Ortama uymuyorum, çünkü dünyada evimde değilim. Dünyayı evi sayanların suçuna katılmıyorum. Yine de suçsuz olduğum zehabına kapılmıyorum. Dünyayı evi sayanların suçuna katılmayışım suçsuzluğu seçişimden değil.Bayağılaşma suçundan hâlis olabilme suçuna kaçıyorum. Kendi varoluşumla ilgilenerek kaderime giriyorum.
Önce sana şunu haber vereyim: Birlikte bulunduğumuz süre boyunca sanma ki ben yazmak ve anlatmakla uğraşacak, seni de okumak ve anlamaya çalışmakla uğraştıracağım.
Derinden bir düşkırıklığı benimkisi. Geçen her gecenin leyle-i kadr, karşılaştığım her kişinin Hızır olmadığını anladığım zaman kırılıyorum. Böylece kırılan bir düş haline dönüştüğümü görüyorum. Evet, bizzat kendim bir düşkırıklığıyım, kırık bir rüyayım ben. Ve hepimiz öyleyiz.
Önce sevmekle aşık olmak arasındaki farkı öğrenmeli. Sevgi bir yakınlık, aşk bir tutkudur.
Sevgi dünyada sakin kılınabilir bir ilişki kurar; aşk sükuneti bozar, insanı varoluş eylemine fırlatır... Sevgi aşka dönüşebilir, fakat aşkın gerileyerek sevgi basamağına inmesi söz konusu değildir.