Brezilyalı yazar, Joaquim Maria Machado de Assis, Brezilya'nun en büyük romanlarından biri sayılan, Mezarımdan Yazıyorum adlı eserini,
1881 yılında yayımlar.
Yayımlandığı zaman da ilgi görmesine karşın, asıl hak ettiği değeri, ölümünden uzun yıllar sonra bulur.
Harold Bloom, Susan Sontag, Allen Gingberg, Philip Roth, Salman Rushdie gibi isimler, Maria Machado de Assis'e olan hayranlıklarını ve ilgilerini defalarca dile getirirler.
Avrupa edebiyat geleneğinin özümsenmesi ve yeniden işlenmesiyle şekillenen roman, son derece moderndir.Bu nedenle bazı eleştirmenler, Borges'in ortaya çıkışına kadar Latin Amerika edebiyatında bir benzeri olmadığını iddia ederler bu kitabın.
İnsanlık komedisinin her yerde aynı olduğunu gösterir Machado de Assis.İnsanın ve toplumun çatışmasında kazanan hep toplum olsa da.
Brâs Cubas, ölümünden sonra hayatını anlatır bize.Ölümü ile başlar anlatmaya, çocukluğuna uzanarak, ölümüne kadar yaşamış olduğu tüm yaşamını anlatır.Yer yer okuyucu ile konuşur, eleştirmenlerle dalga geçer.
Yaşarken geliştirdiği, fikirlerinden, kuramlarından bahseder, hüzün giderici yakı, Faydalar Kuramı, mezar taşı yazılarının felsefesi gibi...
Tüm bu geliştirdiği fikir ve kuramların yaşamında karşılığı vardır.
Zaman zaman ironik bulduğum zaman zaman hüzünlendiğim, Mezarımdan Yazıyorum'u sevdim.