Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
320 syf.
8/10 puan verdi
!! Spoiler!! "Kokarsa gelmezler" "Onlara baş kardıran herkesi vurdular, attılar kuyuya ölülerini. Öyle ki şimdiki insanlar bir süre sonra seslerini bile çıkarmamaya ve kaderlerini beklemeye başladılar. Onlar da benim gibi caresiz, onlarda benim gibi ümitsiz... " Bunlar kesinlikle kitabı özetleyen sözler olmuş. Kitabı beğendim. İnsanlığın nasıl öldüğünü, cahilliğin nelere yol acabileceğini, devletin el atmadığı yerlerde yozlaşmış insanların zayıf insanlara nasıl muameleler uygulayabileceklerini anlatan çok güzel bir romandı benim için. Ancak şu eleştiriyi de yapmam gerekir ki herşeyin bittiği ve mutlu son diyebileceğimiz kısım çok yarım kalmış. Keşke yazar birkaç özel bölümle o boşluğu doldursaydı. Ayrıca kitapta bazı gerçek dışı unsurlara da yer verilmiş. Örneğin, hapise giren kişilerin kimse tarafından savunulmayacağı ve savunana da cezai yaptırımın olacağı tamamen saçmalıktır. İnsan hakları tarafından bakacak olursak herkes davalı veya davacı olarak adil bir şekilde yargılanılır ve savunmaları yapılır. Özel sektördeki avukatlar ise kendi savunacakları insanları seçebilir. En kötü durumda kamu avukatı bu kişilere devlet eliyle atanır ve savunmaları yapılır.
Ayfer
AyferEmin Diler · Fesleğen Yayınları · 201867 okunma
440 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Mecburi hizmetten sarsılmaz bir dostluğa
İlk yüz sayfasını okuyup bir kenarda unuttuğum, fark ettiğimde pişmanlıkla tekrar elime aldığım ancak iş güç yüzünden yekpare bir şekilde okuma fırsatını ancak bugün bulduğum güzel bir çizgi roman. İmgesel anlatımla dolu sözlere karşı ciddi seviyede peşin hüküm sahibi olduğum için almak dahi istememiştim. "Pankreasını Yemek İstiyorum" şimdi bu da ne?! Ancak bunun kitabı okuduktan sonra imgesel olmakla birlikte koca bir hikâyeyi özetleyen bir atom parçacığı olduğunu idrak ettim. Pankreasında ortaya çıkan bir hastalık yüzünden ayak seslerini işittiği kaçınılmaz ölümü karşısında yaşamın güzelliklerini tatmak için bir çıkış yolu arayan Sakura adlı bir genç kızın duygu durumu kitabın esasını oluşturmakta. "Ölmeden önce yapmam gerekenler" minvalindeki listesini anca bir raslantı eseri tanıştığı sınıf arkadaşı sayesinde uygulamaya başlar. Bu süreçte, fıtratça iki zıt kutup olan Sakura ile Haruki arasında duygusal bir çekim ve gerilim ortaya çıkar. Ancak başlarda Haruki'nin zaviyesinde bir tür "mecburi hizmet" addedilebilecek bu dört aylık münasebetten sadece Sakura fayda görmez, aynı zamanda içine kapanık ve handiyse asosyal denebilecek Haruki de ister istemez kendini ve en mühimi de çevresini tanımaya başlayacaktır. Yer yer yavaş ilerlese de kitabın ortalarından itibaren duygusal yönü yoğunlaşmaya başlamakta. Öyle ki gözyaşlarımı tutamadığım bir kısım bile oldu. Konuya alaka göstereni pişman etmeyecek bir grafik roman. Tavsiye ederim .
Pankreasını Yemek İstiyorum
Pankreasını Yemek İstiyorumYoru Sumino · Gerekli Şeyler Yayıncılık · 2021405 okunma
Reklam
470 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
"Bir hikayeye silah ekliyorsan onu kullanmak zorundasın (?)"
Uzun bir ara verdim incelemelere. Kitaplar orada "alıntılarım duruyor" diye masamın üstünden kitaplığıma geçmeye can atarcasına birikti ve ben sadece uyumakla meşguldüm. O kadar bir uyku ki nasıl gönderi oluşturacağımı bile unutmuşum. Sonra favori kitaplarımda o pembe kitabın olması sinirimi bozdu ve okuduklarımı -klasikler hariç,
1Q84 - 1. Kitap
1Q84 - 1. KitapHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20202,466 okunma
50 syf.
·
Puan vermedi
·
10 saatte okudu
"Ben özgürlüğümden başka bir şey istemiyorum."
》Savaşa katılmayı, insan öldürmeyi reddeden ve aradığı huzuru İsviçre'de bulmaya çalışan ressam Ferdinand, ülkesindeki savaşa davet edileceği mektubun kendisine geleceğini çok iyi bilmektedir. Ülkesinin vatani görev çağrısına karşın eşi Paula'nın "Vahşete ortak olmayacaksın!" direnişi ile karşılaşır, özgürlük ve esaret
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202161,8bin okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Ölen insanların üzerinden çıkanları ailelerine verdiklerinde yaşadıkları o his gerçekti. O eşyalara ait gerçek anıları vardı, bende kafamda yarattığım anılara sarılıyordum." Yine kitabı özetleyen alıntıyla karşınızdayım Bu kitap için türünü tanımak diğer okuyanlar için zor olsa da ben tabi ki tam tanım yapabilirim. Genel Kurgu
Injury
InjuryMerve Akyüz · Kitap At Yayınları · 202117 okunma
261 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Okuyacak olanlara küçük bir tavsiye
Bu kitabı dün akşam itibariyle bitirdim. Keyifli bir hikayeydi, açıkçası daha açık akıcı bir dili olmasını beklerdim. Mina Urgan çevirisinden okuyacak olanlara bir önerim var, kitabın son 10 sayfasında kitabın genel öyküsünü özetleyen bir not düşülmüş, spoiler yemekten çekinmeyen okurlar için çok güzel bir kısım burası. Mesela hikayede çocuklardan biri sineklerin tanrısı ile konuşuyor, ben burada sineklerin tanrısınin ne olduğunu anlayamadim okurken. Çevirmen burada her türlü kafa karıştırıcı olayı özetliyor, Simon karakterinin ne kadar kaliteli bir karakter olduğunu yine sonradan farkettim. Hikayede her bir çocuk bir karakteristik özelliği temsil ediyor aslında. Okumaya değer bir kitap, sindire sindire okuyun ve kafanızın karıştığı yerlerde en arkadaki kısmı okuyun sevgili okurlar :)
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,3bin okunma
Reklam
210 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
"Günah çıkarmak ve nedamet getirmek, kişinin bireysek farklılığını kenara atmaktır." #kesininançlılar . Neden bu kitabı okumalıyım? Yazarın hem kitle hareketlerine hem de bu hareketlere yönelen kişilerle ilgili psiko-politik incelemesi insanın hem kendine hem de toplumsala bakan yüzünü detaylı bir şekilde ele alıyor. En küçük daireden
Kesin İnançlılar
Kesin İnançlılarEric Hoffer · Olvido Kitap · 20192,748 okunma
309 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Bağışlama yetisine sahip değildim. Ama unutuşun denizine atmak? Havaya kaldırıp ışıkta incelemek, onaylamak, kabul etmek ve sonra unutuşun denizine atmak? Bunu da beceremedim. Çünkü bu, tek tek olaylardan ibaret değildi. Bitmiş bir hikaye değil, ardı arkası kesilmeyen bir incelemeydi, çıkmazlarla ve sinir bozucu geri dönüşlerle dopdolu, elzem bir kazı çalışması. Ve kayıp çocukluğum, ve bu kaybın durmaksızın geri gelmesi olduğum kişi olmamı sağlamıştı, varlığımın bir parçasıydı bu, içimdeki en ufacık duyguya bile nüfuz etmişti.” Bu paragraf altını çizdiğim; benim için kitabı derinlemesine özetleyen kısım oldu. Karanlık ve kasvetli bir hikaye bu, bir türlü çözülemeyen, çözümü nedir bilinmeyen fakat derin ve sarsıcı hatta şok edici tarafları var. Yavaş yavaş okudukça, bir bir nedenlerini anlıyorsunuz. Kitabın neredeyse ortalarından sonra meselenin neden bu boyutlara ulaştığı açıklık kazanıyor. O yüzden okurken sabırlı olmak gerek, fakat en derindeki sır yüzeye çıktıktan sonra da kendiliğinden akıp gidiyor, merak ettiriyor. Kişilik analizlerinin farklı bir yorumu, hikayesinin vurucu tarafı ve kitabın ilerleme tarzı beni kendine hayran bıraktı. Sonlara doğru elimden hiç bırakmak istemedim. Okunmaya değer.
Miras
MirasVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 20213,710 okunma
126 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Sınırlılık/lar
Nasıl başlayayım bilemiyorum, kitapla ilgili hem söyleyecek/tartışacak çok şeyim var hem de yok :') Başlığa da koyduğum kelime 'sınırlılık' gerçekten Werther'i tek kelimede anlatmama yardımcı oluyor; kitabı okurken de bunu sık sık görüyoruz. Sayfa 9'daki bölüm daha doğrusu gün- 22 Mayıs- bence bunu en iyi özetleyen kısım olup benim de en sevdiğim bölüm olmakta. Kitabın konusunu vs. yazmak istemiyorum bu sefer, sadece gerçekten uygun bir kafadayken/zamandayken okunması gerektiğini düşünüyorum -haddim olmayarak. Sanırım ben bu zamanı doğru tutturdum :') Bir şeyi daha eklemek istiyorum, kitabı okurken yavaş yavaş Werther'in düşüncelerinin ve duygularının değişimine şahit oluyoruz. Ve bu o kadar güzel aktarılmış ki, neredeyse her bölüm kafamda yer etti ve belli bir resim oluştu. Arada bir Werther'i karşıma alıp konuşmak istedim o ayrı :).
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120,8bin okunma
288 syf.
7/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Sonunda bu kitaba inceleme yazabiliyorum.. Açıkçası, benim için okunması biraz zor bir kitaptı, anlayarak okumaya çalıştığım için. Durup üzerine düşündüğüm, alıntılar yaptığım bir çok yer oldu. Çocuk ve çocukların hakları konusunda bence çoğu kitaptan çok daha farklı bir kitap, çocuklarla alakalı her şeyi kimseye aldırmadan bütün gerçekliğiyle
İyi Aile Yoktur
İyi Aile YokturNihan Kaya · İthaki Yayınları · 20186bin okunma
Reklam
340 syf.
10/10 puan verdi
·
19 günde okudu
''A Diary of a Young Girl'' versiyonları ve incelemesi
Günlük 12 Haziran 1942 ile 1 Ağustos 1944 arasında tutuluyor Anne FRANK kendisi için günlüğü tutmaya başladıktan sonra bir radyo konuşmasında Gerit BOLKESTEİN isimli Hollandalı bir sürgün vekilin ''tutulan günlük ve mektupların savaş sonrası çok değerli olacağını söylediği'' konuşmasından etkilenerek yazmış olduğu günlüklerini
The Diary of a Young Girl
The Diary of a Young GirlAnne Frank · Penguin Books · 20087,6bin okunma
406 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
"Ayaklı kütüphaneler" eğer sizi ayaklandırır, böylece kitap hazinelerine ayağınızı alıştırırsa, biz sadece mutlu oluruz."
Dursun Gürlek
Dursun Gürlek
Bu kitabı okurken ilim nasıl tahsil edilir, kitaba ne derece önem verilir, eski alimler ve talebeler evlerini, en kıymetli eşyalarını ilim yolunda nasıl feda ettiklerini okuyarak şahit oluyorsunuz. Kitapta yakın çağımızda yaşayıp üzülerek söylüyorum ki ismini hiç duymadığım ama hayran kaldığım ve gerek şahsiyeti gerek ilim yolunda edebi ile büyük örneklik teşkil eden bir çok âlimi tanıdım. Hoca talebe ilişkilerindeki titizlikleri, kitaplara olan sevgi ve hümetleri had safhada olan bu insanları tanımanızı tavsiye ederim. Zaman zaman sözlüğe ihtiyaç duyulabilir bu durum kelime dağarcığımız için faydalı olur. On altı tane ayaklı kutuphanenin biyografisi ve her bölümde kişilerin resimleri mevcut. Benim için kitabı özetleyen kısım: #145968481 Bu yolda örnek alınacak, takip edilecek çok fazla iz var...
Ayaklı Kütüphaneler
Ayaklı KütüphanelerDursun Gürlek · Kubbealtı Neşriyatı · 2019314 okunma
176 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bir Anti Kahraman Hikayesi
Kitap, 15 yaşında üç arkadaşıyla birlikte serserilik yapan, içinde iyilik adına zerre kırıntı barındırmayan ve en büyük tutkusu klasik müzik olan Alex'in başından geçenleri, kendi ağzından anlatıyor. Kitapta yer yer bahsedilen klasik eserlerin bir listesini incelemenin en sonunda bulabilirsiniz, ve okumayı bu listeden seçeceğiniz bir eser
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,8bin okunma
388 syf.
3/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Balon
Kitap akıcı evet evelynin hayat hikayesini merak ettiriyor ve gürültülü deniz kıyısında bitirebildiğim tek kitap oldu. Çünkü dili o kadar yavan o kadar basit ki. Bazen paragraflar atlayıp bir şey kaçırmamış oluyordum. Sevdiğim şeyleri en sonda söyleyeceğim ve spoilerlı bir inceleme olacak Kitap hakkında 21.yy klasikleri arasına girebilecek
The Seven Husbands of Evelyn Hugo
The Seven Husbands of Evelyn HugoTaylor Jenkins Reid · Atria Books · 20173,211 okunma
282 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Yaşadığımız hayat istediğimiz hayat mı?
Büyük bir merakla elime aldım kitabı. O kadar çok okuyan ve tavsiye eden oldu ki… Acaba bu kadar etkileyici olan nedir diyerek okudum ki güzel de bir kitap. Hayatta hepimizin pişmanlıkları var. Peki şansımız olsa da değiştirsek gerçekten mutlu olur muyduk? . . Sanırım seçimler sonrası keşke demek çok kolay. Halbu ki o seçimi yaparken içinde bulunduğumuz durumu ve duygularımızı, nedenlerimizi unutuyoruz. Bu yüzdendir ki sonrasında keşke dye biliyoruz. Halbuki seçimlerimizin sebebi o an İçin bize en iyi gelen seçeceğim o olması. Yoksa beden seçersin ki? Bile bile neden hata yapasın ki? Keşke kararlarımızın kalıcı olduğu kadar duygularımız da olsa…. . . Kitabın bir yerinde: “Bir hayatı deneyimlemeye devam etmek için o hayattan her yönüyle hoşlanmak gerekmiyordu. Hoşlanacağınız bir hayatın mutlaka olduğu fikrinden vazgeçmemek yeterliydi. Ama aynı şekilde bir hayattan hoşlanmanız o hayatta kalmanızı da gerektirmiyordu. Ancak daha iyisini hayal edemediğiniz bir hayatta sonsuza kadar kalabilirdiniz ama buna rağmen, denediği her hayat hayal gücünü biraz daha geliştirdiği için, deneyimlenen hayatların sayısı arttıkça daha iyisini hayal edebilmenin kolaylaşması da tam bir çelişkiydi…” yazıyor. Bence kitabı özetleyen bir kısım ama kitaptaki en vurucu kısım sanırım sondaki mektuptu. Yani en azından benim için. Ama o mektubu anlayabilmek için kitabı okumak ve sonuna gelmek gerekiyor. O yüzden okumadan geçmeyin ;) Güzel cümleler, güzel ifadeler ve içe dönme fırsatı… okunmasını tavsiye ederim.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155bin okunma
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.