"Aura" adlı novella, Fuentes'in 1960'lı yıllarının tipik yapıtlarından 1i sayılmaktadır, gerçeklikle düşlemi ustalıkla kullanan en güzel anlatılardan 1i sayılıyor "Aura". 1-1ine sarılan gövdeler düşle gerçeklik arasında gidip gelirken...
İşsiz ve entelektüel genç 1adam. Felipe
Montero, sonunda kendine iş bulur. Yaşlı 1dul, artık hayatta olmayan asker kocasının güncesine çekidüzen verecek, metinleri yayma hazır duruma getirecek 1ini aramaktadır. İşi kabul edip kadının malikanesine yerleşen Felipe Montero, çok geçmeden dulun bakıcısı Aurayla karşılaşır ve genç kızla Felipe arasında karşı konulmaz tutkulu 1ilişki oluşur. Felipe, günce üzerinde çalışırken evin içinde gizemli birtakım olaylar meydana gelmeye başlar. Kimi sesler duyar, kimi hayaller görür ve yaşlı dulla, Aura arasında güçlü bir bağ olduğu sanısına kapılır, ki bu kısımda soru işaretleri başlıyor büyülü gerçekçilikle ama insan başlar başlamaz ne olacak dürtüsüyle 1anda kitabı bitirmiş oluyor yine ben çok çok severek okudum kesinlikle tavsiyemdir, etkileyici cümleleriyle...
Yine kendime cümlelerinde kaybolduğum 1Latin bulmuş olabilirim bu yazardan okuduğum 2.kitap olup, derinliğinde kesinlikle düşüncelere daldığım 1yazar ve şuana kadar okuduğum kitaplarını çok çok severek okudum, sırada etkinlik kitabımız olan Doğmamış Kristof u okumayı 4gözle bekliyrm, tavsiyemdir...