Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Metinler Hakkında

Metinler konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Bu tuhaf bir atılımla size ulaşan betik, dingin bir günbatımı kızıllığında ve insansız bir yerde okunmalıdır. elinize geçtiğinde bu ortamın koşulları bütünlenmemişse beklenmeli: betik, geçen anlar süresince ve dilenen alanın yaratımı sürecinde farklanmayacak, hep aynı kalacaktır. Kuşku duyulasın hiç!
Tahmini Okuma Süresi: 1 sa. 39 dk.Sayfa Sayısı: 58Basım Tarihi: Mayıs 2015İlk Yayın Tarihi: Nisan 2015Yayınevi: Everest Yayınları
ISBN: 9786051418612Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 69.4
Erkek% 30.6
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Nilgün Marmara
Nilgün MarmaraYazar · 8 kitap
Nilgün Marmara, Balkan göçmeni olan bir ailenin iki kızından biri olarak, 13 Şubat 1958'de İstanbul, Moda'da doğdu. Bir Marksist olan babası Fikri Marmara, muhasebe müdürüydü. Babası, Bulgaristan'ın Plevne şehrinden, annesiyse Vidin'den İstanbul'a göç etmişlerdir. Liseyi Kadıköy Maarif Koleji'nde okudu. Üniversite hayatına İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden başladı ancak siyasi sebeplerle burada devam edemeyip tekrar sınava girdi ve Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünü kazandı. Okulu, "Sylvia Plath'in Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analizi" tezi ile 1985'te bitirdi. Mezun olduktan sonra Marmaris'te bir tatil köyünde çalışmaya başladı. Farklı şirketlerde sekreterlik, Mısır Konsolosluğunda memurluklarda bulunsa da iş hayatı çok uzun süreli olmadı. 1982'de, arkadaş ortamında tanıştığı endüstri mühendisi Kağan Önal ile evlendi. Eşinin işi dolayısıyla 16 ay Libya'da yaşadılar. 13 Ekim 1987'de 29 yaşındayken kaldığı evin balkonundan atlayarak intihar etti. İntiharının ardından Ece Ayhan, "Meçhul Öğrenci Anıtı" şiirinde "Aldırma128! İntiharın parasız yatılı küçük zabit okullarında.." mısralarıyla kendisine seslendi. Ferda Erdinç, “üstü ağır oturaklı bir kadın, altı ayak parmakları birbirine bakan bir çocuktu”, Cemal Süreya 841. gün eserinde, "Nilgün ölmüş. Beşinci kattaki evinin penceresinden kendini aşağı atarak canına kıymış, Ece Ayhan söyledi. Çok değişik bir insandı Zelda. Akşamları belli saatten sonra kişilik hatta beden değiştiriyor gibi gelirdi bana. Yüzü alarır bakışlarına çok güzel ama ürkütücü bir parıltı eklenirdi. Çok da gençti. Sanırım otuzuna değmemişti daha.. Bu dünyayı başka bir hayatın bekleme salonu ya da vakit geçirme yeri olarak görüyordu. Dönüp baktığımda bir acı da buluyorum Nilgün’ün yüzünde. O zamanlar görememişim. Bugün ortaya çıkıyor." demiştir. Ayrıca Seyhan Erözçelik, Nilgün Marmara'nın intiharının ardından Nilgün'ün Göztaşı isimli şiiri yazmıştır. Ölümü Ardından Tartışmalar Nilgün Marmara'ın intihar etmediği, öldürüldüğü ve Nilgün Marmara'nın ölümünde eşi Kağan Önal'ın ihmali olduğu söylenmiştir. Kağan Önal, kendisine yöneltilen suçlamalara yönelik, "Oysa Nilgün’ün tedavi olması gerekiyordu ama o doktordan kaçıyordu. Doktor, geldiğinde evde olması gerekirken evde değildi. Doktor beklemişti. Gelince de konuştular... Doktor bana “İşiniz çok zor, tedavi olması lazım ama çok zeki ve kültürlü. Yani en zor vakalardan” demişti. Çünkü iyileşmesi için entelektüel faaliyetlerde bulunmaması gerekiyordu. İlacı dayayacaklar ve uyuşacaktı. Orta kültür ve zekalı durumlarda bu hastalık genelde 20’li yaşlarda ortaya çıkarmış, Lityum tedavisi ile başarılı olunurmuş. Ancak Nilgün bu tipte değildi. Tedavi olması, buna ikna olması, tedaviden memnun kalması hepsi ayrı bir dertti. Dolayısıyla tedavi olmadı. Öldüğü gün bana tedaviye tekrar başlayacağına dair söz vermişti." şeklinde açıklamıştır. Nilgün Marmara'nın, ölümünün ardından basılan Kırmızı Kahverengi Defter isimli kitap büyük bir tartışma yarattı. Kitap, Nilgün Marmara'nın günlüklerini yayımladığını söylüyor olsa da Libya'da geçirdiği zamana dair tek alıntıyı "Kağan eteğine pis bir herif oldu, her gün barlarda sürtüyor." şeklinde yapmıştı ve kitabın en büyük sorunu "baskının kesilip biçilme tarzı nedeniyle, Nilgün Marmara, ıstıraplar içinde, sadece ölümü ve arada da şiiri düşünen, asık suratlı, sinik ve sonuç olarak intiharından ibaret birisiymiş, yaşamamış, yani aslında intiharına kadar bayağı varolmamış biri gibi" sunmasıydı. 2016 yılında Everest Yayınları'nca Nilgün Marmara'nın arkasında bıraktığı “günlüklerinin ‘Kırmızı Kahverengi Defter’ adıyla izinsiz bir şekilde yayımlanmasından itibaren başlayan yanlış anlamalar, yersiz kuşkular, haksızlıklar, aşırı yorumlar silsilesine bir son vermek amacıyla eksiksiz olarak yayımlanan ‘Defterler’, Nilgün Marmara ile ilgili soru işaretlerini ortadan kaldırıyor. ‘Defterler’ ile Nilgün Marmara adı etrafında dönen spekülasyonlar, yalan haberler, yanlış iftiralar sona eriyor. ‘Defterler’ gündelik yaşama, çevresine, ilişkilerine bakışını yansıtarak şimdiye kadar bilinenden, varsayılandan farklı bir Nilgün Marmara portresini de gözler önüne seriyor.” arka kapak yazısıyla günlüğün tıpkıbasımı da içerir şekliyle yayımlandı. 2017 yılında günlüklerini tuttuğu iki defterinden başka notları da yine Everest Yayınları'nca Kağıtlar ismiyle yayımlandı. Eserleri Şiir Daktiloya Çekilmiş Şiirler (1988) Metinler (1990) Günlük Kırmızı Kahverengi Defter (1993, Gülseli İnal tarafından hazırlandı) Defterler. (2016) Kağıtlar. (2017) İnceleme Sylvia Plath'ın Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analizi (1985, Dost Körpe tarafından 20 yıl sonra Türkçeye çevrildi) Kaynak: tr.wikipedia.org/wiki/Nilgün_Ma...