Lucky Serisi 2

Farfara

Sezgin Kaymaz
Charles M. Schulz der ki mutluluk sıcacık bir köpek yavrusudur. Hisarlı Ahmet der ki dünya dedikleri bir gölgeliktir. Neşet Ertaş der ki bu oyun havası değil ya, düğüne giden oynar. Aklı yetenler bu sırrı anlar, aklı yetmeyenlerin kusuruna bakılmaz. Misket mızrak, bozlak çatlak bir roman: Farfara. Ankara kocaman bir patlak kâse, onlar da ateşini almış patlamış mısır, o yana bu yana sıçrayıp duruyorlar. Luki'nin romanı bu. Veya Madonna'nın veya Lucky'nin veya Matahari'nin; kısaca itin tekinin. Ne anasının başı kurtulduydu belâdan ne de yavrusunun kurtuldu. Ne anasının ağına düşenler kurtarabildiydi yakasını aşktan, ne yavrusunun ağına düşenler kurtarabildi. "Al sana bir yavru köpek. Oynaş, eğleş!" deyip verdi Allah bunlara bir yavru köpek, o yavru köpek de tuttu bir güzel oynaştı alayıyla; dalgasını geçti. Mücellâ… Tahsin Bey’in kaybıyla yıkılan, kendini uykuyla iyileştirmeye çalışan, sitemkâr sır küpü bir Ankara hanımefendisi. Gidip gidip bir milyoncuya yazılan, Kocabeyoğlu Pasajında ne kadar döküntü tişört, defolu pantolon varsa toplayıp toplayıp gelen, dibinde mis gibi grosmarket dururken pazar pazar dolanıp yemek yapmasını bilirmiş gibi evi ucuz sebzeyle dolduran, Olgunlar'ın korsan kitabına, Yüksel'in uyduruk kol saatine, cıncık boncuğuna meftun Bûse. En sinirine giden şey: her şey! Kemalettin… Kir pasak içinde ikide birde bitli horozlar gibi Buse'nin üstüne hoplayıp "Hadi beste yapalım canoş!" diye sulanan, beceriksizler kralı. Zil kapı tanımaz taksiciler, belalı Batıkent efrâdı, içi dışı sevgi kokan yosmalar, tutkulu Ankara bebeleri. Ve âlemin hayatını değiştiren pas lekeli, sivri kafalı, rugan gibi bir yağlı kayış. Luki. Anasının kızı işte, kuyruğunu sayma. Kimi dürülü kimi bükülü kimi serili, boklu sidikli gazetelerin arasından manevra yapa yapa, maceradan sırra, aşktan ölüme, hayattan hayata bir roman: Farfara. Şu çocuk bahçesinde oynayıp duruyoruz hepimiz, koşup gideceğiz annemiz çağırınca. Ne yapalım, emir büyük yerden, çağrıldın mı gideceksin. O güne kadar, yapacak bir şey yok, oy farfara farfara!
416 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

8/10 puan verdi
Sezgin Kaymaz kitaplarından sonra her türlü canlıya karşı sevgi eylemimi abarttığım doğrudur. Özellikle de hayvanlara.( İnsan mahlukatı hala soru işaretleriyle dolu,sevmek için 1000 sebebin 989'unu ancak çözdüm) Bilenler bilir, sümüklü böceğin tekini evlat edindim. Adını Sümüklü koydum ama Arsız koysam, ona daha çok uyacağı kesindi. Ocağıma incir
Farfara
FarfaraSezgin Kaymaz · April Yayınları · 2017360 okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sen ne güzel bir kitaptın yaa (: Lucky bu kitaptan once okunmalı hemen onu belirtelim. Çünkü kendimizi bir kaosun içinde bulursunuz ilk Farfara 'yi okursanız kimin ne olduğunu, ne cefalar çekerek bu hallere geldiğini asla bilemez ve gereksiz bir eleştiri içine düşersiniz. Sevgili yazarimizin tarzına alışmak için ise mutlaka sıralı okumalısınız zaten. İnsanı onyargilardan utandıran hayat hikayeleri ile doluydu yine kurgu. Kuyruğu hariç anasının kızı olan Lucky, (Matahari, Beyaz artık hangisini tercih edersiniz (:) yine mucizelere karıştırıyor sizi. Maceradan sırra, aşktan ölüme, gerçekten hayale her şey var bu kitapta. Hepsi bizden ama elinde tokmak kafanıza vururcasina etkili. İnsanı ıslah eden bir tarafı var Sezgin hocamın, kalemi daim olsun inşallah
Lucky
Lucky
Farfara
Farfara
Sezgin Kaymaz
Sezgin Kaymaz
Farfara
FarfaraSezgin Kaymaz · April Yayınları · 2017360 okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Lucky adlı kitabın devamı olan Farfara 'yı ilk kitaba göre çok daha keyif alarak okuduğumu söylemeliyim. Zaten yazarın kendine has fazlasıyla ilgi uyandıran anlatım şekliyle, ilkine göre (ki o da son derece güzeldi ) bu kitapta daha belirgindi. Konu olarak Lucky 'nin yavrularını ve onlara süt annelik yapan Şirin'i ,muhteşem fapl şeklinde yöresel konuşturan yazara ne demeli bilmiyorum. Şirin 'in (süt annelik yapan köpek ) her düşünsel konuşmalarını okurken gülmemek elde değil. Yine ilk kitaptaki karakterlerin kendine özgü trajikomik halleri diyalogları muhteşemdi. Kitabı elinize aldığınızda "bi köpek hikayesi mi okuyacağım "diyebilirsiniz. Ama kesinlikle öyle değil, aksine zaman zaman okudukça aslında herkesin kendi hayatından bir kesit bulabileceği güldüren, eglendiren, düşündüren hatta ve hatta yolunuzun belki sık sık belki hiç bir zaman düsmeyececeği yerler hakkında inanılmaz detaylı bilgilere de ulaşabilirsiniz. Sezgin Kaymaz okunması gereken düşüncelerinize ve hayallerinize renk katan bir yazar. Meraklılarına tavsiye ederim.
Farfara
FarfaraSezgin Kaymaz · April Yayınları · 2017360 okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Evvvettt şimdi bitirdiğim sıcak sıcak, dumanı üstünde, mis kokulu kitap yorumumla geldim ‍️ İlk olarak Farfara kelime anlamı olarak ağız kalabalığı, gürültü demekmiş. Anlamına bakıp bende bu kitap sayesinde öğrenmiş oldum. Hayvanlar aleminden köpekciklere misafir olduğumuz bir kitap Farfara. Lucky isimli dobermanın doğumu ile başlıyor kitap ve gerisi geliyor tabiki. Fazlaca köpek ve fazlaca insanların olduğu bir hikaye bu. Girişi bana biraz uzun geldi. Sıkıcıydı açıkcası. Sıkılarak olayların gelişmesini bekledim. Olayların gelişme kısmında da bu sefer çok karmaşıklaştı. Spoiler mı bilmiyorum ama küçük Lucky’nin Alev tarafından bulunması, iki kardeş tarafından kaçırılması, Mücella Hanım’a bırakılan “malum” miras falan uzatılmış gibi geldi bana açıkcası ama merakla da bekledim tabiki nasıl son bulacak hikayemiz diye Sonunu çok çok beğendim. Herkesin mutlu sana ulaşmasını beni de mutlu etti. Mutlu olmak için mutsuzluğa bakmadan, yaşanmış kötü şeyleri düşünmeden güzel şeylerin olduğu kısımlara bakarak ulaşacağımızı gösteriyordu. Her ne kadar uzatıldığını düşünsemde (burda kitap isminin hakkını veriyor) genel olarak beğendiğim bir kitap oldu. Küçük Lucky, Luki, beyaz, Matahari veya Madonna hikayenin senin içinde güzel bitmesine sevindim
Farfara
FarfaraSezgin Kaymaz · April Yayınları · 2017360 okunma
416 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Angara Angara Güzel Angara
Kitabı kütüphaneye kısa süreliğine uğrayabilecek kadar dar bir zamanımda ilk elime geçen kitap olarak almıştım. İyi ki de almışım. Çok severek okudum. Bu yüzden başta yazara ve tabiki Kültür Bakanlığına müteşekkirim Tavsiye ederim yazarın çok hoş bir anlatımı var.
Farfara
FarfaraSezgin Kaymaz · April Yayınları · 2017360 okunma
416 syf.
8/10 puan verdi
Hayvan severler toplaşınnnn… Dünyanın en tatlı en anlaşılmaz köpüşleri için komşularımızla meselemiz var. Okuması kolay bir kitap diyemem. İnsanın biraz alışması gerekiyor ama alışınca tamamdır alıp götürüyor sizi sokaklarda kaçan köpeği aramaya… Her biri televizyonda iyi iş yapacak karakterlerden oluşan kitabımız; Lucy ölünce duygusal olarak harap olan ama onun aynısı olan Beyaz’a bakmaya çalışan çiftimizle başlıyor ama bir süre sonra yaşlı-genç, evli-bekar herkes için bir mesele haline geliyor. Türkiye’de hayvanlar üzerine böyle bir kitap okumak beni çok mutlu etti açıkçası. Argosudur, sokak dilidir bunlardan hiç rahatsız olmadım sokağa çıktığım ve insanlarla muhatap olduğumdan herhalde hiç garip gelmedi… :)
Farfara
FarfaraSezgin Kaymaz · April Yayınları · 2017360 okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Sezgin Kaymaz'ın okuduğum ilk romanıdır. Daha önce öykülerini okuyup çok beğenmiştim. Bunu da sevdim. Dilini seviyorum bu yazarın. Akıp gitti kitap. Farfara ağız kalabalığı, gürültü demekmiş. Ben şarkıda geçen anlamsız bir ikileme zannetmişim yıllardır. Ben hayvanseverim ama uzaktan severim. Beni bile etkiledi. Bir Doberman mi alsak ne yapsak, dedim. Bu cinsi öyle güzel anlatmış ki kapkara köpek, gözlerindeki ve dizlerindeki pas lekeleri, ağzındaki tırtıklar... Olayları birbirine harika bağlayan bir yazar. Nereden nereye diyorsun. Yeni doğmuş, annesi ölmüş Doberman yavrularının sahiplendiriliş hikayesi diyebiliriz. Kitabın kısa kısa bölümlerden oluşması okumayı kolaylaştırıyor. Her bölümde farklı karakterlerin başlarından geçenler ya da aynı olaya farklı bakış açıları anlatılıyor ama bir yerden sonra bütün yollar kesişiyor. Ben çok beğendim. Tavsiye ederim.
Farfara
FarfaraSezgin Kaymaz · April Yayınları · 2017360 okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
Depremden hemen sonra Sezgin Kaymaz'ın okuduğum ve okumadığım kitaplarına Storytelden yeniden başladım. Ve sıra Lucky geldi onu dinlemeye devam ettim seslendirme muhteşemdi Sezgin Kaymaz'ı bir daha çok sevdim her karakteri tam yerinde konuşturmuştu resmen ve Farfara'ya hemen başladım ama seslendirmeye adapte olamadım imdadıma e kitap yetişti ve hikayeye devam ettim gene muhteşemdi Mücella teyzeye ve onca karaktere an itibariyle veda ettim ahh Lucky ahh bu kitap sayesinde köpekleri bir defa daha sevdim kalemine sağlık hayvanatlarınla (kendi deyimi ile) sağlıcakla kal Sezgin Kaymaz. Diğer eserlerini de kesinlikle okuyacağım.
Farfara
FarfaraSezgin Kaymaz · April Yayınları · 2017360 okunma
416 syf.
6/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Olmasa da Olurmuş
"Lucky"nin devamı olan "Farfara", baştan söylemek gerekirse, bana okuma süreci boyunca "olmasa da olurmuş sanki" diye düşündürdü. Yazarın kitaplarını büyük keyif alarak kâh hüzünlenip kâh kahkahalar atarak ve bölümleri sonrasında ne olacak merakıyla okurdum hep. Bu kitap öyle olmadı. Sanırım bundaki en başat sepep ağırlaşan, daha doğrusu galizleşen dil ve üslûp oldu. Tamam; argoya, küfre sözüm yok ama yazar burada gerçekten kantarın topuzunu fenasıyla kaçırmış, hatta ortada bir kantar ve topuz yok dedirtmiş resmen. Öyle ki kitapta birçok bölümde insanın midesini kaldıracak ya da yüzünü kızartacak cinsten pek çok detay arz-ı endam ediyor mütemadiyen. Zaten hikâye zorlama, karakter anlamında ilk kitaptan farklı olarak pek de öyle dişe dokunur yeni katkılar sağlayacak birileri de pek girmemiş kitaba. Bana fazlasıyla zoraki ilerleyen ve gereksiz yere uzatılmış bir kitap gibi geldi o yüzden. İlk defa bir Sezgin Kaymaz kitabı için "Keşke hiç zorlamasaymış ve ilk kitabı tadında bıraksaymış." dedim. Hani ölen komik meşhurların arkasından "Bu defa güldürmedi!" diye kullanılan bir klişe vardır ya ilgili klişeyi bu defa Sezgin Kaymaz için uyarlayayım: Bu defa memnun etmedi!
Farfara
FarfaraSezgin Kaymaz · April Yayınları · 2017360 okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
36 saatte okudu
Luki'nin romanı bu. Veya Madonna'nın veya Lucky'nin veya Matahari'nin... kısacası bir köpeğin. Ne annesinin başı kurtuldu beladan, ne de yavrusunun. Ne annesinin ağına düşenler kurtarabildi yakasını aşktan ne yavrusunun ağına düşenler. Mücella... Tahsin Bey'in kaybıyla yıkılan, kendini uykuyla avutmaya çalışan sitemkar bir Ankara hanımefendisi. Buse... gidip gidip her şeyin en ucuzunu evine taşıyan, yemek yapmayı bilirmiş gibi pazar pazar dolanıp evi dolduran zengin kızı. Kemalettin... beceriksizler kralı. Zil kapı tanımaz taksiciler, belalı Batıkent efradı... Ve alemin hayatınını değiştiren pas lekeli, sivri kafalı, anasının kızı, beyaz kuyruklu doberman. Luki... Maceradan sırra, aşktan ölüme, hayattan hayata bir roman. Yazar, eğlenceli ama biraz küfürlü bir anlatımla kah kopeklerin gözünden kah sıradan insanların gözünden yansıtıyor hayatı.
Farfara
FarfaraSezgin Kaymaz · April Yayınları · 2017360 okunma

Yazar Hakkında

Sezgin Kaymaz
Sezgin KaymazYazar · 17 kitap
Sinop (Erfelek) doğumluyum. 5 yaşıma kadar orada kaldım, babam bizi terk ettikten sonra 5 kardeş, bir de anne Konya'ya taşındık. İlkokulu ve Koleji (O zamanlar Maarif Kolejiydi) Konya'da bitirdim. 1980'de Hukuk okumak için Ankara'ya geldim. Sporla ilişkim okulla olan ilişkime ağır bastığı için üçüncü senemde Hukuk Fakültesinden ayrılıp Hacettepe İngiliz Dil Bilimine geçtim. Son sınıfa kadar okulun en başarılı öğrencilerinden biri olmayı bile becerdim. Son sınıfa dönemlik kaydımı yaptırmaya gittiğim gün Türkçe dersini alttan almam gerektiğini, çünkü çaktığımı söylediler. Ben de sinirlenip son sınıftan terk ettim. O arada öğrenci affı çıktı. 10 sene önce sıkılıp bıraktığım Hukuk Fakültesinin 10 sene önce yüzüne bile bakmadığım derslerine üç ay çalışarak hepsini verdim ve afla geri dönüp yeniden Hukuk öğrencisi oldum. Bir süre sonra sınıf arkadaşlarım işi abartıp bana "Amca" demeye başladıkları için tekrar sıkıldım ve tekrar bırakıp İngiliz Dil Bilimine döndüm. Çok şükür diplomamı aldım.  Spora cirit ve çekiç atarak başladım, daha sonra hentbolü seçip 31 sene boyunca antrenörlük yaptım. Araya sıkıştırdığım spor değil okul oldu her zaman. Bu süreçte Kulüp takımlarının yanı sıra Millî Takımları da çalıştırdım.  1990 senesinde günlük uyku ihtiyacımın 1-2 saati geçmediğini, hâttâ 3 saat uyuduğum zaman ertesi gün akşama kadar baş ağrısı çektiğimi fark ediverdim. Geceleri okumaktan sıkılınca da yazmaya başladım. Çok sevdiğim bir arkadaşım taslaklardan birini İletişim'e sızdırınca da Can KOZANOĞLU bana "yazar" dedi. O günden sonra spor dahil diğer bütün işler "araya sıkıştırılan" işler oldu. Yazmanın bu kadar hoşuma gideceğini bilseydim 31 sene top peşinde koşmazdım. Gerçi şu anda Voleybol Federasyonunda top kovalamaya devam ediyorum ama gecelerin bana kalan birkaç saatlik kısmı var. Orada yazmaya çalışıyorum. 
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.