Merhaba Değerli Okurlar,
Çok okunan bilinen kitaplar üstüne çok konuşmak bayağı kalır. Bu yüzden genel olarak duygularımı anlatmak istersem; oldukça akıcı bir kitap ve bir o kadar da güncel olaylara isabet ediyor. Günümüzden çıkıp yazıldığı, yaşandığı döneme giremedim. Bu iyi bir şey mi? Elbette değil, kitabın kusuru değil! Günümüzün kusuru...
Kitap, üç hikayeden oluşmaktadır. Bunlar;
Bir Delinin hatıra defteri, Palto ve Burun...
Bir Delinin Hatıra defteri'nde memur olan ama İspanya Kralı olamayan bir çılgının hikâyesi... Yanlış tabakaya aşık olmak zaten bir delilik değil miydi? Gülerek okusam da aslında üzüldüğüm noktalar daha çoktu. Trajikomik yani...
En beğendiğim alıntı;
"Doğruca evime gittim. Şiir defterini çıkardım. Sevgilim için şiir yazdım.
Sevgilim bir saat görmesem,
Bir yıl görmedim sanırım.
Sensiz hayatın tadı yok,
Sensiz yaşamaktan nefret ederim.
Puşkin'den kopya ettiğimi sanıyorsunuz değil mi? Hayır, tamamen öz ilhamın eseridir. "
Gogol'un Palto'su... En çok etkilendiğim bölüm bu oldu. Haksız değildi Dostoyevski...
Burun; okuyunca dedim ki " Acaba okuyan biri nasıl anlamlar çıkarır?" Herkesin farklı yorumlayacağı bir hikaye bence...
Umutla...