Psikolojik tahlillerle dolu birbirinden sürükleyici beş öyküden oluşan kitap, bu öykülerden biri olan Lyon’da Düğün’ün ismini almış…
*Kızıl Hastası
*Leporella
*Korku
*Benzer-Benzemez Kız Kardeşler
*Lyon’da Düğün
Aslında her öykü, ayrı birer kitabı hak eder nitelikte derin ve etkileyici, ki İş Bankası Yayınları, Korku’yu kitaba dönüştürmüş bile.
Korku, yeşilçam filmlerine benzer bir kurguya ve okuyucuyu geren bir atmosfere sahip. Paulo Coelho’nun Aldatmak adlı kitabını yazarken bu öyküden esinlenmiş olabileceğini de düşünmedim diyemem.
Yazarın Amok Koşucusu isimli kitabını okuyanlar Leporella’yı hatırlayacaklardır. Aynı öykü bu kitapta da yer almış ve Zweig’in karakterlerin iç dünyasını okuyucuya aktarmaktaki ustalığını bir kez daha okuyuculara göstermiş.
Kızıl Hastası, oldukça sürükleyiciydi, sayfa sayısına hiç bakmadan okudum. Karakterin zayıf bedeninin altındaki güçlü duyguları hissedebiliyorsunuz.
Lyon’da Düğün, on sayfalık bir öykü olsa da kitaba adını vermeyi başarmış. Nazi zulmünün yazar üstündeki etkisi açıkça görülebiliyor.
Kitaptaki en beğendiğim öyküydü Benzer-Benzemez Kız Kardeşler. Masal tadındaydı… Kurgu gerçek dışı olsa da duygular gerçekti. O kadar farklı düşüncelere sevk ediyor ki insanı, tarif etmek pek kolay değil.
Öykülerin içeriğinden bahsetmeyeceğim, zaten çok kısalar, içeriğe değinirsem büyüsü kaçacakmış gibi geliyor. Mutlaka okumalısınız, mutlaka..