Semerkant'tan sonra Amin Maalouf'a ait okuduğum ikinci kitap Doğunun Limanları oldu. Açıkçası beni Semerkant kadar tatmin etmedi. Aslında dokunaklı bir hikayesi var. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinden başlayıp, ikinci dünya savaşı sonrası Filistin, Lübnan bölgesinde yaşanan Arap Yahudi çatışmalarına kadar devam ediyor. Soyu Osmanlı Hanedanına dayanan bir Türk ile bir Ermeninin evlenmesi üzerinden başlayan ve bu çift ile çocukları etrafında şekillenen hikaye, birinci dünya savaşı, ikinci dünya savaşı ve sonrasında Arap Yahudi savaşlarına kadar ilerliyor. Tüm bu savaşlar içerisinde şehirden şehire, ülkeden ülkeye savrulan insanların yaşantısı bize hüzünlü bir hikaye sunuyor. Beni tatmin etmemesinin sebebine gelecek olursak, konu itibariyle bu kadar dikkat çekici bir hikaye daha güzel anlatılabilirdi bence. Okurken sanki yazar kitabı aceleyle, bir an önce bitirmek düşüncesiyle çok fazla detaya girmeden yazıp bitirmiş hissi uyandırdı bende. Bu küçük eleştirime rağmen yine de beğendiğim bir kitap oldu diyebilirim. Okumayı düşünen herkese de keyifli okumalar dilerim.