Geçen sene Ramazan ayında okumaya niyetlenip hiçbir yerde bulamadığım bu guzel kitabı bu sene Ramazan'a girmeden okumak nasip oldu elhamdülillah. Kitabı aşkla okudum. Sindire, sindire ara vererek. Bi çırpıda bitsin istemedim ama her kitap gibi buda bitiverdi. Kitaptan nasil bahsetsem ne desem az gelir.
Kitap, Sezai Karakoç'un ramazanlarda yazdığı oruç hakkındaki yazılardan oluşmakta. Bir ömre yayılmış oruçla ilgili yazılarr.. hepsi birbirinden değerli ve kıymetli. Birkaçını sizlerle paylasayim;
*Oruç, su, ateş ve ışıkla vücudumuzu yıkayacak, oğacak, derleyip toplayacaktır. Oruç, zamanın kirlettiği ve ölümün tozlarına batırdığı vücut ve ruh için, gözle görünmez bir gusül, bir teyemmümdür. Tek başına bir tıb, dörtbaşı mamur bir sıhhattir.
*Zaman, insanı hep ölüme doğru götürürken, ramazan gelir, diriliş ayı başlar. Oruç ayı insanı ölüme değil, diriliş aydınlığına götürür. Âb-ı hayatta yıkanmaya çiğ tanesinde göğü seyretmeğe ve gökkuşağının altından geçmeğe.
*Her yıl zayıflayan toplumun din bağı, yeniden güçlenir onunla. Dinin kası ve damarları çalışır hale gelir.
Gelin siz de Ramazan öncesi ruhlarınızı yeniden canlandırmak için bu şaheseri temin edip okuyun, okutturun..