Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Günlüklerden ve Makalelerden Seçmeler

Soren Kierkegaard

Günlüklerden ve Makalelerden Seçmeler Hakkında

Günlüklerden ve Makalelerden Seçmeler konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Günlüklerin en eskileri 1831-1832 yıllarına, Kierkegaard?ın üniversite öğrencisi olarak ilk yıllarına ilişkin olup, daha çok notlar, kopyalar ve çevirilerden oluşmaktadır. Bu kitapta seçilen kayıtlar 1834 yılından, Kierkegaard?ın üniversite öğreniminin dördüncü yılından başlıyor. İlk kayıtlar annesinin 31 Temmuz?da ölmesinden hemen öncesine ait. Bu kayıtlarda bu olayın arkaplanına, Kierkegaard?ın kendisinin ve ailesinin yaşamının geçtiği ortama ilişkin bazı izleri görmek mümkündür. Okuyucu bu olaya ilişkin hiçbir kayıt göremeyecektir. Ancak dört yıl sonra babası öldüğünde Kierkegaard, bu olayı yalnızca kaydetmekle kalmamış, ayrıca dikkatle not etmiş ve anlatmıştır. Kierkegaard?ın günlüklerinin işlevi ve yapısını değerlendirirken bu hususu hatırlamak önemlidir. Elbette Kierkegaard?ın annesinin ölümüne ilişkin herhangi bir günlük sayfasının veya mektubun bulunmaması, hiç yazılmadığı anlamına gelmez. Bu kayıtlardan hiç birinin muhâfaza edilmemesi hem bilinçli olarak bir günlük yazarken hem de ayrı ayrı kâğıtlardaki notlarını korurken Kierkegaard?ın kasıtlı olarak yaşamına şekil veren olaylara ve ilişkilere odaklandığını; annesinin ölümünün ise bu olaylar arasında yer almadığını göstermektedir. ?Gizli not?a ilişkin olarak yapılacak rutin bir araştırma, bu notun Kierkegaard?ın annesinin ölümüyle ilişkili olduğunu da gösterebilir. Kierkegaard?ın eğitmeni (hakkında daha sonra ayrıntılı bilgi verilecektir) Hans Lassen Martensen?e göre, Søren annesinin ölümünden çok etkilenmişti. Gerçekten de Martensen?in annesi bir ölüme bu kadar çok üzülen başka bir kimse görmediğini söylemiştir.10 Ama bunun gerçek açıklama olması olasılık dışıdır. Kierkegaard için annesinin ölümü, içinde yaşam destek sistemini sağlayan ailenin nihayet çöktüğü uzun bir yıpranma sürecinin son aşamasıdır. İşte onun yaşamını, içinde sürdürmek zorunda olduğu kaçınılmaz gerçek; Kierkegaard?ın kendisi tarafından daha genel bağlantılarıyla kullanıldığı şekliyle yaşamın ?gerçeği? buydu.
Tahmini Okuma Süresi: 22 sa. 13 dk.Sayfa Sayısı: 784Basım Tarihi: 2009Yayınevi: Anka Yayıncılık
ISBN: 9799759044052Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 26.4
Erkek% 73.6
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Soren Kierkegaard
Soren KierkegaardYazar · 42 kitap
Soren Aabye Kierkegaard (1813-1855), Danimarkalı filozof ve teolog. Kierkegaard dindar babasının etkisiyle din eğitimi alarak ve katı bir dini atmosfer içinde yetişti.Tüm yaşamında bu çocukluğun etkisi görülür.Kendisi de dinsel düşünceleri olan birisi olmakla birlikte sürekli din adamlarıyla, kurumlarıyla ve düşünceleriyle çatışma halinde oldu. Mevcut Hıristiyanlığın yozlaşmış olduğunu ileri sürdü ve Hıristiyan inancinin tamamen yenilenmesine yönelik eleştiriler geliştirdi. Kierkegaard, din ve Tanrıyı tamamen bireysel bir konu olarak değerlendirdi. Bu yönde giderek sistematik felsefenin bireyi göz ardı eden bütüncüllüğünü de reddetti. Felsefesinde bireyi merkeze aldı. Felsefesi Kierkegaard, varoluşçuluğun öncülerinden sayılır.Varoluşçu felsefe bir bakıma her varoluşçu filozofta kendine özgü bir nitelik kazanarak ayrıca tanımlanır, ancak bilinen genel nitelikleri ve felsefi özgürlüğü açısından varoluşçuluğun kurucu isimlerinin başında Kierkegaard sayılmaktadır. Kierkegaard'ın belli bir felsefî sistematik geliştirmediği doğru olmakla birlikte (Kierkegaard bu anlamda Nietzsche gibi bağımsız ve dizgesiz filozoflardandır), kullandığı kavramlar ve felsefe yapma tarzı sonradan varoluşçu felsefelerde görülen nitelikleri barındırır. Kierkegaard'ın itiraz ettiği ve sürekli eleştirdiği filozof Hegel'dir. Hegel'in rasyonalist ve sistematik felsefesi Kierkegaard için kabul edilemezdir.Varoluşçu felsefelerde görülen kavramların çoğunluğu öncül olarak Kierkegaard'da görülür: saçma, bunaltı, korku ve kaygı.Kierkegaard'ın felsefî sorunsalı bir bakıma mevcut Hıristiyanlık içinde ve hatta karşısında nasıl iyi bir Hıristiyan olunacağı noktasına da bağlıdır. Kierkegaard, felsefe tarihinin soyut mantıksal kurgularla geliştiğini ve bu nedenle bireyi, bireyin gerçek yaşamını gözden kaçırdığını düşünür.Ona göre varoluş, somut ve öznel insanın yaşamıdır.Bu nedenle felsefe somut düşünmeye, yani varoluşa yönelmelidir.