Hacer kendi,çirkefin en kuvvetli akıntısında
Kulaç atarak yaşıyordu. Fakat o her türlü ahlak,
Rezillikleriyle beraber kızını bu akıntıdan dışarda bir selamet kıyısında tutabileceğine
inanıyordu. Onu kızlığıyla yetiştirerek, koca
denmeye layık, ev bark geçindirebilecek, iş güç
Sahibi bir adama verebilmek emelindeydi.
Fakat çingene karısının bu korkunç keşfi ve
Hürmüz 'ün itiraf edercesine tavırları önünde,
Kendince pek ihtişamlı olan bu emel binası
Bir anda göçüverdi. Karı, şaşkınlıkla düşüne düşüne sağına soluna bakındı. Bu yıllanmış f...
Hayatın birçok teorilerini tecrübesiyle biliyordu.
Insan herhangi bir emelinde ne kadar apaçık
Bir kırıklığa uğrarsa uğrasın, ümitsizliğe karşı
Silahını teslim etmemekten ara sıra büyük faydalar elde edebileceğini bilirdi.