..
Kendimi duyumsuyorum. Ama sadece içine kirpik kaçan göz, şişmiş parmak veya çürük diş kendini duyumsar, bireysel varlığının bilincine varır. Sağlıklı göz veya parmak ya da dil varlarmış gibi görünmezler. Yani gayet açık, değil mi? Kendi kendinin bilincine varmak, hastalıktır.
Uyandım. Yaşadığıma bir daha şükrettim. Birazdan kalkacaksın. Odan can bulacak. Eşyalar kirpik kirpik uyanacak. Aynan bayram yeri. Su değil parmakların akacak musluktan. Terlikler ayaklanacak. Giyindiğin her şey teninle sarhoş. Pencere, korunun rüzgârıyla öpecek ensenden. Işık, ışığa karışacak. Ben, bütün bunların ortasında, titreyerek bakacağım sana. İnsan nasıl ağlamaz bu büyük masala. Günaydın, beni doğuran sabah..
Beynimde adeta, göze kaçmış incecik bir kirpik gibi yabancı bir varlık varmış gibi hissediyorum: aynen içine kirpik kaçan göz gibi tümünü hissediyorsun, bir saniye bile unutmak mümkün değil.
Reklam
Karanlık
PANORAMA -Türkiye, Şubat 1980- Öyle bir açmaza düştü ki vatan Uyku belli değil, düş belli değil Çöktü üstümüze bir kara duman Işık belli değil, loş belli değil
Sayfa 85 - Özgür Yayınları 206 - Ekim 2004
Daha önce asla hayal kurmamıştım. Söylediklerine göre eskiler için hayal kurmak tamamen sıradan ve normal bir durummuş. Ama gayet tabii onların hayatı fırıl fırıl dönen korkutucu bir atlıkarıncadaydı. Fakat biz biliyoruz ki hayaller ciddi bir ruh hastalığıdır. Ve ben biliyorum ki bu ana kadar beynim, üzerinde hiç bir toz zerresi bulunmayan, pırıl pırıl ve kronometrik olarak kesin bir mekanizmaydı. Ama şimdi... Evet, kesinlikle. Beynimde bir tür yabancı varlık hissediyordum; gözdeki en ince kirpik gibi. Gövdenizi hissetmezsiniz, ama gözünüzün içine kirpik kaçmışsa, onu bir saniye için bile unutamazsınız.
Sayfa 39 - İmge yayın eviKitabı okudu
Damla damla akıyorsun gözlerimden... Şimdi yaranda olsam, ağzını dinlesem, saçlarını giyinsem, güzelliğinin göllendiği yatağı sevsem, sevsem... Uyandım. Yaşadığıma bir daha şükrettim. Birazdan kalkacaksın. Odan can bulacak. Eşyalar kirpik kirpik uyanacak. Aynan bayram yeri. Su değil parmakların akacak musluktan. Terlikler ayaklanacak. Giyindiğin her şey teninle sarhoş. Pencere, korunun rüzgârıyla öpecek ensenden. Işık, ışığa karışacak. Ben, bütün bunların ortasında, titreyerek bakacağım sana. İnsan nasıl ağlamaz bu büyük masala. Günaydın, beni doğuran sabah.
Sayfa 15 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.