“Neredeyse evrensel bir tarih” diyor yayınevi kitabı tanıtırken. Bence “neredeyse” değil tam da olması gerektiği gibi. Ne bir eksik ne bir fazla, hepsi tamam söylenmiş. Belki de koca ciltli binlerce sayfadan oluşan tarih setleri bu kadar doyurucu bir anlatımla verememiştir insanlık tarihini okuyucuya.
İnsanlık tarihinin ilk efsanelerinden dinlerin doğuşuna, ilk icatlardan anakara keşiflerine, devrimlerden savaşlara koca bir tarih 600 kısa başlıkta bazen kısa öykülerle anlatılmış. Bu başlıklardan okuyucuyu rahatsız edecek bilgiler de çıkacaktır mutlaka, “ yok o öyle değildi” tarzı karşı çıkmalar elbette olacaktır zira şimdiye kadar hamasi anlatımla verilen çarpık tarih bilgileriyle örtüşmeyen bir sürü bilgi çıkacak okuyucunun karşısına. Kitabı okurken “ sizi rahatsız etmeye geldim” diyen Ali Şeriati geldi aklıma. Onun sözü yobaz dincilere idi, Eduardo Galeano da belli ki bizi rahatsız etmeye gelmiş, onun sözü de tüm insanlara.
Söylenmemişi söylemek cesaret işi, işte bunu da yapıyor Uruguay’lı gazeteci yazar. İnsanlık tarihinin karanlık noktalarını söylemek de cesaret işi. İsimsiz ölüleri, ırkçılığı, ayrımcılığı ve diktatörlükleri dillendirmek, açık etmek halen daha cesaret ve vicdan işi değil mi?
Kitabı okuyacaklar ayrıca araştırmalara ihtiyaç duyacaklar, bunun için biraz zaman ayırmak gerekecek ciddi okuyucuya. Biz kitap kulübü için seçtik bu kitabı. Edebi metin değil belki ama çok faydalı, doyurucu ve düşündürücü bir okuma oldu benim için.