Kitaplığımda iki yıldır bekliyordu bir türlü elim gitmemişti.Siyah kapağından ya da her kitabın zamanı gelince gözünüze çarpıyor oluşundan. Akıcı anlatımı, olay kurgusu, karakterlerin sağlamlığı... Temel ihtiyaçmış gibi elimden bırakamadan okuyup bitirdim bir solukta.
Bilim merakının eline düşmüş Frankenstein'ın yıllarca uğraşıp etiğe kemiğe bürüdüğü eserinin ona meydan okumasını, hayatının bir parçası olmasını okuyorsunuz. İster aciz bir kur ol ister üretilmiş bir mahluk ya da bir çiçek, ağaç ol hepsinin, hepimizin sevgiye ihtiyacı var. Ve sevgisizlik en büyük nefret kaynağı. Bir yere ait olma isteği ya da sadece seslenilecek toplumda yer edecek bir adının olmasını arzu etmek çok doğal.
Tek rahatsız olduğum nokta Karamazov Kardeşler'de de olmuştu Türkleri acımasız, kötü gösterme. Onun dışında çok etkilendim okumanızı tavsiye ederim.