Hala Adem Özköse'in kitaplarını okumamış insanlar var. Şaşılacak şey.
Üç ülke gezip, seyyah edesıyla yarısı fotoğraf olan kitaplar yok satıyor ama dolaşmadığı müslüman ülkesi neredeyse kalmamış kişilerin kitapları tanınmıyor bile!
Aa doğru savaş, kan, gözyaşı ülkeleri niye okuyalım ki? İlk ağızdan onların hayatlarını anlatan bir gazetecinin kitaplarını niçin bilelim ki?
Neden sitem ediyorum bilmiyorum. Ama öyle.
Kitaba gelirsek; kitap yazarın ilk kitabı değil. Dolaştığı, ulaşılmaz denilen komutanlar ile konuştuğu, birinci ağızdan dinlediği yabancı mühtedilerin yürek dayanmaz hayat hikayelerini yazdığı, inanılmaz zor, garip, kaçak, yollardan müslüman ülkere seyahat ettiği, başka bir yerde, bir filmde, bir romanda bulamayacağınız başka coğrafya insanlarının saklı hikayelerinin ortaya çıktığı başka kitapları da var.
Bu kitaba gelirsek; adına paralel: kaçak olarak yapılan bir Veziristan yolculuğunu anlatıyor.
Adem Özköse, özgürlüklerine düşkün, İngiliz sömürgesine boyun eğmeyen tek yer olan Afganistan'da bulunan Veziristan'a gitmek istiyor.
İstanbul'dan vize istiyor vermiyorlar. Ankara'dan istiyor. Cevap ret.
Kaçak yolla gitmeye karar veriyor ve zorluklar, ilginçlikler ile dolu yolculuğu başlıyor.
Tek nefeste okudum. Kesinlikle okuyunuz.
Afganistan'ı severdim, şimdi gitmek için yanıp tutuşuyorum. Hayal.