Şövalyeleri ve şövalye hikayelerini sevenlere ;
On dördüncü yüzyılda kimliği bilinmeyen bir şair tarafından yazılan Sir Gawain ve Yeşil Şövalye büyü , korku , macera ve ahlak dersi içeren klasik bir öykü. Hikaye Kral Arthur’un Noel şöleninin davetsiz bir misafir ,teni ve giyiti baştan aşağı yeşil olan dev bir şövalye tarafından bölünmesiyle başlıyor. Bu şövalyenin Arthur’a meydan okuması ve yeğeni Gawain’in meydan okumayı üstlenmesiyle serüven devam ediyor. Tabiatı ve yaban dünyanın gücünü temsil eden Yeşil Şövalye, Kelt kökeninden ve doğayla insanın bağından kopmuş , görkemli Camelot’ta yaşayan Kral Arthur’un kusursuz ve erdemli insan idealine darbe vuruyor. Hristiyan öğretisini ve ahlak anlayışını temel alan hikayede; doğanın kırılmaz döngüsünü , Gawain’in yolculuk boyunca serüvenlerini , ölümle ve şehvetle sınanmasını ve sonunda olgunlaşmasını okuyoruz. Beşinci ve on birinci yüzyıllarda Britanya’ya hâkim olan Anglo-Sakson kültürünün izlerini de eserde görmekteyiz. Şiirsel diliyle kısa sürede okunabilecek heyecanlı ve öğretici bir eser. Çeviren Nazmi Ağıl’ın emeğine sağlık.
‘’Göğün gürbüz rüzgârları güneşle güreş tutar,
Yapraklar daldan kopup konarlar yere,
Şimdi griye çalar yemyeşil çayır çimen,
Çan çan çiçek açanlar olgunlaşır da çürür.
Yıl dediğin nedir ki ? Dünlerin dökümüdür.’’