Dino Buzzati adlı birini az buçuk üzüntüyle anacaktır her seferinde" diyor. Hikâyelerinin her birinde toplumu, dönemi, savaşı belli bir ironiyle ele alan Buzzati, Tanrı Görmüş Köpek eseriyle bir tümsek bırakarak onu anmamızı sağlıyor. Tanrı Görmüş Köpek hikâyesinden bir alıntı: "Ve Tanrı, nasılsa bir kerecik, belirsiz bir öykü, bir masal değildi, kilisede yanan mumlarla tüten günlük kokusu arasına sıkışıp kalmıyordu: Yok canım, her yere dalıp çıkıyordu, sanki bir köpek bir evden bir eve taşıyıp duruyordu Tanrı'yı. Yaradan'ın bir nebzesi, içten gelme bir nefesi Galeone'nin vücuduna girmişti ve Galeone'nin gözleriyle görüyor, hüküm veriyor, her şeyi deftere kaydediyordu."