Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
240 syf.
10/10 puan verdi
Gökalp'in çok değerli eserlerindendir. Özellikle milli şuuru çocuklara anlatmak için seçilecek harika bir kitap. Döneminin en üretkenlerinden olan büyük fikir adamı Gökalp bu kitapla büyük-küçük herkesi Türk Dünyası yolculuğuna çıkarıyor ve haykıyor ; ''Türküz, varacağız Kızıl Elma'ya!''
Altın Işık
Altın IşıkZiya Gökalp · Ötüken Neşriyat · 20181,472 okunma
183 syf.
·
Puan vermedi
Son yıllarda Çanakkale üzerine bu kadar çok kitap ve eser yokken okumuştum bu kitabı. İbrahim Refik, sağlam bir tarih şuuru ve millet sevgisi olan bir kalem olarak Çanakkale'nin Ruhunu güzel yansıtmış bu kitapta...
Çanakkale'nin Ruh Portresi
Çanakkale'nin Ruh Portresiİbrahim Refik · Albatros Yayınları · 200065 okunma
Reklam
‘’ Henüz polis tahkikatı bile neticelenmeden, efkârı umumiye velveleye verilip dehşete düşürtülerek Türkçüler hakkında yapılan gaddarâne neşriyatı elbette hatırlarsın. Radyolarla, nutuklarla, konferanslarla, derslerle, gazete ve dergilerle, resmî kitap, tebliğ ve tamimlerle, imanlı Türk milliyetçisi olmaktan başka kabahatlari bulunmayan Türkçülük aleyhinde senin kulağının nasıl doldurulduğunu; şuuru kaybetmişçesine vuku bulan propagandalarla huzurunun nasıl kaçırıldığını da, elbette, unutmamışsındır.‘’
Kültürün Taşıyıcısı: Kitap "Televizyon kültürü" diye bir mefhum tanımıyorum. Televizyon; aylak şuuru iğdiş edilmiş, hiçbir zaman okumak ve düşünmek alışkanlığı kazanmamış sokaktaki adam için icat edilmiş bir nevi afyondur. Televizyon, şuurdaki son pırıltıları da yok eden bir cehennem makinesidir. Tam bir kaçıştır televizyon. Yokluğa, boşluğa, şuursuzluğa açılan bir kapı... Bu korkunç tiryakilik, kurbanlarını batılılaştırmaz, "batırır". Kültürün dün de, bugün de, yarın da tek taşıyıcısı vardır: KİTAP. Hiçbir düşünce emeksiz fethetilemez. Şahikalara ancak dikenli patikalardan tırmanılabilir. Tefekkür, sürekli bir cehdin hak edilmiş mükâfatıdır. Kısaca televizyon kültürü, kültürle münasebetlerini kesmeye karar verenlerin uydurduğu bir yalandır. Batının bütün fuhşiyatını haremimize taşıyan bir kanalizasyonun hayırlı bir işe yarayacağını ummak büyük iyimserlik olur. Sirenlerin şarkısı çok masum bir hayal... Televizyonu izlerken şuurumuz yarı uykudadır. Bu itibarla seslerin ve renklerin cümbüşü ile bir kat daha sarhoşlaşır ve kendimizden geçeriz. Eskiler "medenileşmek frengileşmek" dir demiş. Televizyonun cömertçe dağıttığı medeniyet de bu çeşit bir medeniyet. (Bulutları Delen Kartal - Cemil Meriç ile Konuşmalar)
Dil şuuru asla edebiyat demek değildir ki! Varsayalım öyle olsun, edebiyat yalnızca Türkçe öğretmenlerine mi lazımdır? Bir mühendis niçin kitap okumaz? Bir kasabın şiirden anlaması çok mu garip olur? Güzel deneme yazan bir marangozu ne zaman yetiştireceğiz?
165 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Belki her gün karşılaşırız ama onu hiç düşünmeyiz. Bu kitap'da bizim için farklı bir bakış açısı var. Aklı şuuru olmayan küçücük bir canlının teknolojisi ve üstün aklı beni Allah yarattı diyor!
Karınca Mucizesi
Karınca MucizesiHarun Yahya · Vural Yayıncılık · 20137 okunma
Reklam
216 syf.
10/10 puan verdi
Ay bulutun bağrında, Kan sızan bir yaradır, Ayın bahtı karanlık, Bulutunki karadır.. Bir yandan milli şuuru anlatan diğer yandan aşkı öğreten muhteşem bir kitap.Ruh adam'dan sonra en çok etkilendiğim eser.
Bozkurtlar Diriliyor
Bozkurtlar DiriliyorHüseyin Nihal Atsız · İrfan Yayınevi · 20152,728 okunma
88 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Birgül OĞUZ – Hah Birgül Oğuz, şimdiye kadar 2 kitap yazmış. Bence daha fazla yazmalı. Durmadan yazsa yeridir. Cümleleri çok düşündürücü. Öykü okumayı pek sevdiğim söylenemez fakat Birgül Oğuz’un kalemini çok sevdim ve takdir ettim. Şiirsel bir dille oldukça güzel bir öykü kitabı ortaya koymuş.. Okumalı ve kararınızı vermelisiniz.. 2014 Avrupa Birliği Edebiyat Ödülü’ne de layık görülmüş. Kitap, 12 Eylül günlerinde, gidenin ardındaki (baba) dolmaz boşluğu, kalanların yaşam korkularını ve yaşadıklarını yerinde cümleler ile anlatmış. Acındırmadan çok harika kelimeler ile okuyucunun bamteline dokunmuş.. Fakat sadece bu konuları kişiselleştirmemiş, genele dokunarak yazmış. Kimseye yakıştırmadığımız, tutamadığımız YAS aslında ortaktır.. Hepimizindir.. Ve layıkıyla yaşanmalıdır, yasaklanmadan.. Aslında bu kitap bir nevi “Tutulmamış yasa ağıt” niteliğinde.. Alıntılar; • “Bilmezler ki gölge, ağacın yere düşen düşüncesidir.” • "Çünkü onlar 'annelerini erken, babalarını ölümlerine yakın seviyor'..” • “Anımsamanın ilk hecesi ah, ikincisi vah..” • “Şuur ki cana acıdır, ben şuuru canıma tattırmadım. Ben tenha, dünyanın uzağıyım.” Hah kolay bir kitap kesinlikle değil.. Okurken sessizlik en güçlü silah bence.. Herkese keyifli okumalar... Not: Birgül OĞUZ aynı zamanda kelime sihirbazı şairimiz Birhan KESKİN’in okunmasını tavsiye ettiği bir kalemdir. İlgilenenlere duyurulur
Hah
HahBirgül Oğuz · Metis Yayıncılık · 2012363 okunma
Televizyon kültürü diye bir mefhum tanımıyorum. Televizyon, aylak, şuuru iğdiş edilmiş, hiçbir zaman okumak ve düşünmek alışkanlığı kazanmamış sokaktaki adam için icat edilmiş bir nevi afyondur. Televizyon, şuurdaki son pırıltıları da yok eden bir cehennem makinesidir. Kişiyi gerçek hayattan koparan ve bir hayal dünyasında yaşatan hissi bir istimna... Tam bir kaçıştır televizyon. Yokluğa, boşluğa, şuursuzluğa açılan bir kapı... Bu korkunç tiryakilik, kurbanlarını batılılaştırmaz batırır. Kültürün dün de, bugün de, yarın da tek taşıyıcısı vardır: Kitap. Hiçbir düşünce emeksiz fethedilemez. Şahikalara ancak dikenli patikalardan tırmanılabilir. Tefekkür, sürekli bir cehdin hak edilmiş mükafatıdır. Kısaca televizyon kültürü, kültürle münasebetlerini kesmeye karar verenlerin uydurduğu bir yalandır. Batının bütün fuhşiyatını haremimize taşıyan bu kanalizasyonun hayırlı bir işe yarayacağını ummak büyük iyimserlik olur. Sirenlerin şarkısı çok masum bir hayal... Televizyonu dinlerken şuurumuz yarı uykudadır. Bu itibarla seslerin ve renklerin cümbüşü ile bir kat daha sarhoşlaşır ve kendimizden geçeriz. Eskiler "medenileşmek frengileşmek"dir (La civilisation c'est la syphilisation) demiş. Televizyonun cömertçe dağıttığı medeniyet de bu çeşit bir medeniyet.
240 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Aşkla geçen günleri ömürden saymalı" sözüyle çıkış yapan kitapta Oğuzların destansı kahramanlıklarını anlatmakta. dede korkut hikayelerinden BAMSI BEYREK anlatılmakta. Kitapta Türklük şuuru yerli yerinde anlatılmakta olup, örf adet ve ananelerimiz en güzel haliyle işlenmektedir. biçimsel ve içeriksel inceleme anlamında kitap düzgün bir olay akışı içermektedir. iki koldan hikaye anlatılmaktadır. ancak yazar bazı noktaları birleştirmekte zayıf kalmıştır. bunu da dede korkut hikayelerinin abartılı anlatımına vermekteyim. genel anlamda coşkun bir roman. okunmaya değer.
Bamsı
BamsıUfuk Tufan · Nesil Yayınları · 2017132 okunma
Reklam
312 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Bu ülkeden Yaşar Kemal geçti gerçeği gibi Kemal Tahir de geçti, geçti ve Türk Edebiyatı’nda da fazlası ile hak ederek de yer edindi. Edebiyatımızda toplumcu gerçekçiliğin en iyi kalemlerindendir, döneminin yasaklı listesinde başta gelen kalemlerden, edebiyatımızın en iyi kalemlerinden olduğu kadar, halkın da, köylünün de düşünüp yazan bir
Kurt Kanunu
Kurt KanunuKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20184,439 okunma
Dil şuuru asla edebiyat demek değildir ki! Varsayalım öyle olsun, edebiyat yalnızca Türkçe öğretmenlerine mi lazımdır? Bir mühendis niçin kitap okumaz? Bir kasabın şiirden anlaması çok mu garip olur? Güzel deneme yazan bir marangozu ne zaman yetiştireceğiz?
Sayfa 140
365 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Dergah yayınlarının kitap kapağıyla dikkatimi cezbeden şaşırtıcı bir kitaptı. Saatleri Ayarlama Enstitüsü adını ilk kez ortaokul yıllarımda duymuş , hep merak etmiştim. Yıllar sonra güzel bir tesadüfle karşılaşmamız beni gerçekten mutlu etti. Kitabı tek solukta okumadım. Araya giren etkenler olmasaydı ve kısa bir zamanda okusaydım zaman şuuru üzerine bu kadar düşünmem mümkün olur muydu bilemiyorum. Kitapta işinden başka işi olmayan insanlar zamanın kıymetini bilmez diyordu. Bende işimden başka işlere gözümü açmaya karar verdim.Saatleri Ayarlama Enstitüsü Hayri İrdal ın hayatının Halit Ayarcı ve fikir dünyasıyla nasıl değiştiğini anlatan benim sevimli kitaplar listeme eklenen bir kitap oldu. Bu arada en yakın zamanda bir kol saati edinmeye karar verdim :) Okumayı düşünenler, düşünmesin okusunlar.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,6bin okunma
1.422 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.