Sosyal medyada geçen bir tartışma sonrasında karşıma çıkınca, düşünmeden aldım bu kitabı. Atsız adını birçok kez siyasi tartışmalar esnasında duymuştum. Kendisinin ne denli koyu bir milliyetçi olduğunu bildiğimden hep mesafeli yaklaştım kitaplarına. Fakat son zamanlarda tarzım olmayan, taban tabana zıt görüşte kitapları da okuma hevesim de buna eklenince en azından bir göz gezdirir, merakımı gideririm demiştim. Gelin görün ki kitabı elime aldıktan sonra hiç sıkılmadan büyük bir merakla, bir çırpıda okudum Dalkavuklar Gecesini. Olayları anlatış tarzı okuyucuyu eline alıyor ve akıcı üslubu kitabın kolay okunmasını sağlıyor. Hikaye semboller ve metaforlarla dolu bunu kolayca anlıyoruz. Fakat dönemin tarihine ve şartlarına hakim değilseniz bahsi geçen kişilerin kim olduğunu anlamak güç. Her ne kadar bazı karakterleri çözümlesem de birçoğunu anlamam için nette araştırma yapmak zorunda kaldım. Bu şekilde okuduğum daha bir anlam kazandı. Usta işi bir hiciv yazmış Atsız ve bunu akıllıca karşısındakine empoze ediyor. Karşıt görüşlü de olsan hikayeyi okurken sanki yazardan tarafa doğru çekiliyorsun, bir nevi hak veriyorsun. Yazarın siyasi olarak uç fikirleri aklıma gelince ürperiyorum bu durumdan. Diğer hikaye olan Z vitamini ise öyle çok sembol bulundurmayan direkt olaya giren bir hikaye. Dalkavuklar Gecesi gibi başarılı bir hikaye değil bence ama içerik olarak başarılı sayılır, ana fikre katılmasam bile...