Oscar Wilde, bu oyununda İngiliz sosyetesini, kadın erkek ilişkilerini, evlenme merasimlerini ve çağın dünya görüşünü acımasız bir alaycılıkla eleştirmiş. Okuduğum en iyi tiyatro oyunlarından biri olduğunu söyleyebilirim. Her bir satırında güldüren, güldürdükçe düşündüren bir eser. Can Yücel'in muntazam ve Wilde'ın üslubu ile örtüşen çevirisiyle her şey olması gerektiği gibiydi. Hani bazı rom-com'lar olur, "Friends" veya "How I Met Your Mother" gibi, işte böyle bir sıcaklık. Ama daha çok bana Jane Austen'ın "Emma" adlı romanının uyarlama filmini hatırlattı, başrolde Anya Taylor-Joy ve Mia Goth gibi şu an yükselişte olan oyuncular var. Wilde'ın uğradığı haksızlıklar ve sefalet içinde yaşama veda etmesi aklıma geldikçe kahrolurum. Cinsel yönelimi yüzünden hapse atılması ve sonra bütün her şeyini yitirip Paris'te menenjitten hayatını kaybetmesi... Böyle renkli bir kişilik bunu hak etmedi. Hiç kimseye, tercihleri ve geldiği yer ne olursa olsun zulmedilmemeli. İnceleme sonu fazla karamsar oldu ama eğer ruhunuz ölmemişse bir okuyun derim. :)